Dolar 2 ayda yüzde değer yitirdi. YTL, tarihi zirve yaptı. Şimdi sanayicisinden bankacısına her kesim Merkez'den dövize müdahale bekliyor.
Yeni Türk Lirası bankacıyı, sanayiciyi ve sokaktaki vatandaşı şaşırtırcasına değer kazanmayı sürdürüyor. Dolar dün 1.25 YTL'ye gerilerken, Euro da 1.65 YTL'ye indi. Böylece yıl başından beri YTL karşısında dolar yüzde 7, Euro ise yüzde 10 değer kaybetmiş oldu. Dövizde sepet yapanların tasarrufları ise 2 ayda ortalama yüzde 8 eridi. TL değer kazandıkça döviz gelirleri azalan ve rekabet gücü zayıflayan turizmci-sanayici isyan ederken, piyasaların da Merkez Bankası'ndan dövize alım yönlü doğrudan müdahale beklentisi had safhaya ulaştı. Öyleki Türk Lirası'nın reel olarak değerini gösteren TÜFE bazlı reel kur endeksi şubat itibariyle 155.5'e yükselerek neredeyse tarihinin zirvesini yaptı. Sabit kur rejimi uygulandığı dönemdeki 2001 krizi öncesinde endeksin seviyesi en yüksek 148.7'yi görmüştü. İşte bu tablo 2004'te 15.6 milyar dolar cari işlemler açığı verilen bir ortamda kaygıları artırdı.
MÜDAHALE İSTENİYOR Cari açığa rağmen değerlenen TL akılları karıştırırken, şimdi paranın patronu Merkez Bankası'nın nasıl bir strateji izleyeceği merakla bekleniyor. Bono piyasasına yatırım yapmak için TL sıkıntısı nedeniyle elindeki dövizi Merkez Bankası'na satmak için bekleyen bankalar, yabancı kurumsal yatırımcılar dövize alım yönlü müdahale bekliyor. Öyleki yurtdışında ve yurtiçinde TL'ye dönmek için yüksek miktarlarda portföy tutan kurumsal yatırımcıların olduğu konuşuluyor. Merkez Bankası ise müdahale için aşırı bir dalgalanma veya iç piyasada yabancı kaynaklı dövizde bir satış dalgası görmek istiyor. Ancak dolara müdahalenin de dövizdeki düşüşü kalıcı şekilde durdurmasının imkansız olduğu belirtiliyor. Merkez Bankası müdahale ve ihaleler yoluyla piyasadan çektiği dövizin de etkisiyle rezervlerini 37 milyar dolara kadar çıkardı.
REZERV İKİYE KATLANDI 2001 yılında Merkez Bankası'nın döviz rezervleri sadece 19 milyar dolar düzeyindeydi. Yani geçen 4 yılda Merkez'in rezervleri 2 katına çıktı. Merkez Bankası son olarak 27 Ocak'ta dövize alım yönlü müdahalede bulunmuştu. Ve piyasadan 20 dakikada 1 milyar dolar çekmesine karşın müdahale ile dolarda sadece 10 yeni kuruşluk yükseliş kaydedilmişti. tarihten bu yana da TL ısrarla değer kazanmayı sürdürdü. Çünkü gerek borsaya gerekse bono piyasasına döviz bozarak yapılan yabancı yatırımlar hız kesmedi. TL'nin bu kadar hızlı değer kazanmasında 3.5 milyar YTL'yi bulan yabancı bankaların YTL cinsi tahvilleri de etkiliydi.
2 PUANLIK İNDİRİM IMF ile yeni anlaşmanın gecikmesi piyasalarda bir süredir sıkıntı yaratıyordu. Ancak özellikle Gelir İdaresi düzenlemesi, Bankalar Kanunu, sosyal güvenlik reformu konularında hükümetten gelen açıklamalar piyasaları kısmen rahatlattı. Ve ocak'ta yüzde 19 olan faizler martta yüzde 16'ya indi. MB'nin gecelik faizi ise yüzde 16.5' kaldı. Dövizdeki düşüşün etkisiyle enflasyondaki gerileme eğilimi hız kazanırken, şimdi TL'nin değerlenmesini engellemek için Merkez Bankası'nın puanlık faiz indirimi yapabileceği yorumları yapılıyor.