|
|
Müsteşar maaşına endeksli üstkurul başkanı ne yapar?
Üst Kurullar Yasa Tasarısı, TBMM Plan Bütçe Komisyonu Alt komisyonunda görüşülmeye devam ediyor. Üst Kurulların işleyişinde bazı aksaklılar varsa, Hükümetin bunu giderici tedbirler alma girişimi anlayışla karşılanmalıdır. Ancak, yasa tasarısında değiştirilmeye çalışılan bazı konular, kurulların özerkliğini bozucu ve siyasi otoriteye bağımlılığı gündeme getirmektedir. Kurumların mali denetiminin Sayıştay tarafından yapılmasının öngörülmesi yerindedir. Ancak hukuka uygunluk denetiminin Sayıştay tarafından değil, yargı organlarınca yapılması gerekir. Aksi takdirde bağımsızlıktan söz edilemez. Kurumlara ait ikincil düzenlemeler (tebliğ, yönetmelik, tüzük) için DPT'den görüş alma zorunluluğu getirilmesi, siyasi otoriteye bağımlı kılar ve özerklikle bağdaşmaz. Kurul başkan ve üyelerinin maaşlarının Başbakanlık Müsteşarı'nın çıplak maaşına endekslenmesi yanlıştır. Çünkü Başbakan Müsteşarı görevden ayrıldıktan sonra dilediği sektörde çalışabilir. Fakat Kurul başkan ve üyelerinin görevden ayrıldıktan sonra ilgili sektörde iki yıl süre çalışması yasaktır. Başbakanlık Müsteşarından daha fazla olması gerekir. Kaldı ki, Başbakanlık Müsteşarı'nın çıplak maaşının yanında ek ücret, huzur hakkı, yönetim kurulu üyeliği, temsil giderleri ve diğer adlar altında ilave gelirleri vardır. Kurum Başkanlarının maaşları Başbakanlık Müsteşarına endeksleniyor, ancak emeklilikleri Bakanlık Müsteşarına endeksleniyor. Bu da bir çelişkidir. Kurul Başkan ve Üyeleri, görevleri gereği yurt dışı gezilerinde bulunuyor. Bunların yolluk ve yevmiyelerinin harcırah kanununa bağlanması yanlıştır. Çünkü yurt dışında yapılan uluslararası toplantılarda diğer ülkelerin Başkan ve Üyeleri toplantıların yapıldığı otelde konaklarken, bizimkilerin toplantı yapıldığı otel yerine farklı bir yerde kalması sıkıntı yaratır. Kurul kararlarına karşı ilişkili bakana dava açma yetkisinin verilmesi bağımsızlığı zedeleyeceği gibi, siyasi otoriteye bağımlı kılar. Ayrıca başkan ve üyelerin, mahkeme kararıyla tedbiren görevden alınmaları özerkliğe ters düşer. Kurumlarda ayrım yapılmaksızın Başkan Yardımcılıklarının iki ile sınırlandırılması uygulamada sıkıntı yaratır. SPK ve BDDK ile Tütün Üst Kurulu'nu aynı görmek yanlıştır. AKP iktidarı unutmamalıdır ki, yapacakları böyle bir düzenlemeden, ilerde muhalefete düştüklerinde rahatsızlık duyacaklardır. Çünkü geçmiş iktidarların, yaptığı bazı düzenlemelerden bugün rahatsızlık duyduğunu hepimiz biliyoruz.
|