Sanatın gücüyle hayat daha da güzelleşiyor
Batı resminin ustalarının tablolarını İstanbul'da görmek büyük şans. "Sağlık Olsun" oyununda katıla katıla güldük. Nilüfer'in "Sürprizler" albümü çok güzel
Geçenlerde Yener Süsoy'un bir röportajında birçok tanınmış yabancı firmanın temsilcisi Tescilli Mallar Derneği Genel Başkanı Selçuk Güzenge'nin şikayetleri vardı. Taklitte dünya 4'üncüsüymüşüz (Ne olur sanki bilişim konusunda da olsak da hem ülke milyonlarca dolar kazansa hem bir sürü yetişmiş insan işsizlikten kurtulsa). Yalnız taklit ve marka deyince aklıma hep bir resim geliyor, gülümsüyorum. Çok yoksul bir sahil köyünde çekilmiş olduğunu sandığım resimde yırtık, pırtık bir basma etek giymiş yalın ayak yürüyen bir köylü kadının arkadan çekilmiş resmi. Üstünde siyah bir t-shirt, sırtında beyaz harflerle Chanel yazıyor. Bir yabancı "Bu ne biçim yoksulluk, kuş uçmaz, kervan geçmez köylerde yalın ayak, başı kabak çocuklar da üstlerinde Gucci, Armani yazılı t-shirtlerle dolaşıyorlar" diye takılmıştı taklitçileri kasdederek.
ORİJİNAL TABLOLAR Geçen gün akşama doğru Raffi Portakal ve eşi Zuhal'in davetlisi olarak Portakal Kültürevi'ne (0212 225 46 37) gittik. Ben Fransa ve Amerika dışında İstanbul'da özel mekanlarda Batı resminin büyük ustalarının orijinal tablo ve heykellerini son senelere kadar görmemiştim. Tabii ki vardır da ben rastlamamıştım. Şimdi tanıdıklarımda hem yerli hem yabancı çok güzel eserler var duvarlarında. Son olarak Ahmet ve Düriye Pekin'in evlerinde Bottero'nun "Odalığı"nı çok yakıştığı bir mekanda gördüm. O akşam da Raffi Portakal'ın galerisi sadece biz ve arkadaşlarımız için açılmış gibiydi. Elimde şampanya (ev sahipleri iyileşmemi kutlamak için açmışlardı) 19. ve 20. yüzyıl Batı'nın büyük ustalarının 16 yağlı boya tablosu ve Rodin'in "Hey Gidi Gençlik" heykelini neredeyse içine girecek kadar yakın, dakikalarca seyretmek ve bu eserlerle dolu odanın o büyü dolu havasını solumak güzel bir lükstü doğrusu. Tanıtım kitabında Raffi sayfanın ucunda bir yere rahmetli babasına ufacık yazılarla sanki fısıldıyor gibi, "Sevgili babacığım, hayallerimiz gerçekleşiyor" diye yazmış. Bana kadeh kaldırırken "Artık geçmiş olsun, çok dua ettim" dedi. Çok görüşmüşlüğümüz olmadığı halde bu içtenlik, şefkat ve şımartılma beni çok etkiledi. Ben de buradan ona "Darısı yeni hayallerimizin başına" diyorum.
SAĞLIK OLSUN Oradan hep beraber Ali Poyrazoğlu'nun İş Sanat Kültür Merkezi'ndeki (0212 316 10 83) "Sağlık Olsun" oyununa gittik. İyi ki davet etmiş Poyrazoğlu, arada gözlerimiz yaşarsa da katıla katıla güldük. Bülent Kayabaş gibi büyük bir oyuncuya ayak uydurmuştu Özdemir Çiftçioğlu da. Herkes çok iyiydi. Oyun bittiğinde Şevket Bey'in pardon Ali Poyrazoğlu'nun boynuna sarıldım "Şahanesin, bu uyarlaman herhalde ori jinalinden bile güzel" deyince o da bana "Bu gece senin iyileşmen şerefine oynadık" diye çok ince bir espri yaptı. Eve giderken büyük bir şok yaşadık. Biraz evvel önünden geçerken, meşaleler, kameralar, özel hazırlıkları görünce "Büyü filminin galası için bu hazırlıklar" demiştim. Sevgili komşum Selma Türkeş'in de galaya gideceğini biliyordum. "Yangın çıktı" haberleri üzerine korku içinde Selma'yı aradım. Neyse ki oksijen veriyorlarmış ve yanığı yokmuş. Hiç kimsenin hayati tehlikede olmaması içimi rahatlattı. Arkadaşım sağlığına, biz de ona kavuştuk. Büyük bir facia yaşanması dakikalara bağlıydı. İnşallah unutmayız, dersimizi alıp, gerekeni yaparız. Batı'da alev olan her yerde tedbir var. Hatta bazı yerlerde yasak yüzünden pilli mumlar kullanılıyor. Ben gene de bu kadar emek verilmiş para harcanmış bir Türk filmini, lanetlenmesine inat gidip mutlaka görelim derim.
NİLÜFER'DEN SÜRPRİZLER Nilüfer'in 30 yıl önce seslendirdiği ama yalnızca bantlarda kalmış şarkılarını Dany Grunberg "Sürprizler" adlı altında toplayıp biraz geç de olsa piyasaya çıkarttı. Nilüfer'in İtalyanca, Almanca, Fransızca da söylediği albüm içinde "35 Yaş" ve "Ben Seni Seven Kadın" bana inanılmaz güzel geldi. Benim gibi tüm Nilüferseverlerin bu şarkıları dinlediklerinde bana hak vereceklerine inanıyorum. Sesine sağlık sevgili Nilüfer.
|