|
|
|
|
Kabinede değişiklik yok
Başbakan Tayip Erdoğan bu akşam NTV'de canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Başbakan'ın açıklamalarında dikkat çeken başlıklar:
KÖŞKTEKİ GÖRÜŞME İstifayla boşalan Kültür ve Turizm Bakanlığı için Cumhurbaşkanı'na tek isim önerdim. BizimCumhurbaşkanı ile görüşmelerimiz zaten 45 dakikadan kısa sürmemiştir. Gündem farklı olunca biraz uzadı. Biz önerimizi sunduk, Sayın Cumhurbaşkanı da onayladı. Diğer şeyler medya tarafından oluşturuldu.
KABİNE DEĞİŞİKLİĞİ Kabinede değişiklik yapmayı düşünmüyoruz. Halkın bize verdiği görevi başarıyla ve samimiyetle ve mümkün olan en üst performansta sürdürüyoruz. Başarısızlık veya yorgunluk söz konusu olursa karşılıklı olarak görüşüp gereğini yaparız.
AB BAŞMÜZAKERECİSİ Başmüzakerecinin kim olacağı konusunda henüz bir kararımız yok. Sivil toplum kuruluşlarından mı olur, bürokrat mı olur bilemiyorum. Ama biz adama göre iş aramıyoruz, bu bilinmeli. İşi yapabilecek birini arıyoruz. Hassas bir çalışma içindeyiz. Başmüzakerecinin üstünde bir heyet ve bu heyetin başında da Dışişleri Bakanımız Abdullah Gül olacak. İsmi de kısa süre içinde belirleyeceğiz.
ERKAN MUMCU Hem bakan olup hem de kiracı hissetmek olmaz. Sayın Mumcu siyasetçidir, istifa kendi takdiridir, buna bir şey diyemem. Fakat bu tür istifalar halkı peşinden sürüklemez. Bana düşen 'yolun açık olsun' demektir.
Aradığında ulaşmak her milletvekilimizin hakkı. Boş zamanı bol olan bir Başbakan olsam hepsine cevap vermekle yükümlüyüm. Bana ulaşmaya çalışan herkese cevap vermeye çalışıyorum. Vatandaşlara bile mümkün oldukça cevap veriyorum. Milletvekillerine cevap vermemem düşünülemez. Ama bahane arayan da bulur, buna bir şey yapamam. Biz zaten sık sık bir araya geliyoruz; grup toplantılarımız var, il ziyaretlerimiz var. Arzu eden gelir görüşürüz. Birileri kılıf uydurmak isterse benim yapabileceğim bir şey yok.
ÖĞRENCİ AFFI Düzenlemeyi af olarak görmek yanlıştır. Benzer düzenlemeler geçmişte birçok kez yapıldı. Bizim bir art niyetimiz yok. AK Parti benzer bir düzenleme yapmaya çalışınca değişik şeyler söyleniyor. Bu yorumları yapanlarda iyi niyet yok.
DOKUNULMAZLIKLAR Dokunulmazlık konusunda CHP samimi değil. Samimi olsa bizim parti programımızda bu konu çok açık olarak var. CHP'ye diyoruz ki uyum komisyonuna üye gönderin, koşulları belirleyelim adım atalım. Ama hala üye göndermediler. Göndersinler üye bütün kamu görevlilerini kapsayacak şekilde dokunulmazlıkları kaldıralım. Bu konuyu sadece siyasetçileri kapsayan dar haliyle gündemde tutmak siyaseti yozlaştırır. Hakkımdaki davalar ise tüm Türkiye'nin önünde gerçekleşen konular, bir kısmından beraat ettik, bir kısmı ertelendi, diğerlerini de herkes biliyor. Halkımız bunları bilerek bizi bu oranlarda destekledi ve bir ders verdi. Bu zihniyet iftiraları yüzünden puan kaybediyor. Dürüst olmayan yollara saptıkları ölçüde birbirlerini yemeye devam edecekler.
ABD İLE İLİŞKİLER ABD'de yapılan Türkiye ilgili açıklamaların tamamı dikkate alınmıyor. Durum tesbiti yapıldıktan sonra "Türkiye ile yapacağımız çok işler var" deniyor.
Bazı siyasilerin şimdi çeşitli beklentilerle gittikleri Habur kapısındaki kamyonlar hangi ilişkilere dayanarak bu işi yapıyordu? Bunu sormak lazım. Afganistan'da stratejik ortaklığımızın gereğini yapıyoruz. 1600 askerimiz orada, ISAF komutanlığını yürütüyoruz. Kosova'da, Bosna'da, Makedonya'da, Arnavutluk'ta bulunan askerlerimiz birlikteliğimizin sonucudur.
Bush ile konuşurken o da medyadan çok çektiğini söyledi. Bizim medyamız hükümetlerimiz arasındaki ilişkileri tehlikeye sokacak tavırlar takınmamalı. ABD medyası da yapmamalı. Bu marjinallere yakışır ama büyük medya bu tür konulara dikkatli yaklaşmalı.
Habur konusunda geçici bir sıkıntı yaşandı. Attığımız bir adım var. Burayı TOBB'a devrettik. TOBB orayı modernleştirecek ve giriş-çıkışları kolaylaştıracak. TOBB bunu üstlendi. Bir seneyi bulmaz, orası yapılacak. İkinci bir kapı talebimiz de var. Bunu da alabilirsek giriş-çıkışlar çok daha seri olarak yapılacak.
İRAN NATO Zirvesi'nde Bush'u dinlediniz. İran'la savaşmak saflık olur ama alternatifler masadan kaldırılmamalı dedi. Bush'un AB üyesi ülkelerle görüşmelerini de diplomasi yönteminin daha fazla kullanılacağı anlamında yorumlayabiliriz.
KIBRIS Ben kahve içme teklifini yaptım ama tek başıma değil, Talat, Papadopulos, Karamanlis olacak, isterse İngiltere de olacak. Hepimiz bir araya gelelim konuşalım istedim. Görüşme talebinde bulunan gelir görüşür. Muhalefet partisi istedi geldi görüştük, ama bu partiler zemininde olur. Sorunun çözümü ise BM'de olur.
Annan Planı Güney Kıbrıs tarafından reddedildi. Anan taleplerini istedi onu da reddettiler. Bu anlaşılmaz bir tavır. Avrupalı dostlarımıza da söyledim. Bizim anlayışımız her zaman çözümden yanadır ama ne istediklerini bilmemiz gerekiyor. Görüşmemiz ise hiçbir zaman tanıma anlamına gelmeyecektir. Açık ve net olarak her yerde bunu resmi olarak kaydettik. Brüksel'deki anlaşmada da Rum Kesimi'ni tanıma anlamına gelecek bir şey yok.
TEŞVİK Bir kere bu konuda tedirginliğe yer yok. Yeterli kaynağımız var. Yabancı yatırımcı teşvike bakmıyor, güven var mı, istikrar var mı, kolaylık var mı buna bakıyor.
IMF Yeni stand-by'da sorun yok. IMF ile ilişkilerimiz normal seyrinde devam ediyor.
SSK Zihniyet değişimi yapıyoruz, bunu yaparken buna hazır olmayanlar olacak. Belli bir sıkıntı elbette yaşanacak. Adaptasyon sorunu yaşanıyor. Bu normal olarak algılanmalı. Vatandaş anlayış göstermeli. Evinizi taşırken bile bir sürü güçlük yaşıyorsunuz. Bu çok büyük bir değişim.
FUTBOL Konu federasyonun ilgi alanı içinde. Federasyon ilgileniyor. Adı geçenler dinleniyor. Karar verilecek. Ama konu başlığı olarak çok çirkin. Eğer etik değerler kaybedilirse çok acı olur. Bunlarla, teşviklerle hiçbir yere varılamaz. Sporcu satılmamalı. Ahlaki anlayış çok önemli. Teşvik primini sporcunun kendi kulübü verirse normal, ama başka bir kulüpten geliyorsa bu reddedilmeli.
FENERBAHÇE-ZARAGOZA Fenerbahçe'yi İstanbul'daki maçta iyi görmedim. Kayseri'de iyiydi. Çok iyi futbolcuları var. İnanır ve azmederlerse Zaragoza'yı yenebilirler.
|
|
|
|
|
|
|
|
|