|
|
Bu tişörtleri dünya giyiyor
Mavi Jeans'in ABD, Almanya ve Kanada'da da satılan İstanbul tişörtlerinin geliri İstanbul'un tanıtımına harcanacak.
Ünlü jean markası Mavi, ilkini ağustos ayında satışa sunduğu İstanbul tişörtlerinin ikinci serisini üretti. Çeşitli meslek gruplarından ünlü isimlerin tasarladığı tişörtlerle, 2010'da Avrupa'nın kültür başkenti olmaya aday olan İstanbul da destekleniyor.
KÜLTÜR ELÇİSİ Beş yıldır İstanbul'un kültür başkenti unvanı alması için çaba gösteren mimar Korhan Gümüş, Mavi Jeans'in projeye katkısının büyük olduğunu söylüyor.
Bu tişörtler yok satıyor
Mavi Jeans, İstanbul tişörtleriyle "2010 Avrupa Kültür Başkenti: İstanbul" projesine destek veriyor. Büyük ilgi gören tişörtler ABD, Kanada ve Almanya'da da satılıyor.
Dünyanın önde gelen metropollerinden İstanbul, tüm karmaşasına rağmen hayran olduğum bir şehir. New York'ta yaşama deneyimime ve orayı çok sevmeme karşın, İstanbul'suz yapamadım, yapamam. Ünlü jean markası Mavi'nin "İstanbul" projesi hakkında görüşmeye gittiğimde benim gibi İstanbul tutkunu çok hoş insanlarla bir araya gelme fırsatı buldum. Mavi Jeans'in İstanbul tişörtlerinde çalışan, grafik tasarım sanatçıları Eray Makal ve Ayşe Çelem, mimar Kerem Erginoğlu, yazar İzzeddin Çalışlar ve İstanbul Kültür Başkenti Projesi'nin yöneticilerinden mimar Korhan Gümüş ile İstanbul'un en güzel semtlerinden Ortaköy'de, Sedir Cafe'de bir araya gelip, keyifli bir sohbet yaptık. Mavi Jeans'in girişimiyle hazırlanan İstanbul tişörtleri geçtiğimiz ağustosta ilk, ocak sonunda da ikinci serisiyle satışa sunuldu. Üstelik Türkiye'yle aynı anda Amerika, Almanya ve Kanada mağazalarında da yerini aldı. Her kentin kendine ait tişörtü olmasına rağmen, ilham veren şehirlerden İstanbul'a ait bir tişört olmaması projeye başlama nedeni...
EN KAPSAMLI ETKİNLİK İstanbul'u sahiplenmek fikri, böyle bir açığı kapatmış olacak ki tişörtler beklenenin üzerinde ilgi görmüş. İkinci seride İstanbul Kültür Başkenti Projesi yöneticilerinden mimar Korhan Gümüş'le işbirliği yapmışlar. Tişörtlerin satışından elde edilen gelir de 2010 yılında Avrupa Birliği Konseyi ve Avrupa Parlamentosu tarafından yapılacak "Avrupa'nın Kültür Başkenti" seçimlerinde aday gösterilen İstanbul'un tanıtım projesine aktarılıyor. Avrupa Birliği Konseyi ve Avrupa Parlamentosu'nun ortak kararıyla oluşturulan Avrupa Kültür Başkenti Projesi, her yıl düzenlenen en kapsamlı yerel kültür etkinliği olarak biliniyor. Kıtanın kültür başkenti seçilen şehirde, belirli süreler içinde gerçekleştirilen etkinliklerin yanı sıra kalıcı şehirsel altyapı projelerinin planlanması ve uygulanması da yapılıyor. Korhan Gümüş, 2000 yılında bir arkadaşıyla beraber Kültür Başkenti Programı için İstanbul'un aday olması yönündeki ilk çalışmalara başlamış. Sivil inisiyatif ile başlayan bu çalışmalara, daha sonradan aralarında İstanbul Kültür Vakfı'nın da bulunduğu 17 sivil toplum kuruluşu katılmış. Dışişleri Bakanlığı'nın da benimsediği bu proje, Mavi'nin desteğiyle iyice tanınmış. Bir Avrupa kenti olan, kültür hayatına yön veren İstanbul için oldukça önemli, heyecan verici bir proje... Amacı da İstanbul'u çok kültürlülük, insan haklarına saygı ve yaratıcı sermayeye yön vermek açısından Avrupa değerleriyle buluşturmak. Gümüş'e göre İstanbul'un en büyük eksiği proje hazırlanmadan, yaratıcılık göz önünde bulundurulmadan alelacele uygulamaya geçilmesi. Hayalindeki İstanbul ise kültür varlıklarının dokunulmadan kalacağı daha modern bir kent... Etkileyici tasarımlarıyla İstanbul'u farklı açılardan görmemizi sağlayan bu tişörtler 18-25 YTL arasında değişen fiyatlarla tüm Mavi mağazalarında satılıyor. Gelin siz de İstanbul Kültür Başkenti Projesi'ne destek vermek için bu hoş tişörtleri giyin. İstanbul'u kendilerine göre yorumlayan proje ortakları ise bakın neler söyledi...
Eray Makal (Tasarımcı): Tasarladığım tişörtler için çini motiflerinden yola çıktım. Çalışmamı "oryantalden 'kitch'e, basitten kaosa" diye değerlendiriyorum. Yaratıcılığa açık bir İstanbul hayal ediyorum...
İzzeddin Çalışlar (Yazar): İçinden deniz geçip de balık tutabileceğiniz tek şehir İstanbul. Bu bana ilham verdi. Böylece İstavrit-İstanbul tişörtü ortaya çıktı. Kerem Erginoğlu (Mimar): Çıkış noktam Boğaz ve İstanbul'un en unutulmaz manzaraları olduğunu düşündüğüm tarihi yapılar, yalılar. En büyük özlemim ise binaları, yolları ve kaldırımları tamamlanmış, "bitmiş" bir İstanbul... Ayşe Çelem (Tasarımcı): İstanbul'u bire bir anlatmak istemediğim için, biraz kent silueti, biraz yarım kalmışlık ve aksaklık var hazırladığım tişörtte. Markanın dergisi Maviology'nin kış sayısı da projeyi desteklemek için İstanbul'u konu edindi. Dergide, İstanbul'un hoş ve nahoş yönleri şöyle sıralanıyor:
Hoşlukları * Şehrin içinde balık tutabilmek, * Beyoğlu'nda tarihi binaların teraslarındaki kafelerde kenti tepeden seyredebilmek, * Tünel-Karaköy arasında dünyanın ilk metrolarından birine binebilmek, * Atatürk Havalimanı, * Kapalıçarşı esnafının her dili konuşabilmesi, * Gerçek bir şenlik yaşanan futbol maçları, * Her saat yiyecek, içecek bulabilme imkanı, * Hemen her yerde sigara içebilmek. Nahoşlukları * Şehir içinde denize girememek, * Beyoğlu çevresindeki tarihi binaların restore edilip aydınlatılmaması, * İstanbul metrosunun dünyanın en kısa metrosu olması, * Trafikten dolayı havalimanına kaç dakikada varabileceğini bilememek, * Kapalıçarşı esnafının müşteri kapmak için agresif davranması, * Stadyum kapılarında yaşanan hengame, * Her yiyecek ve içeceğin sağlıklı olma garantisinin bulunmaması, * Çok az yerde sigara içilmeyen bölüm olması.
|