Fotoğrafta 48 yıllık yarışma
World Press fotoğraf yarışması, 48 yıldır dünyanın en prestijli ödüllerini dağıtıyor. Ödül alanlardan biri de Reuters'in fotoğrafçılarından Juan Molina.
En iyi fotoğraf Reuters'in
Dünyanın en geniş ağına sahip olan Reuters'in başındaki isimlerden biri Türk. Kendisinden söz etmek için izin kopardım!.
World Press fotoğraf yarışması, 48 yıldan bu yana dünyanın en prestijli ödüllerini dağıtır. Uluslararası jürisiyle, fotojurnalizmin kalitesini yükseltmeyi hedefleyen bu kurumun bu yılki büyük ödülü, Tsunami'yi simgeleyen o meşhur fotoğrafı çeken genç bir isme verildi: 4 yıldır Reuters'de çalışan, Time, The Times, Newsweek, Le Figaro, The Herald'ın da içinde bulunduğu yirmi kadar dergi ve gazeteye aynı dönemde kapak olmayı başaran Arko Datta. Onun yanısıra, World Press'ten üçüncülük ödülünü kazanan Juan Molina ve çeşitli mansiyonlar alan Daniel Aguilar, Paul Vreeker ve Pierre Holtz da, yine Reuters fotoğrafçılarıydılar. Gelelim Reuters'e. 1851'de kurulan ve 1870'den bu yana Türkiye'yle haber alışverişi yapan Reuters dünyanın en geniş mültimedya haber ajansıdır. 589 fotoğrafçı, her gün dünyanın dört bir yanından binlerce görüntüyü ajanslarına ulaştırır, bunlardan günde 1000 tanesi en önemli gazetelere ve dergilere kapak olur. 130 ülkeye yayılmış 197 büroda 15 bin kişi sürekli olarak gündemi izler, dünyaya ulaştırır, 26 dilde 8 milyon kelimeyi kaleme alırlar. Bu arada, finans sektöründen 500 kişi, her gün Reuters'i izleyerek karar aldığından dünya ekonomisinde de özel bir yeri vardır bu ajansın. Siyasetten spora, magazinden kültüre, iş dünyasından şov dünyasına kadar her konuya objektiflerini doğrultan Reuters fotoğrafçılarının koordinasyonu ise inanılmaz bir ağ gerektirir. Ve, sıkı durun, tüm bu ağı idare eden bir kaç kişiden biri bir Türk'tür. Soyadlarımızdan da malumunuz olacağı üzere, kendisiyle olan bağım dostluktan da ileride olan ve hem bu nedenle, hem de "tevazuyu abartması" yüzünden yıllardır kendisi hakkında bir şeyler yazmaktan çekindiğim, oysa dünya basınının en önemli isimleri arasında olan birisi, Ayperi Ecer. Benim sevgili Aypik'im, Barbro ve Güneş Karabuda gibi çok özel bir anne babanın kızı olarak Stockholm'de doğmuş ve çocukluğunu, ailesinin çektiği filmlerin ve fotoğrafların peşinde dünyayı gezerek geçirmiştir. Bu arada da aşağı yukarı 15 kadar dil öğrenmiş, anne ve babasının dostları Jacques Prevert, Yaşar Kemal, Ara Güler, Salvador Allende gibi figürlerle büyümüştür. Ardından Paris'e demir atan Ayperi, Gökşin Sipahioğlu gibi büyük bir ismin yanında fotojurnalizm mesleğini öğrenerek Sipa'dan baş editör olarak Magnum'a, oradan da Reuters'e geçmiştir. Ve Ayperi, her ne kadar bunları okuyunca benim canıma okuyacak olsa da, tecrübeyle sabittir, kendisi dünya basınının Tanrılarıyla sekretersiz görüşen, kocaman bütçeleri parmağında oynatan bir zattır. Şimdi siz bu kadar methiyeden sonra onun bir fotoğrafını görmek isteyeceksiniz biliyorum. Ama maalesef mümkün değil. Çünkü her birini kendi kızı Maya gibi gördüğü, ayrı ayrı destek olduğu Reuters fotoğrafçılarının işleri yerine onun fotoğrafını koyacak olursak Ayperi beni kıtır kıtır keser. Ama Sabah okurlarına sevgilerini ve World Press tarafından yılın en iyileri seçilen görüntüleri gönderdi, saygılarımla retina tabakalarınıza sunarım.
Sedef Ecer
|