|
|
Vehbi'nin kaderi nasıl değişti?
Erzurum'un Horasan ilçesinin sınır köyünde çocuklar top oynarken, bir arabanın köye doğru geldiğini görürler. Çocuklardan biri şöyle der: "Arkadaşlar kaymakam geliyor, karşılayalım" Kimse oralı olmaz. Çocuk arkadaşları gelmeyince tek başına köye doğru koşar ve muhtarlığın önünde kaymakamı bekler. Arabadan kısa boylu güleç yüzlü bir adam iner. ' Küçük çocuk' gözleriyle adamı izler. Hatta bir ara göz göze gelirler. Ama hiçbir hareket olmaz. Muhtarla bir süre görüşen kaymakam, daha sonra okulu görmek ister. Muhtar kapıdan bekleyen 'küçük çocuğa' okul müdürüne haber vermesini ister. Küçük çocuk' koşarak okul müdürüne gider ve kaymakamın geleceğini söyler. Kendisi de okul duvarının üzerine çıkar ve kaymakamı bekler. Bir süre sonra kaymakam gelir. Okulun giriş kapısında bir kez daha küçük çocuk'la kaymakamın gözleri buluşur. Yine bir hareket olmaz. Kaymakam okul müdürüyle görüştükten sonra dışarı çıkar. Herkes kaymakamı yolcu etmek için beklerken, 'küçük çocuk' meraklı gözlerle kaymakamı izler. Kaymakam, bir kez daha 'küçük çocukla' göz göze gelir. O an 'küçük çocuğun' hayatının değiştiği andır. Kaymakam çocuğa doğru yürür, kafasını okşar ve konuşmaya başlar: "Çocuğum herkes okulda sen niçin buradasın?" Çocuk heyecanla cevap verir: " İlkokulu bitirdim. Ortaokul olmadığı için gidemedim." " Peki gitmek istiyor musun?" "Çok istiyorum." Cevabı duyan kaymakam çocuğu kendi arabasına alır ve babasına gider. Kaymakam yolda bir başka acı gerçeği daha öğrenir. 'Küçük çocuk' annesini kaybedeli yıllar olmuştur. Kaymakam eşini kaybettikten sonra üç çocuğunu yetiştirmek için çırpınan babaya, oğlunu Erzurum'a getirerek yatılı okula verebileceğini söyler. Evde tam anlamıyla bir bayram havası yaşanır. Kaymakam gittikten sonra hazırlık yapan baba,oğlunu da yanına alarak ertesi gün Horasan'a gider. Kaymakam, onları yatılı bölge okuluna gönderir. O 'küçük çocuk' ortaokulu başarıyla bitirir, sonra Erzurum'a gider, aynı başarıyı lisede de gösterir. Ve üniversite sınavlarında İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi'ni kazanır. Harita mühendisi olarak hayata atılır. Hayat onun ilgisini cevapsız bırakmamış ve kaderini değiştirmiştir. Peki kimdi bu 'küçük çocuk?' O çocuğun adı Vehbi Orakçı... Horasanlı o küçük çocuk, şimdi Beylikdüzü Belediye Başkanı. Ya o kaymakam kimdi? O da İstanbul Valisi Muammer Güler' di... İnsanın içini ısıtan bir öykü. Teşekkürler Sayın Vali...
|