SABAH - 20/02/2005 - 'Sulh Ceza'ya koşun!

Şu an 20 Şubat 2005 - Pazar tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

	Yazarlar

	Günün İçinden

	Ekonomi

	» Gündem

	Siyaset

	Dünya

	Spor

	Hava Durumu

	Sarı Sayfalar

	Ana Sayfa

	Dosyalar

	Arşiv

	Etkinlikler

	Günaydın

	Televizyon

	Astroloji

	Magazin

	Sağlık

	Cumartesi

	Aktüel Pazar

	Otomobil

	İşte İnsan

	Sinema

	Turizm Rehberi

	Çizerler

Google Arama

	'Sulh Ceza'ya koşun!
	Uzmanlar ne diyor?

Doğru adres: Sulh Ceza

Plakaya yazılan trafik cezası için İdare Mahkemesi yerine Sulh Ceza Mahkemesi'ne giden kazanıyor.

Trafik polislerinin son dönemde sıkça başvurduğu plakaya ceza yazma uygulaması bir hukuk karmaşasını açığa çıkardı. Yasada yetkili mahkeme açıkça belirtilmediği için cezaya itirazda zıt kararlar çıkıyor.

Trafikçi ispat etsin
İdare Mahkemesi'nde ispat yükümlülüğü itiraz edende olduğu için ceza kesen avantajlı. Sulh Ceza Mahkemesi ise cezayı trafik polisinin ispat etmesini istiyor. Edemezse ceza düşüyor.

İtiraz süresi 7 gün
İstanbul 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nin bir cezayı iptal eden kararı da buna örnek oldu. Bu kararlar temyiz edilemediği için yedi gün içinde itiraz eden sürücü şanslı oluyor.

'Sulh Ceza'ya koşun!

Yılbaşından itibaren adreslere teslim edilmeye başlanan plakaya yazılmış trafik cezalarından kurtulmanın yolu İdare değil Sulh Ceza Mahkemeleri'nden geçiyor.

Trafik polislerinin 1.5 yıldır sürdürdükleri plakaya ceza kesme uygulamasında hukuk karmaşası ortaya çıktı. Trafik kanununda yetkili mahkemenin açık olarak belirtilmemesi nedeniyle trafik cezalarına hem sulh ceza hem de idare mahkemelerinde itiraz edilebiliyor. Ancak yargılama usulünün farklılığı nedeniyle sulh ceza mahkemelerinde cezalar iptal edilirken, idare mahkemelerinde sonuç vatandaşların aleyhine oluyor. Şu aşamada aynı davalara hem idare hem de sulh ceza mahkemelerinde bakılmasını ancak uyuşmazlık mahkemesi engelleyecek. Ancak uyuşmazlık mahkemesi karar verene kadar mahkemelerde alınacak kararlar bir daha değiştirilemiyor. Yani plakasına ceza yiyen vatandaşlar acele edip de 7 gün içinde sulh ceza mahkemelerinde itiraz ederlerse cezayı ödemekten kurtuluyorlar. Üstelik de davanın kazanılması halinde yaklaşık 60-70 milyon lira tutan mahkeme masrafları karşı taraf olan ilgili valilik tarafından ödeniyor.

Kaos yaratan cezalar
Plakaya ceza uygulaması 2918 sayılı Trafik Kanunu'nda yeralıyor. Kanunun 116. maddesinde trafik polisinin sürücüyü durduramadığı durumlarda aracın FAHRİ MÜFETTİŞLERİN PAYI DÜŞÜK: Vatandaşlar yağmur gibi yağan cezalardan, aralarında Erman Toroğlu gibi ünlülerin de bulunduğu fahri trafik müfettişlerini sorumlu tuttu. Ancak trafik yetkilileri, bu tür cezaların sadece yüzde 3’ünün fahri trafik müfettişlerinin tutanaklarına dayanarak kesildiğini söylediler.

FAHRİ MÜFETTİŞLERİN PAYI DÜŞÜK: Vatandaşlar yağmur gibi yağan cezalardan, aralarında Erman Toroğlu gibi ünlülerin de bulunduğu fahri trafik müfettişlerini sorumlu tuttu. Ancak trafik yetkilileri, bu tür cezaların sadece yüzde 3’ünün fahri trafik müfettişlerinin tutanaklarına dayanarak kesildiğini söylediler.

tescil plakasına ceza yazabileceği hükmü bulunuyor. Ancak geçmişte yaygın olarak yapılmayan bu uygulama 2003 yılının son aylarından beri trafik polisleri tarafından sıkça kullanılır hale geldi. Cezanın geçerli olabilmesi için ise öncelikle tebliğ edilmesi gerekiyor. Kanun bunun için de plakanın kayıtlı olduğu adrese tebligat yapılacağını hükme bağlıyor. Tebligatın yapılmasından sonra da vatandaşın cezaya itiraz hakkı doğuyor. İşte mahkeme karışıklığı da bu aşamada ortaya çıkıyor. Karışıklığı yaratan ise 2002 yılında uyuşmazlık mahkemesinin verdiği bir karar. 2918 sayılı Trafik Kanunu'nun 112. maddesi "Bu kanundan doğacak ihtilaflara bakacak mahkeme trafik mahkemesidir. Trafik mahkemesinin bulunmadığı yerlerde sulh ceza mahkemeleri yetkilidir" diyor. Ancak 2002 yılında uyuşmazlık mahkemesine gelen bir dosyada mahkeme trafik cezalarına idare mahkemelerinin bakması gerektiği yönünde bir karar veriyor. Bu karara dayanarak 2002 yılından beri trafik cezalarına ilişkin itirazlar idare mahkemelerine yapılıyor. Ancak diğer trafik suçlarına bakma

İLK SABAH DUYURDU: Plaka cezalarının sulh ceza mahkemesinde iptal edildiğini ilk olarak Mahmut Övür yazdı. Buna göre Avukat Erhan Özkanın başvurusu üzerine İstanbul 3. sulh Ceza Mahkemesi şu kararı verdi: Trafik suç tutanağının araç plakasına göre ve sürücünün gıyabında düzenlendiği ve dolayısıyla tutanakta sürücü imzası bulunmadığı anlaşılmakla, mahkememizce ceza tutanaklarının iptaline karar verilmiştir.

yetkisi elinden alınan sulh ceza mahkemeleri, plakaya ceza yazma konusunda yetkileri elinden alınmadığı için hakimin takdirine göre isterse davaya bakabiliyor.

Sonuç niye farklı?
İki mahkemenin birbirine tamamen zıt kararlar vermesinin temelinde idare hukuku ile medeni hukuk arasındaki farklılık yatıyor. Sulh ceza mahkemesinde her hangi bir suçta ispat yükümlülüğü iddiayı öne sürenin üzerinde. Yani plakaya ceza hakimin karşısına geldiğinde, hakim trafik polisinden bu suçun işlendiğini ispat edecek delilleri sunmasını istiyor. Suç ispatlanamazsa itiraz kabul ediliyor ve ceza ortadan kaldırılıyor. İdare mahkemesinde ise ispat yükü itiraz edenin üzerinde. Yani plakasına ceza yazılan kişi o suçu işlemediğini kanıtlamak zorunda. Çünkü idare mahkemesi trafik polisini devletin resmi bir görevlisi olarak kabul ediliyor. Resmi görevlinin düzenlediği bir belge de resmi bir evrak olarak kabul ediliyor. Resmi bir evrakın geçersizliği ise aksi ispat edilirse mümkün.

NEVZAT ATAL / HABER MERKEZİ