kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

Üniversitenin kafası

Başbakan ile "zaplayan" danışmanı "çuvalladı".
Ne söyleyip söylemediklerinden değil; söylediklerini savunamadıklarından, inkara sığındıklarından ötürü.
Ama başkaları da çuvallıyor.
Gazetecilikle yalakalığı karıştıranlar, sırf "iktidar" olduğu için birinin önünde takla atanlar, "yaşam tarzı ve inançlar" meselesine gelince, karşılarındakinin, "nereden geldiği"ni kendisi de tamamen unutsun istiyorlar.
Onların "modern, değişimci, piyasacı" düsturuna uysun, "kendilerinden olsun"; yetmez, "kendileri gibi olsun" istiyorlar.
Milyonlarca insanın hiçbir demokratik hakkına titizlenmeden, "demokrasi tehlikeye düşmesin" buyuruyorlar.
Bu karşılıklı "değişim nezaketi" içinde, farklılıklar, mağduriyetler, fırsat eşitliği, samimi bir şekilde her alana yayılmasın... Bunda hep uzlaşılsın diye duacılar.


Bazı şeyleri tartışabilmek için belki yöntem değiştirmek lazım.
Düğümlenen iplerin dışında başka ipuçları aramak lazım.
Mesela, "türban - başörtüsü" meselesi.
"Kişisel inanç ve kişisel özgürlük"
olduğunda sanırım tartışma yok.
Çünkü, "üniversitede yasaklar"ı savunan bile, bu örneğe sarılıyor.
Özel hayatta, "özel alan"da serbest olduğunu, "öyle değil mi" diyerek belirtiyor.
Tartışma, genelde "kamusal alanlar" denilene, öncelikle "üniversite"ye odaklanıyor.
Neden? "Üniversite" bir "kale" mi? Kimin kalesi?


Belki "üniversite"nin ne olması gerektiğini, nasıl olması gerektiğini, ne olmaması ve ne kabul edilmemesi gerektiğini tartışmak lazım.
Üniversitenin, uslu öğrenciler ile hiyerarşik sıralanmış, otorite altında dizilmiş öğretim üyeleri olarak geldiği yeri tartışmak lazım.
Üniversiteden, "siyasi görüş"ün, "kişisel inançlar"ın ve "inançsızlıklar"ın, kişisel özgürlüklerin, bunlara dair tavırların, tartışmaların dışlanmaya, kovulmaya çabalanmasına...
Üniversiteyi, özgürlük ortamı yerine otorite ve kurallar silsilesi kılan beton duvarın yıkılması lazım.
"Her türlü ideoloji"nin amfilerden, kürsülerden, koridorlardan uzak tutulmasıyla "idealize" edilen bir üniversite yapısının...
O kişiliksizliğin, karaktersizliğin, korkunun, despotizmin tartışılması lazım.


Ne başı kapalı diye bir genç mutlaka kişiliksizleşebilir, ne de başı açık diye bir başkası mutlaka özgür kişilik kazanır.
Sorun, sadece derse girip yoklamalara katılıp ödevlerini, vizelerini, finallerini "başarı" ile vermenin değil...
"Üniversite" denilenin, sıraların, sınıfların, amfilerin; "dışarıdan dinlemek isteyen herkes"e bile açık olabileceği, üniversiteye ulaşmaktaki tüm fırsat eşitsizliklerinin yok edilebileceği, üniversitenin bir "öğretim" değil, çok yönlü, çok renkli, özgür ve açık "eğitim ortamı" olarak "idealize" edilebilmesi.
Sorun, kamu üniversitelerini, kamunun değil, kendi mülkleri sanan "otoriter" yönetim zihniyeti ile vakıf üniversitelerini "kendi mülkleri" diye kamusallıktan koparan "otoriter" patron zihniyetinin bizzat kendisi.
Sorun; "üniversitede türban sorunu" üstüne tartışan nice "laik" ve nice "dindar" şahsiyetin, "üniversitede demokrasi" de dahil, demokrasi ve özgürlük üstüne içten bir kültürden uzak olması ve öylece orada kalması!
Kamu ve vakıf üniversitelerinde yıllarca ders vererek, öğretim kadrosuyla, öğrencisiyle tanık oldum:
Mesele; üniversiteyi başı kapalı kızlara açmak, kapatmak değil; gerçekten "üniversitenin kafasını açabilmek"!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Örnek vakalar   / 10-02-2005
 Özgürlük tornası   / 09-02-2005
 Sayıyla mı verdiler!   / 08-02-2005
 İşin tercümesi   / 07-02-2005
 14'e 13 demokrasi   / 06-02-2005
 Tarihin boruları   / 04-02-2005
 Eski ama iyi haber!   / 03-02-2005
 Seçim, iyidir!   / 02-02-2005
 Besleme gazetecilik   / 01-02-2005
 Güç ve güçlüler   / 31-01-2005
ERDAL ŞAFAK
Dışa açılım
Son zamanlarda bir ayağı dışarıda olan...
UMUR TALU
Üniversitenin kafası
Başbakan ile "zaplayan"...
ÖMER LÜTFİ METE
Aydının en derin ihaneti
Son yıllarda yeni...
'Burayı cehenneme çeviririz'
İran devriminin yıldönümünde konuşan Cumhurbaşkanı Hatemi, rest...
'Türk düşmanı değilim'
AB anayasasını hazırlayan, Türkiye'nin üyeliğine kesinlikle karşı...
Fener'in nesi var?
Fener'in nesi var?
Real Zaragoza'nın hocası Munoz: "İki Avrupa Kupamız var. F.Bahçe'nin...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu