|
|
|
|
Türk düşmanı değilim
Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkan Fransız sağının en güçlü ismi D'Estaing, Türk basınında ilk kez SABAH'a konuştu: 'Avrupa ekonomisinde yer alın, ancak üyeliğiniz Avrupa projesinin sonu olur...' Kılıçkaya'nın D'Estaing'e 'eşofmanlı röportaj teklifi'ni kaçırmayın.
'Türk düşmanı değilim'
AB anayasasını hazırlayan, Türkiye'nin üyeliğine kesinlikle karşı çıkan, Fransa sağının en güçlü ismi Valery Giscard d'Estaing SABAH'a konuştu: Türkler'e çok büyük saygı duyuyorum....
Hiç kuşku yok ki Avrupa Birliği'nin ortak anayasasını hazırlayan Avrupa Konvansiyonu'nun başkanı Valery Giscard d'Estaing (79), Fransa'nın en Avrupacı kişisi. Başlangıçtan bu yana bir kimlik üzerine kurduğu Avrupa projesi var. Bu, Hıristiyanlık damgasını bastığı bir kimlik. Bu projede Türkiye'nin yeri olmadığına inanıyor. Türkler'in de konuya bir kimlik projesi olarak bakmaları halinde fikir değiştereceklerinden neredeyse emin. "Hayatında hiç Türkiye'ye gitmemiş. Hakkında bu kadar çok konuştuğu bir ülkeye hiç gitmemiş olmanız tuhaf değil mi" diye sorduğumda "Tarihi kültürü hakkında çok okudum" dedi. Ülkeler de insanlar gibidir, tanıştığınızda, yüzyüze geldiğinizde anlarsınız, dediğimde ise yanıt vermedi. Fransa'da kibirli diye tanınan biri. Noel öncesi bir mağazadan alışveriş yapıp otomobiline bindiğini gördüm. Akşam karanlığında eşofmanlarımla yürüyüşe çıkmıştım. -Çok da profesyonel olmayan bir durumda- otomobilinin kapısını çaldığım halde son derece kibar bir şekilde karşıladı ve ayaküstü röportaj talebimi kabul etti...
AVRUPALI BAŞKAN * Türkler Avrupa'ya üye olursa bu Avrupa'nın değil, Avrupa projesinin sonu olur. O zaman artık başka bir projeden bahsedilir. Yani bu proje bir kimlik projesidir. Büyük ama aynı kimlikten olmayan bir ülkeyi, Türkiye'yi kabul ederseniz insanlar bu sistemi tanımazlar. Tanımayınca tabii bu proje biter ve artık başka bir projeden söz edilebilir.
* Türkler ülkenin başkentini Ankara'ya taşıdı. İstanbul'- da, Avrupa'da bırakmayıp Anadolu'ya götürdü. Şimdi Brüksel'e taşımayı kabul edecekler mi? Bunu fark ediyorlar ve görüyorlar mı? Türkler kimliklerine, geleneklerine, kültürlerine bağlı bir millet. Bunu nasıl kabul edecekler? Belki bugün bundan henüz uzaktayız ama (AB'nin) bir cumhurbaşkanı olsun, başkenti Brüksel olsun istiyoruz. Türkler kabul edecek mi Avrupalı bir cumhurbaşkanını?
KOMŞULUK İLİŞKİSİ * Avrupa Parlamentosu'nun ne yaptığıyla Türkler Fransızlar'- dan daha ilgili. Herhalde AP'den en fazla bahseden de Türk medyasıdır!
* Fransızlar'a anayasayı onaylıyor musunuz, diye sorulursa "evet" diyeceklerinden hiç kuşkum yok. Ama milli sorunları, özellikle de genişlemeyi onaylıyor musunuz, diye soraralarsa o zaman sonuç belirsiz.
* (Türkiye AB'ye üye olursa bu Avrupa'nın sonu olacak, diyorsunuz. Bazı politikacılar ise Türkler'e kapıyı kapatmak büyük bir hata hata olur, diyor) Sorunuzda iki ayrı husus var. Eğer Türkiye'- nin Avrupa'daki kurumların içine girmesinden bahsediyorsak, Avrupa'nın sonu değil ama Avrupa projesinin sonu olur. Soru kapıyı açma ya da kapama meselesi değil. İlişkileri tanımlamak lazım. Avrupa projesi başlangıçtan itibaren federalist bir ehliyeti olan, ama onun komşularıyla da ilişkilerini öngören bir proje. Tıpkı Amerika Birleşik Devletleri gibi ortak dili, dini, kültürü olan insanların paylaştığı bir federal devlet.
* Türkiye'yle iki büyük komşu olarak ne yapabiliriz. Türkiye nüfusu çok kalabalık ve büyük bir ülke. İmparatorluk mirasçısı. Bugün hassas bir coğrafyada. Türkiye, Avrupa ekonomisi içinde yer almak istiyorsa, bu değil problem olan. Bakın bugün Türkiye'nin Avrupa'ya adım atmasını destekleyen ülkeler dahi belirli kısıtlamaları -mesela serbest dolaşımı- destekliyor.
* (Avrupa'ya en çok İslamcı gelenekten gelenlerin sahip çıkmasını nasıl görüyorsunuz?) Onlar böyle bir başarıyla daha aktif olacaklarını düşünüyorlar. Yoksa Türk kimliğinin bazı unsurlarından vazgeçiyor değiller. Şimdi başarı için koşuyorlar. Ama yarın kültür ve kimlik konusunda da pek çok husunun Brüksel'in eline geçeceğini Türkler'e açıklamak gerekince halk bakalım onları izleyecek mi?
* (Türkler'in Avrupa kapısındaki kimliği hangi kriterlerle tanımlanabilir? Siz dinin kimliğin tanımında çok mühim olduğu görüşündesiniz) Doğru. Kimse bunu tartışmıyor. Diğer dinlere saygılıyız. Din, hukuki ve sosyal hayatın tanziminde etkili. Türkler'e bulunduğunuz ortamı, Ortadoğu'yu terk edeceksiniz, Boğaz'ı geçeceksiniz ve onlar gibi yaşayacaksınız, denilirse kabul edeceklerini sanmıyorum. Biz Türk kalmak ve kültürümüzü, kimliğimizi korumak istiyoruz diyecekler diye düşünüyorum.
POLİTİKAMIZ DEĞİŞİR * (Cumhurbaşkanı Chirac Türkiye'nin üyeliğine bu ülkenin lideri olarak müdahil oldu. Yerine başkası geçerse bu Fransa'nın onlarca yıllık politikasını değiştirelibilir mi?) Niçin olmasın? Uluslararası müzakerelerde bu olur. Neticede o anın hükümeti karar verir gelişmelere. Siyasi çoğunluk değiştiğinde, politika da değişebilir.
* (Niçin Avrupa'da Türkiye meselesinin en çok konuşulduğu yer burası? Başka konuları yok mu Fransızlar'ın?) (Gülüyor) Samimiyetle söylemek isterim ki burası en fazla düşünen yer. Türkiye'ye yardım meselesine bakın mesela. Türkiye'nin üyeliğini destekleyenler, AB'nin bütçesine en az katkı yapanlar...
BELKIS KILIÇKAYA
|
|
|
|
|
|
|
|
|