SABAH - 11/02/2005 - O korkunç an zihninden hâlâ silinmedi

Şu an 11 Şubat 2005 - Cuma tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

	Yazarlar

	» Günün İçinden

	Ekonomi

	Gündem

	Siyaset

	Dünya

	Spor

	Hava Durumu

	Sarı Sayfalar

	Ana Sayfa

	Dosyalar

	Arşiv

	Etkinlikler

	Günaydın

	Televizyon

	Astroloji

	Magazin

	Sağlık

	Cumartesi

	Aktüel Pazar

	Otomobil

	İşte İnsan

	Sinema

	Turizm Rehberi

	Çizerler

Google Arama

O korkunç an zihninden hâlâ silinmedi

Neşe ve Orhan Batıgün çifti, 1993 yılının nisan ayında tanıştı aynı yıl evlendi. Ancak yedinci aydan sonra evde huzursuzluklar başladı. Sorunların kaynağı Orhan'ın aşırı kıskançlığı, hastalığa varan şüpheciliğiydi. Ama seviyordu genç kadın. Katlandı hepsine. Sonra hamile olduğunu fark edince eşinin kıskançlığının biraz olsun durulabileceğini düşündü. Umutlandı. Artık her şey daha iyi olacaktı.

Kötüye Gitti
Ama yanılmıştı. Yalnızca boyutu değişmişti kavgaların. Artık fiziksel zarar da vermeye başlamıştı eşi. Üstelik artık masum bir de tanığı vardı bu dehşetin. Küçük kızları Aylin. Neşe Batıgün minik kızının tanık olduğu bir günü şöyle örnekliyor; "Kızım 5 yaşındaydı. Evde otururken saçma sapan bir tartışma başladı ve Orhan boğazıma yapıştı. Nefessiz kaldım. Elleri boğazımda beni oradan oraya sürüklemeye başladı. Mutfakta ve banyoda kafamı yerlere vurdu. Kızım çığlık çığlığa 'annemi öldürme' diye bağırınca kendine geldi ve beni bıraktı." 2000 yılının baharında kavgalar artık çekilmez hale gelmişti. Bir gün Orhan Batıgün sinirlenip evi terk etti. Ortalık sakinleşmişti. Sonra Kızıyla birlikte kendine yeni bir yaşam kuran Neşe Batıgün için önemli olan uğradığı bedensel hasar değil, ruhsal hasar.

Kızıyla birlikte kendine yeni bir yaşam kuran Neşe Batıgün için önemli olan uğradığı bedensel hasar değil, ruhsal hasar.

bir gün arayıp boşanmak istediğini söyledi ve birlikte adliyeye gitmelerini istedi. Genç kadın tedirgin oldu bu isteği duyunca. Kendisinin gitmesinin şart olmadığını söyledi, tek başına gitmesini istedi. Karşılığında sıkı bir ölüm tehdidi aldı ama "O kadar da olmaz artık" deyip sorun etmemeye karar verdi. Ertesi gün yani 7 Mayıs 2000 genç kadının yaşamını tümden değiştirecekti. Aylin sabah babasıyla görüşmüş, onu ne kadar özlediğini anlatmıştı. Bu konuşmadan bir kaç saat sonra markete giden Neşe Batıgün başına geleceklerden habersizdi.

Sokak Ortasında Yaktı
Bakkala girmek üzereyken bir elin boğazına sarıldığını hissetti. Eşinin sesini duydu sonra. "Seni öldüreceğim" diyordu. Sonra başından aşağı bir sıvı boşaldı. Benzin ağzına burnuna dolmuştu. Son bir gayretle silkinip kaçmaya başladı. Ama eşi ondan hızlıydı, güçlüydü. Bir kez daha yakalandı ve son duyduğu ses kibrit çöpünün sürtünme sesi oldu. Sonrası alev alevdi. Kurtulmaya çalıştıkça, debelendikçe canlanıyordu alevler. Gözlerini tarifsiz acılar içinde, hastanede açtı.

Zeynep ATILGAN/ HABER MERKEZİ