|
Latife Hanım'ın gizli evrakı
|
|
Kişilik sahibi ve kültürle bezenmiş soylu bir ailenin temsilcisi olarak Latife Hanım, Cumhuriyet'in şahidi olmuştur.
Latife Hanım'ın evrak-ı metrukesi
Garp Cephesi Kurmay Başkanı Asım Gündüz, hatıralarında eşinin "Göreceksin bu kız Gazi Paşa ile evlenecek, ayol kız ona sırılsıklam aşık! 'Gazi' diyor da başka bir şey demiyor" sözlerine yer veriyor.
Sessiz, gizemli ama o ölçüde etkili bir kadındı. Kimilerine göre Mustafa Kemal'in ön plana çıkmayan, gölgesindeki kadın, kimilerine göre zarafet, kapris gibi iki vasfı bir araya getiriyordu ve köşkte "Ankara'nın sesi"ydi. Bazı yönleri ile tartışılsa da kişilik sahibi ve kültürle bezenmiş soylu bir ailenin temsilcisi olarak en kritik dönemde Cumhuriyet'in şahidi olmuştu. İşte bu şahide ait Türk Tarih Kurumu'ndaki "evrak-ı metruke" nin açıklanıp açıklanmayacağı tartışma konusu oldu. Evrak-ı metrukede yani gizli evrakta nelerin olduğu merak konusu... Alımlı olduğu kadar olgun ve kültürlü bir kadın olarak telakki edilen Latife Hanım, Atatürk'le kadı huzurunda evlenmişti. Taraflar arasında mektup teatisini bazen Asım Gündüz gibi yüksek zevatın eşleri yapıyordu. Döneme göre alafranga olan Latife Hanım, Atatürk'ü hiç yalnız bırakmıyor, gezi ve sofralarda yer alıyordu. Bu durum, Ankara kadrosu kadar, laiklik dil ve din gibi meselelerin muhalif çevrelerince tenkit konusu oluyordu. Halide Edip Adıvar, Latife Hanım ile Mustafa Kemal'in evlilik öncesi ilk karşılaşmalarını "aşkın başlangıcı" olarak takdim eder ve Latife Hanım'ı akıllı, fevkalade güzel ve zarif bir kadın olarak görür. Ancak zaman geçip geçimsizlik başladığında Latife Hanım'ın hususiyetlerine, yeni ilaveler yapılacaktı. Atatürk'ü etkisi altına almaktan, akrabalarına kayırmaya kadar uzanan bakışlar, daha çok Paşa'nın yakın çevresinden geliyordu. Atatürk'ün beraberindekiler sofrada Latife Hanım'ın mevcudiyetinden rahatsızdı. Aynı rahatsızlığı Latife Hanım da duyuyor ve eşinin çok geç saatlere kadar uykusuz bırakılmasını -kimi zaman kendisinin de bulundurulmasını- tenkit ediyordu. Garp Cephesi Kurmay Başkanı Asım Gündüz hatıralarında Gazi ile Latife Hanım'a da yer ayırmıştı. (Kervan Yayınları, 1973) "Eşim emir subayım aracılığı ile Latife Hanım'la irtibat sağlamış, kendisini ziyaret etmek istediklerini bildirmişti. Latife Hanım bundan çok memnun olacağını bildirmişti. Eşim ertesi günü yaptığı ziyaret sırasında da kendisine mektubu vermiş, akşam geç vakte kadar oturup dertleşmişlerdi." Mektup Atatürk tarafından "Bu zarfı misafir kaldığım hanımefendiye lütfen gönderin" ricası ile Asım Gündüz'e verilmişti. Gündüz sonrasını şöyle anlatacaktı: "Akşam döndüğüm zaman eşim, büyük bir kehanette bulunarak şöyle konuşmuştu: Asım, göreceksin bu kız Gazi Paşa ile evlenecek, ayol kız ona sırılsıklam aşık! Gazi diyor da başka hiçbir şey demiyor. Mektubu elimden aldığı zamanki heyecanını sana anlatamam." Devletin resmi organı Anadolu Ajansı, Atatürk ve Latife Hanım haberine bir temenni ile giriş yapmıştı: "Anadolu Ajansı, büyük kurucumuz Atatürk ile yüksek tahsille feyz ve kemal eylemiş bulunan Latife Hanımefendi'nin mazharı saadet olmalarını eyler."
PAŞA'YA MEKTUP "Mukaddes Paşam, Pek mesut dakikalar yaşadım... Bazen dalıyorum, saatlerce gözlerim kapalı düşünüyorum. Bu rüyalardan uyanışımda 'Ya Rab, ne eksilirdi, deryayı izzetinden' diyor, gözyaşları döküyorum. Belki, 'Beni yirmi gün görmekle bu kız benden ne istiyor? Ve bu hakkı ona kim vermiştir?" diye hiddetlenirsiniz... Evet! Hayatımın son dakikasına kadar mesut veya bedbaht edileyim. Sizi takipten hali kalmayacağım. Fiilen olmasa hayalen daima beraber yaşayacağım. Latif'ten Göztepe 25.10.1922"
|