Ziraat bu yıl faiz oranını yaklaşık 16 puan aşağıya çekerek tarımı sübvanse edecek. 160 milyon YTL'yi aşacak farkı Hazine kapatacak.
Ziraat ve Halk Bankası, bayram öncesinde çiftçiye ve esnafa yüzde 10.4 ile tarihinin en düşük seviyesinden kredi müjdesi verdi. Kredi müjdesi "görev zararı geri mi dönüyor?" sorusunu akıllara getirirken, Hazine'den Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan 'Bütçede krediler için kaynak ayrıldı. Popülizm söz konusu değil" dedi. Dün Resmi Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı ile yüzde 26 ile verdiği tarım kredisinde faiz oranını yüzde 10.4 yüzde 19.5 aralığına çekecek olan Ziraat Bankası'nın, bu nedenle Hazine'den tahsil edeceği zararın 160 milyon Yeni Türk Lirasını bulacağı tahmin ediliyor. Bu yıl tarım sektörüne 1.5 milyar YTL kredi aktarmayı planlayan Ziraat'in ortalama yüzde 15 faizle kredi verdiği düşünüldüğünde ortaya çıkan yaklaşık 160 milyon YTL'lik kaynağın kararname gereği Hazine tarafından karşılanması gerekiyor. Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, tarım sektörünün bu şekilde desteklenmesinin 'görev zararı yeniden hortluyor' diye yorumlanmaması gerektiğini ifade ederek, "Geçmişte bu kredilerin herhangi bir karşılığı yoktu. Şimdi ise bütçede karşılığı var" diyor. Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan da SABAH'ın "Tarımsal müjdelerin finansmanı nasıl karşılanacak?" sorusuna "Hesabı kitabı iyi yapıldı. Merak etmeyin" mesajı verdi. Tarımsal desteklerin
bütçe ödenekleri içinde olduğunu işaret eden Babacan, maliyete ilişkin net bir rakam vermekten kaçındı. Hükümetin, çiftçi ve esnaf kesimiyle ilgili kararları "Acaba popülizm mi yapılıyor? IMF bu işe ne der?" sorularını gündeme getirdi.
IMF NE DİYOR? Babacan, 2005 yılı finansman programını açıklarken bu yöndeki sorular üzerine şu açıklamayı yapmıştı: "Ziraat ve Halk Bankası'ndan çiftçi ve esnafa kullandırılan kredilerin fazileri ile cari faizler arasındaki sübvansiyon farkını öngördük. Sübvansiyonlu kredi maliyeti ile gerçek maliyet arasındaki farkı karşılayacak ödenek bütçede var. Kaldı ki 2004 yılında bütçede bu amaçla tahsis edilen ödeneklerin tamamı da kullanılmamıştı. Bu tutarlar da 2005 yılına devretti." Geçmiş dönemde verilen kredileri "abonman kredisi" olarak nitelendiren Çağlar şöyle devam etti: "Çünkü her gelen krediyi almış. 24 milyar dolarlık bir açık oluşmuştu. Şimdi ise en büyük emniyet sübabı benim, yani Ziraat Bankası. Bana borcunu ödememiş çiftçiye kredi vermek mümkün değil. Krediyi duyan simitçi de kapımıza geliyor, ama orada seçici olmak durumundayız. Söz konusu kredilendirme işlemi tahmin ediyorum ki IMF ile de görüşülmüştür. Biz bir sorun olduğunu düşünmüyoruz."