AB'nin ABD'ye ilk golü
(Toulouse) Yaklaşık 15 yıldır havacılık sektöründeki gelişmeleri yakından takip eden birisi olarak ilk defa uçak üreticilerinin bu kadar gerildiğine şahit oluyorum. Boeing tarafındaki gerginlikle, Airbus kanadındaki şişkinliğe tahlil ettiğimizde tuhaf bir durum ortaya çıkıyor. Airbus uçak satışında iki yıldır geride bıraktığı Boeing'e bir gol atarak dünyanın en büyük, en uzun, en geniş gibi sıfatları üzerinde taşıyan uçağını bizim de şahitliğimizle dün Toulouse'daki üretim hattından yani fabrikadan çıkardı. Törene katılan başta Fransa Cumhurbaşkanı olmak üzere, Airbus'ın hissedarı olan şirketlerin ait olduğu ülkeler Almanya, İspanya ve İngiltere başbakanlarının da sevinçleri ve Avrupa adına kaydettikleri başarı gözlerinden okunuyordu. Tabloyu ters çevirdiğinizde ABD'de bu başarının ne anlama geldiğini, onları nasıl etkilediğini görebilirsiniz. Boeing yetkilileri her ne kadar Airbus'ın yeni uçağının ticari olmadığını söyleseler de velev ki söyledikleri doğru olsa bile 2003 yılından kaybedilen pazar liderliğinden daha fazla onları hırpaladığını düşünüyorum. En azından 380 prestij sağlıyor, güven aşılıyor ve diğer model uçakların satışını etkiliyor. Öte yandan Avrupa Birliği'nin (AB) uçağı şeklinde de Avrupalı liderler tarafından takdim edilen A-380'nin getireceği tartışma iki uçak şirketini aşacak gibi görünüyor. Zira uzun bir süredir Airbus'ın Avrupalı devletler tarafından desteklendiği yönünde Boeing'in şikayeti söz konusuydu. Şimdi bu şikayet konusu daha yukarıya devlet mertebesine taşınacak gibi görünüyor. Bir zamanlar uzaya adam gönderme, uydu fırlatma ve mekik turu atmada Rusya ile yarışan ABD'nin kolay kolay bu golü kabul edeceğini sanmıyorum. Ancak, iki uçak şirketi arasındaki rekabetin insanlığın hizmetine daha ucuz ve modern uçaklar sağladığını da unutmamak gerekir. Çünkü, Airbus'ın 380'i kadar Boeing'in de 7E7 modeli de daha fazla yenilikler getiriyor. Şu an dünyada yolcu taşımacılığı yapmak üzere uçak üreten ve uçak tipi ailelerini oluşturan 4 adet şirket bulunuyor. Boeing, Airbus, Brezilyalı Embraer ve Kanadalı Bombardier. Rusya ve Çin'deki uçak üreticileri henüz Batılı anlamda uçak geliştiremediklerinden bu kategoriye giremiyorlar. Aynı zamanda Batı pazarlarına da uçak satamıyorlar. Ancak, yukarda saydığım 4 şirketten ikisi özel şirket gibi, diğer ikisi de bizdeki kamu kurumlarına benzer şekilde çalışıyor. Tahmin edebildiniz mi? Bilemiyorum. Airbus ve Bombardier'in satışı teknikleri, satış için kurdukları ağlar devlet kontrolünde şirket havası veriyor. Halen daha Türkiye'de Airbus'ın şirketlere ve Türk halkına yönelik çalışmaları, sosyal aktiviteleri yok. Airbus yönetimi, daha önceki hükümet zamanında Türk Hava Yolları'na uçak satamamayı buna gerekçe göstermişti. Dileriz son kertede işler yoluna girer. Uzun menzilli, geniş gövdeli Airbus 380 ile orta menzil, orta boy Boeing 7E7'deki anlayış ve kavrayış farkı ise özetle şöyle; Boeing, gelecekte mümkün olan en kısa uçuş süresinin (aktarmasız), daha yoğun ve direkt bağlantıların önem kazanacağına inanıyor. Airbus ise başta Asya pazarı olmak üzere gelecekte insanların belirli merkezlerden, toplu halde başka uzak noktalara daha konforlu ve ucuz uçmak isteyeceklerine inanıyor. Bu sebeple ikisi de birbirini eleştiriyor. Halbuki ikisinin projesi birbirini tamamlıyor. Bu sebeple Airbus orta menzilde 350 projesini yeniden gündeme aldı. Boeing de 747 Advance çalışmasına hız verdi. Ancak havada kavga henüz tam olarak başlamadı.
|