|
|
|
|
|
|
'Bizde din kavgası yok'
Bir Müslüman'ın Hıristiyan olması mümkün değil. Okullarda da Hıristiyanlık okutulabilir. Yeter ki din dersi kitaplarında eşit şekilde benim İslam'ı anlatışıma müdahale edilmesin.
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Canan Risale-i Nur üzerine yaptığı bilimsel çalışmalarla tanınıyor. 1940 Konya doğumlu olan Prof. Canan, Risale-i Nur'ları elle çoğaltan yakın bir akrabası dolayısıyla Nurculuk'la tanışmış. 1959'da Ankara'da Said Nursi'yle de karşılaşan Prof. Canan, Nur hareketine bilimsel" yaklaşımıyla dikkat çekiyor.
NURCULUK... Nur hareketine sosyal demokrat, Türk İslamı gibi tanımlamalar yapmak yanlış olur. Çünkü belli bir ideolojiyi yansıtan tuzak kelimeleri kullanmayız. Çağdaşların çok kullandığı kelimeleri kullanmıyoruz. Nur fikriyatında kültür, hümanizm gibi kelimeler geçmez. İslamiyet'i anlamak için tarzlara sokmaya da gerek yok. İnsanların uydurduğu kalıplara sokmaya kalkarsanız Risale- Nur'u anlayamazsın.
DEMOKRATLIK... Risale-i Nur'da demokrat kelimesi geçer ama demokratik kelimesi geçmez. Said Nursi üç partiden söz eder, Demokrat Parti, Cumhuriyet Halk Partisi bir de Millet Partisi. Halk, ve millet partisi. Bediüzzaman bu üç partiyi zaman zaman gündeme getiriyor, hatta tehdit ediyor. Nur hareketi Bediüzzaman'ın ifadesiyle, rahat olmayan iman ve İslami hayatı yeniden canlandırma hareketidir. İki büyük vazifem vardır diyor. Birincisi anarşiyi engellemek, ikinci Türkiye'nin gelecek nesillerinin İslam dünyasından uzaklaştırılmasını engellemek.
CUMHURİYET... Said Nursi 'adalet, meşrutiyet- i meşrua ya da meşrutiyet' dedikten sonra bir dipnot düşerek 'şimdi cumhuriyet diyorlar' diyor. Buradan yola çıkarak İslam'ın cumhuriyet ile ters düşmediğini ispata çalışıyor. Dört halife döneminin cumhuriyet dönemi olduğunu söylüyor. Cumhuriyete karşı olmadığını ama gerçek manada cumhuriyetten yana olduğunu söylüyor.
TÜRBAN... Türbanın siyasi simge olması bir mittir. Gerçeği olmayan bir efsane. İnsanların kılık kıyafetine karışılması taraftarı değilim. Serbest olmalı. Bu bir bakıma da bizim temel prensiplerimize aykırı. Niye biz milliyetçiyiz diyoruz. Milliyetçiliği sosyolojik bakımdan oluşturan husus kültürel değerlerdir. Kültürel değerlerin içine kılık kıyafet girer. Her milletin kendine göre kıyafeti olacaktır ki milliyeti olsun. Biz kendi kılığımızı inkar edersek milliyetçiliğimizi inkar etmiş oluyoruz. Milliyetçilik prensibinde samimi isek mutlaka kılığımız olması lazım. Fes giymek, sarık takmak mümkün mü dersen, biraz daha modernize edilebilir.
ERBAKAN... Erbakan'a türbanı siyasete alet ediyor diye yoğun eleştiri geldi. Oysa kılık kıyafet meselesi Erbakan'dan önce çıktı. Sebep Erbakan gibi görünse de asıl sebep olan şey daha yukarıdan gelen yasaklama, tahdittir. Yasaklama olmasaydı, böyle bir durum olmayacaktı.
AB... Ben çocuğuma sahip olursam Hıristiyanlık istediğini yapsın. Eğer devletimiz kendi milli kültürüne sahip çıkmak isterse çocuğuna öğretir. İstediği kadar Hıristiyanlık propaganda yapsın. Bir Müslüman'ın Hıristiyan olması mümkün değil. Hatta okullarda da Hıristiyanlık dersi okutulabilir. Yeter ki din dersi kitaplarında eşit şekilde benim İslam'ı anlatışıma müdahale edilmesin. Hıristiyanlık düşmanlığı gibi bir durumumuz yok. Zorla Hıristiyanlık düşmanlığı aşılanmaya çalışılıyor. Yahudilik düşmanlığı aşılanmaya çalışılıyor. Bizde din kavgası yok, kültürlerin yok edilmesi, etnik düşmanlık diye bir şey yok.
SİYASAL İSLAM... Siyasal İslam tabiri bir klişe. Bütün bu işleri karıştıranlar sabah sağcının eline silahı verip solcuyu öldürttü, sonra solcuya verip sağcıyı öldürttü. Bu görünmeyen güç aynı anda Hizbullah'ı kuruyor, Aczmendi'yi de kuruyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|