|
|
|
|
|
|
'Bizi bir sivil toplum kuruluşu farz ediniz'
Eski çizgisiyle değil ama yeni çizgide Tayyip Erdoğan ile beraberiz. Eski metot yanlıştı. Öyle gidilmesi mümkün değildi.
Günümüz Nur cemaati tek parça değil. Birçok grup var. Bunlardan biri de 'Nesil' grubu. Bediüzzaman'ın dünyaya tanıtılması için kitaplar yayınlayıp, uluslararası sempozyumlar düzenleyen Nesil grubuna 'Nur hareketinin dışa açılan penceresi' de deniyor. Cemaatin en önemli radyo kanalı Moral FM, Nesil Yayınevi ile 'İlim ve Kültür Vakfı' Nesilciler'in. Grubun 'kanaat önderi' ise Mehmet Fırıncı (d. 1929 Bursa). Ona 'Fırıncı Hoca' deniyor. Mehmet Fırıncı röportaja geldiğinde biraz şaşırıyoruz. Çünkü ilk bakışta köşe başında üç aylığını almak için sıra bekleyen tonton güler yüzlü ihtiyar, hatta pantolonunun dizinde bir de küçük delik. Bakalım Fırıncı'ya göre Nurculuk hangi konuda ne diyor?
SİVİL TOPLUM... Biz şimdiki tabirle sivil toplum kuruluşlarından biriyiz. Devletin yaptığı bir kısım tatbikata itirazımız elbette olabilir ki sivil toplum kuruluşlarının faaliyeti de zaten budur. Bir baskı grubu oluruz ama devleti kökünden değiştirmek, ona karşı bir menfi harekete girmek, bunu zaten Bediüzzaman katiyen istemedi ve yasak etti.
SAKINCALI OLMAK... Risale-i Nur'lar hukuki serbestliğini kazandı ama akademik kariyerini kazanmadı. İki cümle Said Nursi'den bahsettiği için üniversiteden atılanlar oldu. Dünyada bilim adamları bu konuyu araştırıyor, bizde ise pek az akademisyen var.
POLİS TAKİBİ... Hâlâ nezaret altındayız. Gelen memur arkadaşları tanırız zaten. Çünkü usullerimiz belli. Onların yanlışlıkları belli. Bununla beraber onlar da istifade ediyorlar. Sonradan çokları itiraf etti. Gene uzaktan kontrolle çalışırlar.
PARASAL DESTEK... İslam dünyasında bir sürü yardım kuruluşları var ama yardım almaktan şiddetle kaçındık. Çünkü töhmet altında kalırız. Zaten devlet en küçük şeyi dahi tespit ediyor.
CİHAT... "Bizim için cihat manevidir, kılıçla cihat bitmiştir" Bediüzzaman. Cihat irşad yoluyladır. Nur talebeleri eline hiç silah almadı. MHP'liler ve solcular dövdü, sövdü. Ama karşılık verilmesine müsaade etmedik. İlla okumak istiyorsanız bu işkencelere katlanacaksınız. Akıncılar'ın arasına girmelerine de müsaade etmedik. Cevat Rıfat ve Atilla Han, 'İslam Demokrat Parti' diye bir parti kurmak istedi ama Said Nursi razı olmadı katiyen.
ABD... Bediüzzaman Avrupa'yla değil de Amerika'yla müttefik olmak gerektiğini, Demokrat Parti hükümetinin Amerika gibi büyük bir devlet ile müttefik olmasını istedi. O zamanki ABD idaresinde dünyayı hayra götürmeye çalışan ekipler vardı. Ama 1969'da çıkan İslami hareketler 'Rusya neyse ABD odur' diye yanlış bir tavır aldılar. Katiyen iştirak etmedik. O zamanki İslamcı liderler Ortak Pazar'a girersek biz Hıristiyan oluruz diyordu. Bizse 'Avrupa Birliği bizi kabul etmezse, buraya gelmezse, biz oraya gideriz, onları Müslüman yaparız' diyorduk.
AKP... Demokrat olarak hüviyetini kazandı. Said Nursi'nin söylediği manadaki hüviyete girdi. Eski çizgisiyle değil ama yeni çizgide Tayyip Erdoğan ile beraberiz. Eski metot yanlıştı. Öyle gidilmesi mümkün değildi. AKP geliştikçe dönülmez yola girdi. Ben evvela 'ikinci bir MSP kuruluyor' dedim. Ama gelişmeler, parti tüzüğü filan farklı olunca, 'demek ki iyiye doğru dönüş var' diye düşündüm.
KADIN... Said Nursi, "Müslüman kadına tavsiyesi ayyaş, rasgele bir adamla evlenmektense köylü kadınları gibi sizde çalışın" diyor. İslam'da kadına çalışma izni pek yok ama Said Nursi çalışmayı tavsiye ediyor kadına. Vaktiyle Şule Şenler vardı, bizden yetişti. Çok güzel yazılar yazdı fakat fazla siyasi olunca biz tasvip etmedik. Ben şahsen kızlara 'bir Şule Hanım çıktı Türkiye'yi hallaç pamuğu etti, sizden niye çıkmıyor' diyorum.
Emre AKÖZ- Nevzat ATAL
|
|
|
|
|
|
|
|
|