|
|
Doğu'nun tanrısız dini Batı'da yükselişe geçti
Her hafta bir dini inceleyen ünlü Alman dergisi Stern, ilk seride Batı dünyasında yükselişe geçen 'Budizm'i konu alıyor.
Dünyada yaklaşık beş milyar insan, altı dinden birine inanıyor. İsa'ya ya da Muhammed'e dua ediyor; Tibet'deki Kailash Dağı'na ya da Mekke'deki Kabe'ye giderek hacı oluyor; Tevrat'ta buyurulduğu gibi yaşıyor ya da öldükten sonra yeniden doğacağına inanıyor. Bazen tanrısal barıştan bazen de kutsal savaştan bahsediyor. Her din için tanrının tanımı farklı. Yahudi, Müslüman ve Hıristiyanlar için tek bir yaratıcı bulunuyor. İçinde bulunduğumuz evreni yaratan O... Cennet ve cehennem kavramlarının bulunduğu bu dinlerin aksine Asyalı dinlerde durum çok farklı. Asyalı dinlerde tanrı kişiselleştirilmez ve tanrısal prensipler yoktur. Her şeyi duyan, bilen ve gören tanrı kavramı bu dinlere yabancıdır.
BARIŞÇIL YANI ETKİLİYOR 2500 yıl önce Hindistan'da hüküm süren bir hükümdarın oğlu tarafından oluşturulan "Budizm", günümüzde binlerce insanı peşinden sürüklüyor. Bu din, bir "yaratan"ı kabul etmiyor, dünyanın bir başı ve sonu olduğuna inanmıyor, her tür canlıya sonsuz saygı duyulması gerektiğini belirtiyor. Bugün Batı dünyasında Budizm'i ilginç kılan en önemli özelliği, güçlü felsefi ve barışçıl yanı... Budizm ekolünün yaratıcısı "Siddharta Guatama Buddha" hakkında farklı rivayetler bulunuyor. Bazı kaynaklarda çevresindeki acılardan etkilenen Buda'nın, ailesini bırakıp münzevi bir hayat yaşamaya başladığı ve etrafında da zamanla bir cemaat oluşturduğu belirtiliyor. Budizm inanışında, Buda ne bir Tanrı ne de mesih. O, insanlara gerçek hayatı yaşamalarını öğreten bir öğretmen. Budizm'e göre hayat bir görev ve acı çekme mekanı. Siddharta, evinden ayrıldıktan sonra Hindistan spiritalizminde oldukça eski bir gelenek olan meditasyona başvurur. Bu altı yıl sürer. Daha sonra bir kavak ağacı altında 49 gün boyunca dünyadaki varlıkları düşünür ve aydınlanır. Bundan sonra Budizm'de büyük yere sahip olan "Dört değerli gerçek"i bildirir. Böylece öğreti tamamlanır. İlk gerçek: Hayatta her şey acı demektir. Doğum acı, yaşlılık acı, ölüm acı demektir. İkinci gerçek: Acıların kaynağı hırs, zevk, güç, zenginlik veya başarıya duyulan açlıktır. Bu açlık hiçbir zaman dindirilemez. Hayal kırıkları gittikçe büyür memnuniyetsizlik artar. Mutluluklar çabuk geçer ve geriye acı kalır. Üçüncü gerçek: Susuzluğun ortadan kaldırılması, acıyı dindirir. Dördüncü gerçek: Acı sekiz şekilde ortadan kaldırılabilir; İdrak, karar, konuşma, görüş alışverişi, hayat kazanımları, çaba, itina, birikim. Dogmalar ve önyargılar Budizm'e yabancıdır. Budizm, tanrısı olmayan, tanrısal yasakları ve hayata kılavuzluk eden bir öğretidir. Siddharta yani tarihsel adıyla Buda, ardında yazılı bir kitap bırakmadı. Öğretisini gençler yoluyla yaşattı. Budizm ile ilgili ilk yazılar onun ölümünden yüzyıllar sonra yazılmaya başladı. Budizmde kim neye inanacağına kendi iradesiyle karar verir. Rahipler dahi kişilere bu konuda telkinde bulunmaz. Budizm'in temel ilkelerinden biri de insanın saf ve temiz yaşayarak Nirvana'ya ulaşma çabasıdır. Nirvana Budizm'in en üst noktasıdır. Oraya ancak iyi insanlar varabilir. Ruh orada huzur ve mutluluk bulur. Budizm'de ruhların bir bedenden başka bir bedene geçiş yaparak dünya hayatına devam etmeleri esastır.
Derleyen: Aynur ERDEM
|