Gümrük Birliği kararı alınırken AB'ye verilen 19 bin ton et ithalatı sözünü hatırlatan Tarım Bakanı Güçlü, "Endişelerimiz giderilirse, iç pazarı bozmadan zamanla bu işi hallederiz" dedi.
Acaba, tükettiğimiz gıda maddeleri ne kadar sağlıklı?" Seracılık ve tavukçuluk sektöründe başlayan "hormon" tartışmalarının gündemi meşgul ettiği bir ortamda Tarım Bakanı Sami Güçlü ile sohbet ettik. Gıda güvenliğini, AB sürecinde tarımı, et ithalatını masaya yatırdık. Tarım Bakanı, haziranda çıkan Gıda Kanunu'ndan çok umutlu. "Kanun, satılacak her ürün için 'üretim izni alınmasını' zorunlu hale getiriyor. İyileşmeyi sağlayacak olan da bu" dedi ve beklentisini şöyle yansıttı: "Hiçbir dükkan, üretim izni olmayan ürünü rafına koyamayacak. Korsan ürün satan cezlandırılacak. İstanbul'da birçok gıda üreticisi ruhsatsız yerlerde çalışıyordu. Bu yüzden üretim izni alamıyordu. Kendilerine çeki düzen vermeleri için bir geçiş süresi bıraktık. Bundan sonra tüketici de aldığı ürünü kontrol edecek. Toplumun eğitimli kesimlerinde, bir kısım gıdalara karşı tedirginlik var. Onları 'Gönüllü Gıda Denetçisi' yapacağız. Tespitlerini bize iletecekler."
EKMEK VE PASTAYA DİKKAT! Bakanlığın, 5 bin olan denetim elemanı sayısının kısa sürede 7 bine ulaşacağını anlatan Güçlü, stratejisinin ipuçlarını da verdi: "Arkadaşlarımız, herhangi bir zamanda herhangi bir sektörde denetime gidecek. Örneğin, ihracat sezonunda Antalya'daki sebze meyve üretimini denetleyecek." Güçlü'nün aktardığına göre, Tarım Bakanlığı elemanları 11 ayda, gıda ve gıda ile temas eden malzemeleri üreten, satan ve toplu tüketim yapan 107 bin 753 işyerini denetledi. Yüzde 1.5'inde sorun belirledi. Gıda üreten işyerleri içinde tehlike saçanlar, ekmek ve unlu mamuller oldu. 11 bin 134 ekmek fabrikasından 410'una idari ve yasal işlem uygulandı. Pasta imalatı yapan 6 bin 507 iş yerinden 249'u sınıfı geçemedi. Denetime alınan süt ve süt ürünleri üreten 3 bin 894 firmadan 283'ünde, et ve et ürünleri üreten 2 bin 392 firmadan 140'ında sağlığı tehdit eden unsurlara rastlandı. Güçlü, AB müzakerelerinde "tarımın" sıkıntılı alan olacağının farkında. Proaktif davranmış ve şu adımları atmış: "Arkadaşlarımızı AB'ye katılan son 10 ülkeden, özellikleri bize benzeyenlere gönderdik. Polonya adına tarım görüşmelerini yürüten Jerzy Plewa, Türk tarımının fotoğrafını çekti. Bize danışmanlık yapacak. 50'yi aşkın yasal düzenleme ve ikincil mevzuat çıkarmamız gerekecek." Peki, "Gümrük Birliği kararı alınırken AB'ye verilen 19 bin ton et ithalatı sözü... Güçlü, Türkiye'nin 1 milyon ton et tüketimi içinde 19 bin tonun önemli payı olmadığını düşünüyor. Çözümü şöyle özetliyor: "AB, 'Ekonomik nedenlerle ithalatı engelliyorsunuz' diyor. Biz, 'sağlık nedenlerini' gerekçe gösteriyoruz. Sağlıkla ilgili endişelerimiz giderilir ve güvence verilirse iç piyasayı bozmayacak şekilde, zamana yayarak bu işi hallederiz!