KEP'te Bankacılık Sektörünü Yeniden Yapılandırma Programı'nın maliyetinin 47 milyar dolara ulaştığı belirtildi..
Katılım Öncesi Ekonomik Program'da (KEP), bankacılık sektöründe, Bankacılık Sektörü Yeniden Yapılandırma Programı'nın uygulamaya konulduğu hatırlatılarak, Bankacılık Sektörünü Yeniden Yapılandırma Programı'nın maliyetinin 44 milyar doları bulduğu, bankalara yapılan sermaye desteğiyle beraber bu maliyetin 47 milyar dolara ulaştığı belirtildi.
Bankacılık sektöründe uygulamaya konulan program sonrası, gerek TMSF bünyesinde, gerekse özel sektörün kendi içinde yaşanan konsolidasyonun 2004 yılında da devam ettiği kaydedildi. 2002 yılında 54 olan banka sayısının, 2004 Haziran ayı itibariyle 49'a gerilediği, 2002 yılı sonunda 130.1 milyar dolar olan sektörün aktif toplamının, 2004 yılı Haziran ayı itibariyle 184.9 milyar dolara yükseldiği bildirildi.
Bankacılık sektörünün, 2003 yılında özellikle nominal faiz oranlarındaki gerilemenin etkisiyle 4 milyar dolar ve 2004 yılının ilk 6 ayında da 1.6 milyar dolar kar elde ettiği kaydedildi. Sermaye yeterliliği oranında da önemli bir iyileşme sağlanırken, bu oran 2001 yılındaki yüzde 20.8 düzeyinden, 2004 yılı Haziran ayında yüzde 25.4 seviyesine yükseldi.
Aynı şekilde, 2002 yılı itibarıyla yüzde 17 ile tarihi düşük seviyede bulunan mevduat bankaları kredilerinin aktifler içindeki payı, 2004 yılı Ağustos ayı itibariyle yüzde 28 seviyesine ulaştı. Ekonomik aktivitedeki canlanma ve İstanbul Yaklaşımı'nın sonuçlarının alınmaya başlamasıyla birlikte, takipteki alacakların brüt kredilere oranı ise 2001 yılında yüzde 29.3 seviyeden 2004 yılı Haziran ayında yüzde 6.3'e geriledi.
Yüksek reel faizler nedeniyle önemli bir bölümünü kamu borçlanma kağıtlarının oluşturduğu Menkul Değerler Cüzdanı'nın (MDC) toplam aktifler içindeki payı son dönemde artarken, 2000 ve 2001 yılı krizlerinin ardından artmaya başladı ve 2004 yılı Haziran ayı itibariyle yüzde 42 seviyesine ulaştı.
KAMU BANKALARI
Kamu bankalarında da 2000 yılı Aralık ayı itibariyle, 2 bin 494 olan şube sayısı 2004 yılı Haziran ayı itibariyle bin 662'ye, personel sayısı da aynı dönemler itibariyle, 61 bin 601'den, 29 bin 977'ye geriledi. Kamu bankaları, 2003 yıl sonu itibariyle, 1.1 milyar dolar ve 2004 yılı Haziran ayı itibariyle de 0.6 milyar dolar kar elde etti.
TMSF BÜNYESİNDEKİ BANKALAR
Programda, İmar Bankası'nın yönetim ve denetiminin TMSF'ye intikal ettiği hatırlatılarak, İmar Bankası'nda yapılan incelemeler sonucunda, gerçek mevduat tutarının resmi mevduat rakamlarından 10 kat daha büyük olduğunun tespit edildiği ifade edildi. Söz konusu bankanın eski ortaklarının Adabank'taki temettü hariç ortaklık haklarının TMSF'ye geçtiği kaydedildi.
TMSF bünyesindeki bankaların çözümlenmesi sürecinde gerek kamu gerekse özel sektörün önemli maliyetler yüklendiği belirtilerek, İmar Bankası'nın da maliyeti ilave edildiğinde, TMSF'ye devredilen bankalara aktarılan kaynak miktarının 27.8 milyar dolara ulaştığı bildirildi.
Söz konusu maliyeti azaltmak amacıyla, Aralık 2003 tarihinde 5020 sayılı kanunla, faaliyet izni kaldırılan bankalar ile yönetim ve denetimi TMSF'ye devredilen bankalardan kaynaklanan alacakların tahsilinin hızlandırılması amacıyla çeşitli düzenlemeler getirildiği, düzenlemelerin bir yansıması olarak, TMSF'nin tahsilatlarında artış yaşandığı kaydedildi.
Bankaların devir tarihleri ile 2004 yılı Temmuz ayı arasındaki dönemde TMSF tarafından takipteki alacaklardan, geri ödeme planına bağlanan alacaklardan ve banka iştirak ve gayrimenkul satışlarından 2004 yılına endekslenmiş değerlerle toplam 2.2 milyar dolar tahsilat gerçekleştirildi. TMSF'ye devredilen bankaların aktiflerinin çözümlenmesinden ise 6.2 milyar dolar gelir elde edilmesi bekleniyor.
İstanbul Yaklaşımı'nda da önemli ilerlemeler kaydedildiği belirtilen programda, 2004 eylül ayı itibariyle İstanbul Yaklaşımı kapsamına alınan 327 firmanın, 295'i ile anlaşma sağlanırken, 5.7 milyar dolarlık borç yeniden yapılandırılarak bu firmaların ekonomik faaliyetlerine devam etmeleri sağlandı.
ÖZELLEŞTİRME HEDEFLERİ
Programda özelleştirme uygulamaları hakkında bilgi verilirken, 19 tanesi özelleştirme kapsamında olmak üzere, toplam 39 adet KİT bulunduğu belirtildi.
Devletin, Eylül 2004 tarihi itibariyle hayvan yemi, süt ürünleri, hava alanı yer hizmetleri, petrol dağıtımı, alkollü içkiler ve çimento sanayii gibi alanlardan çekildiği, tekstil, turizm ve et balık ürünleri ile deniz taşımacılığı, orman ürünleri, kağıt ve selüloz sanayi, gübre ve madencilik alanlarında ise piyasadaki belirleyici konumunu özel sektöre devrettiği ifade edildi.
Devletin kısmen çekildiği alanlar ise demir-çelik, doğal gaz dağıtımı ve liman-marina işletmeciliği sektörleri olarak sıralanırken, kamu bankalarının özelleştirilmesi çalışmalarının başlatıldığı ve mali sektörde kamunun etkisinin azaltılması yönünde önemli adımlar atıldığı ifade edildi.
Programda, bu çerçevede 2004 temmuz ayında kamu bankalarının özelleştirilmesine ilişkin Kamu Bankaları Yeniden Yapılanma ve Özelleştirme Stratejisi'nin açıklandığı ve bu strateji doğrultusunda Ziraat Bankası ve Halkbank'ın halka arz yöntemiyle özelleştirilmesinin planlandığı belirtildi.
Programda 1985-2004 döneminde özelleştirme gelirleri ve kullanımlarına ilişkin bilgi verilirken, 8.9 milyar dolar özelleştirme geliri, 3.9 milyar dolar temettü ve diğer gelirler olmak üzere toplam 12.8 milyar dolar gelir elde edildiği ve 12 milyar dolarının kullanıldığı kaydedildi.
Rekabetin Korunması Hakkında Kanun uygulamasında etkinliği arttırmak için değişiklikler yapıldığı belirtilen programda, yatırım ortamının iyileştirilmesi içinde çeşitli yasal düzenlemeler yapıldığı ifade edildi. EKONOMİK SOSYAL KONSEY'İN YAPISI DEĞİŞECEK
Şener, işgücü piyasasının etkinliğini artırmak ve işsizliği önlemek konularının da hedefleri arasında olduğunu vurguladı. Bir diğer önemli yapısal düzenlemenin Ekonomik ve Sosyal Konsey'in yapısıyla ilgili olduğunu belirten Başbakan Yardımcısı Şener, yapmakta oldukları yeni düzenlemeyle sivil ağırlıklı, daha katılımcı, daha etkin çalışan ve toplumsal diyalogun geliştirilmesine katkı sağlayacak yeni bir kanun tasarısı hazırlandığını, bu tasarıyla ilgili taslağın DPT tarafından hazırlanarak kendisine sunulduğunu söyledi. Şener, söz konusu taslağın tasarılaşması için Başbakanlık'a gönderdiklerini ve kısa zamanda Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılacağını bildirdi.