kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Uyuşturucu nedeniyle öldüğü söylentileri yalan
Çocuğunu kaybeden tek anne ben değilim
İstediği gibi yaşadı
Uyuşturucu nedeniyle öldüğü söylentileri yalan

Uyuşturucu nedeniyle öldüğü söylentileri yalan

* Uyuşturucu iddialarıyla ilgili söylentiler sizi üzüyordur mutlaka... Aman ne üzüleceğim. Benim kızım öldü. Üzüldüğüm tek şey onun gitmesi. Kim ne demiş, ne yapmış... Beni ilgilendirmiyor. Böyle ünlü kişiler öldüğü zaman basın hep şüpheli bir durum arar. Sıradan bir ölüm enteresan değildir onlar için. Marilyn Monreo'nun ölümü hala tartışılır. Acaba cinayete mi kurban gitti? Kennedy mi FBI mı öldürttü onu? Prenses Diana öldü ama acaba kraliçe mi onun ölümüne sebep oldu? Ben hiç kimseyi kınamıyorum o bakımdan.

* Bu acıyı nasıl kabullendiniz? Kabullenmekten başka yapılacak şey yok. Ya Allah'a isyan edersin ya da onun verdiği şeyi tevekkülle kabul edersin. Mantıklı bir insan olduğum için durumu tevekkülle karşıladım. Herkesin bu dünyada belli sayıda günü var. Benim annem 25 yaşındaydı vefat ettiği zaman. Ben doğduğum gün o vefat etmiş. Beni anneannem ve büyükbabam yetiştirdi. Anneannem evlat acısına dayanarak yaşadı.

* Anneanneniz belki de size güç veren bir model olmuş olabilir mi? Elbette önümdeki en büyük rol örneği bu insan. Ben onu hiçbir zaman zırıl zırıl ağlarken görmedim. Sonra kuzenimin oğlu 25 yaşında pisi pisine öldü. Bir tek ben çocuğumu kaybetmiş değilim ki... Şu kapkaççıların trenden attığı 17 yaşındaki çocuk. Her gün o kadar çok ölüm vakası yansıyor ki gazetelere... Bu bir alın yazısı demekten başka yapılacak bir şey yok. Ruhlarla ilgili güzel kitaplar okuyorum. Yani sanki başka bir yerde bir dünya var. Mühim olan şu dünyada yaşadığımız günleri iyi değerlendirmek.

* Annenizi hiç görememişsiniz, sizi yetiştiren anneannenizi genç yaşınızda kaybetmişsiniz ve en son kızınız... Kaderinize isyan ettiğiniz anlar hiç olmuyor mu? Hayır hiçbir zaman isyan etmedim. Bu yaşananlar talihsiz olaylar ama ben gerçekten güçlü bir insanım. Benim yerimde başkası olsaydı belki çok daha perişan olabilirdi. 25 yaşında oğlu ölen kuzenim alkolik oldu mesela... ONSUZLUK ÇOK ZOR

* Tabii ki ölüm var, bir de bunu kabullenmek var. Bu süreç içinde Derya'nın yerine ne koydunuz? Derya'nın yerine bir şey koymama gerek yok ki. Ayrıca ben onun gittiğini düşünmüyorum, o farklı bir boyutta bir yerlerde aramızda yaşıyor. Bir arkadaşım ilk günlerde şöyle demişti: 'Farzet ki Amerika'ya babasının yanına gitti orada yaşıyor.' Doğru işte babasıyla yan yana... Beraberler zaten.

* Kızınızla ilişkiniz nasıldı? Yakın mıydınız? Tabii çok yakındık. O hep bana, "Anne sen ölürsen ben intihar ederim" derdi. Babası öleli 12 sene olmuştu. Babasına inanılmaz düşkündü. Onun yasını uzun süre tuttuk. Sonra büyükbabası da Derya'dan 5 gün önce öldü. Çok üzüldü.

* Dedesine üzüldüğü için öldüğü de söylenmişti... Evet. Ecel gelmiş cihana, başağrısı bahane derler. Büyükbabasını Aşiyan Mezarlığı'na defnederken, Derya'ya, "Ne korkunç bir şey" dedim. Yani benim için korkunç olan bir insanı bir çukura atmaları. Derya da orada "Ben hiç ölümden korkmuyorum. Sen niye korkuyorsun ki?" dedi. Büyükbabasına üzüldü ama o kadar da kendini bırakmadı. Hemen ertesi gün babamın Asmalımescit'teki evine gittik. Orada eşyaları taşıdı, bütün kitapların tozunu aldı. Üç hafta sonra geri dönecekti. Amerika'dan getireceklerinin listesini yapmıştı.

* Onunla ilgili geleceğe yönelik planlarınızda yarım kalmış bir şeyler var mı? Amerika dönüşü birlikte Mardin, Urfa, Diyarbakır gezisine çıkacaktık. Çünkü Yılmaz Güney'in Yol filmini çok severdi Derya. Ahmet Kaya'yı severdi. Bana albümlerini aldırtmıştı. Şimdi ben de dinliyorum artık.

* Ziyaretine gidiyor musunuz? Cenazeden sonra şubat ortalarında yine gittim. Bir daha da gitmedim. Bizim aile mezarlığında üç kişilik daha yer varmış. Ben de belki oraya gömülmek isterim. Ama benim için ziyaret etmek de çok önemli değil. O zaten buralarda. Benim kalbimde. Tabii böyle konuşuyorum ama gerçekten çocuk sahibi olmak ve onu kaybetmek korkunç bir şey. Keşke hiç çocuğum olmasaydı dediğim anlar oluyor. Bu acıyı hiç yaşamamış olmayı isterdim.
DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 100 milyon dolarlık yalı Türk alıcıları korkutuyor
 Evangelistlerin hayallerinde kıyamet var
 'Müjdeci'lerin kehanetleri
 Köydeki üniversite
 AIDS'in fotoğrafını çekti
 Hayata kaldığı yerden devam
 Muhalefetten vazgeçmiyor
 'Kentsel Dönüşüm' başlıyor
 Küçük Eller'in kongresi başladı
 Türk eğitimine AB'li bakışı
 Yansımalar Pervane'yi tanıtacak
 Ama Dablam'a çıkan ilk Türk
 60 yıllık öğretmenler
 BÜ'de Kişisel Gelişim Seminerleri
 Kısa kısa kısa...
 İtalya'nın en şanslı öğrencileri onlar
 Luther'in düşünü gerçekleştiren kadın
 Türkiye'yi dokuyan tezgahtı
 Duvar yıkıldı, sorunlar büyüdü
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Bir dizi bir evde nasıl kavga çıkarır?
Çıkarır çıkarır.
MEHMET ALTAN
Cennet bahçeleri
Eskilerin deyimiyle üniversiteye...
KAZIM KANAT
Cebimde çok elma var
Yıllar önceydi!... Budapeşte'de...
YASEMİN TAŞKIN
Enerjik Forum
Roma'da ilk kez düzenlenen Türk-İtalyan...
FİKRET AYDEMİR
Cem, Şoray, IMF
Türkan Şoray'ın Sinema Müzesi için...
STELYO BERBERAKİS
Aralık Zor Geçecek
AB'nin Türkiye'ye müzakere tarihi...
İşte tribünün  efendileri
İşte tribünün efendileri
Tribün teröründe "hedefe" taraftar grupları ve tribün liderleri...
Sanırım şimdi 4 tane keçi alıp Etiler'de gezeceğim
Sanırım şimdi 4 tane keçi alıp Etiler'de gezeceğim
Bu hafta Skoda Fabia ile Ünlüler Çiftliği'nde birinci gelen Toprak...
Vücudun sinsi düşmanı
Karınlık ve sıcak ortamı seven mantar, vücudumuza gizlice yerleşir.
Çapkın erkeklerin kansere yakalanma riski daha fazla
Son zamanlarda yapılan bir araştırmaya göre, gençken çok fazla cinsel...
Portakal bayramını kutluyoruz
Sera icad oldu, mertlik bozuldu. Oysa eskiden her meyve ve sebzenin kendi...
İyi bir yemek şölene benzer
Geçenlerde bir arkadaşım iyi bir restoran tavsiye etmemi istedi benden.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.