Başbakan Erdoğan'ın 'sivil oligarşi' benzetmesine, Türk-İş Başkanı Salih Kılıç'tan cevap geldi: İşçi ve işverenin hastanelerine, sahibine sormadan el koymak da siyasi oligarşi.
Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) hastaneleri, Türkİş ile hükümet arasındaki ipleri iyice gerdi. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın önceki gün Edirne'de bir açılışta söylediği, 'Sadece bürokratik oligarşi ile değil sivil oligarşi ile de mücadele ediyoruz' sözü, yeni tartışmalara yol açtı. Başbakan'ın 'sivil oligarşi'den kimi ya da kimleri kastettiği merak konusu olurken, ilk akla gelen taraf ise sendikalar oldu. Zira, hükümetin son dönemde sendikalarla yaşadığı gerginlik tam bir söz düellosuna dönüştü. SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrine karşı çıkmak için miting düzenleyen Türk-İş'i, 'mitinge harcanan parayla hastane yaparlardı' diye eleştiren Erdoğan'ın, ardından da 'sivil oligarşi ile mücadele ediyoruz' sözüne tepki, gecikmedi. Türk-İş Başkanı Salih Kılıç, 'Sivil oligarşi sendikalar mı?' sorusuna verdiği cevap yeni bir tartışma daha başlatacak nitelikte. Kılıç, işe oligarşinin tanımını yaparak başladı. "Oligarşinin sözlük anlamı, siyasi gücün birkaç kişilik bir grubun elinde toplandığı yönetim şeklidir" diyen Kılıç, ardından da ekledi:
BİZE SORMADILAR "Herhalde örgütlülüğümüzü kastediyorlar. Ama sivil örgütlenmeler demokrasinin vazgeçilmez kuralıdır. Bu girmeye çalıştığımız AB'nin de temel unsurlarından biridir. Siyasi arenada da bu olgunluğun yakalanması gerekir. 150 bin kişinin toplandığı bir eylemi oligarşi olarak görmek kabul edilebilir bir davranış değildir. Kaldı ki, işçi ve işverenin hastanelerine kendilerine sormadan el koymak da siyasi oligarşidir" SSK hastanelerinin zaten bir yıldır devlet hastaneleri ile ortak hizmet politikası içinde olduğunu hatırlatan Kılıç, hatta ilacın da serbest eczanelerden alınması çalışmalarına destek verdiklerini vurguladı. Kılıç, "Hastaneler bakanlığa devredilince kalite artmayacak. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), hükümet, Hazine ve Maliye Bakanlığı ambargosunu kaldırırsa SSK hastaneleri zaten iyi hizmet verir duruma gelecek. Hastanelerimizin personel eksikliği var, personel atanmıyor, Hazine araç-gereç alımına, DPT yeni yatırımlara izin vermiyor. Sağlık Bakanlığı, yasanın 56. maddesine göre bütün sağlık kuruluşlarını denetleme yetkisine sahip. Bu yetkisini yerine getirsin. Primi yine biz toplayacağız, primimiz karşılığında bakanlığa devredilmiş hastanelerden hizmet alacağız. Kendi malımızda kiracı olacağız" diye konuştu.
TABELA DEĞİŞECEK SSK hastanelerinin iki temel sorunu olduğuna işaret eden Kılıç, yığılmayı ortadan kaldırıp otelcilik hizmetlerinin geliştirilmesi gerektiğini vurguları ve ekledi: "Kalitesiz hizmetten biz de rahatsızız. Ama tabelaları değiştirerek hizmet kalitesi gelişmez. Amaç, hastaneleri yerel yönetimlere devretmek ve ileride de özelleştirmek. Hastanelerin kalitesini artıracak bir sisteme her türlü desteği veririz."