|
 |
 |
 |
 |
|
Acı bir ilacı portakal suyunda eritiyorum...
* Baştan beri politik bir hikâye anlatmadığınızı, bir aşk dizisi çektiğinizi söylüyorsunuz. Aslında öyle değil! Siyasi çağrışımları olan bir geçmiş zaman dizisi diyelim.
* Sadece o dönemi anlatsanız, içine çeşni olarak aşkı eklemeseniz izlenmez miydi bu hikâye? Aşk sadece diziyi seyirciye izletebilmek için var. Bunu açık açık söylüyorum. O dönemin çok daha sert geçtiğinin ben de farkındayım!
* Çekindiniz mi öbür türlüsünü çekmeye? Hayır çekinmedim. Yumuşatmayabilirdim de ama yumuşatmak zorunda kaldım. Hiçbir şekilde kanalın politikası ya da başka bir sebeple değil. Eğer, ben o dönemi çok daha sert ve birebir anlatmayı deneseydim dizi yayından kaldırılırdı! Çünkü kimse seyretmezdi. Kimse o kadar büyük bir acıyı görmek istemiyor ne yazık ki. 'Bazen komedi dizisi gibi oluyor!' diyorlar. Evet oluyor. Çünkü üç acı olayı üst üste anlatırsanız, dördüncüsünü algılamazlar.
* Ece Temelkuran müthiş bir tespit yapmıştı bu dizi için. Şöyle diyordu: "Çağan Irmak gibi reklam dünyasının içindeki bir adam dönüp o günleri anlatmak istiyorsa, 'anarşist' çocuklardan 'masum' diye bahsediyorsa, artık onların öldürülmesinin bu ülkenin günahı olduğu ilan edilmiş olmuyor mu? Aslında dizi için verilmiş gazete ilanlarında biraz da ve gizlice bu söylenmiyor mu?" Siz de tam olarak bunu mu söylemek istediniz? Evet, olabilir. Artık şunu iddia ediyorum: Birileri öldürülüyorsa, birilerine işkence ediliyorsa, artık bu politikadan ve siyasetten çıkmıştır. Bu bir toplumun cinnet geçirdiği noktadır. Bunun artık siyasal çağrışımla, politikayla alakası yok. Dizginlenememiş... Tıpkı Hitler'in Yahudi soykırımı gibi! Nedeni yok.
* Hiç ters teper, çok eleştiri olur, yayından kaldırılır diye tedirginlik yaşadınız mı? Ya hikâye yarım kalırsa... Bir tek bundan korktum. Başka diziler gibi nereye çekersen gitsin, belli bir yerde biter değil! Bu hikayenin kafamda belli bir sonu var. Sözüm yarım kalacak diye korktum.
* Nasıl bir final tasarladınız? İnsanların kafasında ne kalsın istiyorsunuz? Geşmişten bazı insanlar ortaya çıkacak. Son 4-5 bölüm tamamen 80 darbesi üzerine kurulu. Feriha doğacak mesela. Bu hikayeyi anlatan çocuğun büyümüş halini görebiliriz belki. Finalde dizinin çekimleri başlayabilir, yani birinci sahneye başlarız, orada bitiririz. Şunu iddia ediyorum; bu hikaye bittiği zaman seyirci çok sevdiği bir çeyiz eşyası gibi alıp onu sandığına kaldıracak. Ben hiçbir zaman kendi işlerimle ilgili bu kadar iddialı, sevgi dolu konuşmam ama ilk defa bu dizi bu kadar kalbimden geliyor.
* Ne kadar sürecek? 39'uncu bölümde bitecek.
* Aslında sevimsiz, acılı bir dönemi, naif ve masalsı anlatımınızla, masumiyet vurgunuzla çok sevimli bir hale de dönüştürdüğünüzün farkında mısınız? Böyle bir tehlikesi var, haklısınız!
* İstediğiniz bu duyguyu yaratmak mıydı peki? Zaten ilk başta, dizinin ikinci bölümüne kadar bunlar hep yanlış anlaşıldı. 'Ya o dönemde her şey böyle miydi, bu kadar kolay mıydı?' denildi. Ama aslında, şimdi şimdi benim yapmak istediğimin ne olduğu anlaşılıyor.
* Nedir yapmak istediğiniz? Evet acıydı, çok acıydı... Benim anlattığımdan on kat acıydı ama siz bu acıyı ben anlatırsam seyretmeyeceksiniz, yüzleşmeyeceksiniz. Sizin yüzleşmeniz için bu acı ilacı, portakal suyunun içinde eritiyorum ben. Öbür türlüsünü izlemezsiniz, reddedersiniz!
Röportaj: ŞİRİN SEVER
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
