|
|
Futbol ekonomisinde eşitlik nasıl olur?
Hürriyet Gazetesi yazarı, Galatasaray eski yöneticisi Fatih Altaylı, futbol ekonomisi üzerine yazdığım üç günlük yazıyı "kendince" anlamış ve eleştirmiş. Konunun kaygan ve demogoji yüklü bir zemine kaymaması gerekiyor. Bu yüzden dikkatli bir uslve aydınlatıcı bir yaklaşım sergilemek zorundayız. Hemen her futbolseveri harekete geçiren temel öğe, rekabetin en üst seviyeye çıktığı bir lig ve kendi takımının başarıya koşmasıdır. Futbol ekonomisi üzerine yaptığı araştırmalarla dikkat çeken akademisyen Cem Çetin, futbola ilgi ile "belirsizlik" kavramı arasındaki ilişkiye dikkat çekerek, dünyadaki bu tip tartışmalara yön veren teorik zemini şöyle anlatıyor: "Ekranlara yansıyan spor yayınlarında belirsizlik ilkesine olan ihtiyaç, ilk defa 1950'li yıllarda ABD'deki beyzbol maçlarında ortaya çıkmıştır. Televizyon gelirleri rakiplerine oranla daha fazla olan birkaç beyzbol takımı, oynadıkları maçları sürekli kazanınca, karşılaşmaların izlenme oranları düşmeye başlamıştır. Bu durum televizyon gelirlerine yansıyınca, üç takıma verilen pay yüzde 50 azalmıştır. Söz konusu gelişme, televizyondan gelen parayla giderlerini karşılamaya çalışan beyzbol takım yöneticilerini endişelendirmiş ve çözüm havuz sistemiyle bulunmuştur." Çetin şöyle devam ediyor: "Ekranlara yansıyacak karşılaşmalar, tıpkı bir film gibi, dizi ya da yarışma programı gibi televizyon izleyicisine yayın boyunca belli bir heyecanı, çekişmeyi yaşatmak zorundadır. Bu da ancak takımlar arasındaki güç dengelerinde bir uçurum söz konusu değilse mümkün olmaktadır." Özetlenen bu teorik zemin, paralı kanalların abone sayısını artırırken, futbol ekonomisini de büyüten bir faktördür. Türkiye'de Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray ve Trabzon taraftarları için belirsizlik ilkesi (kimin şampiyon olacağına odaklı) söz konusudur. Diğer Anadolu takımlarının taraftarları için belirsizlik ilkesi ise "takımlarının ligden düşüp, düşmediği" ile sınırlıdır. Türkiye'de havuz gelirlerinin adaletsiz dağılımı da, takımlar arasındaki uçurumu büyüterek özellikle Anadolu insanının ilgisizliğine neden oluyor.
|