|
|
Kablolu yayın ayrılsın mı ayrılmasın mı?
Vaktiyle ABD'nin California eyaletinde iki yıl geçirdim. Bu süre içinde, sayısını hatırlamadığım kere uzun mesafe telefon konuşmalarımı yapmak üzere şirket değiştirip durdum. AT&T ve rakibi MCI, her ay yeni bir promosyonla karşıma dikilirdi. Türkiye'yi sık aradığımın farkındaydılar ve sürekli olarak yeni bir fiyat önerip, beni kendi şirketlerine çekmenin yolunu bulurlardı. Türkiye'ye dönünce bu durumu yaşayacağım anın hayalini az kurmadım. Türk Telekom özelleşecek, bizler de rekabetin oluşturacağı avantajlardan yararlanacaktık. Ama ne yazık ki, Türkiye başka ülkelere hiç benzemiyor. Bu ülkede özelleştirmeyi, hele de hak ettiği şekilde yapmak, deveye hendek atlatmaktan daha zor. Şimdi son tartışma konusu, özelleştirilmesi yılan hikayesine dönen Türk Telekom'un kablolu televizyon şebekesinin satıştan önce ayrılması gerektiği. Rekabet Kurumu, özelleştirme öncesi kablolu yayının telekomdan ayrılmasını istiyor. Telekomünikasyon Kurulu ise telekomun bir bütün olarak satılması gerektiği konusunda ısrar ediyor. Türk Telekom Genel Müdürü Mehmet Ekinalan'a göre ise durumun özeti, 'özelleştirmede iki bürokrat kavga ediyor ve Telekom zarar görüyor' şeklinde. Ekinalan, "Senin kararın geçerli, benim kararım geçerli tartışmaları öyle bir hale geldi ki, özelleştirmenin önüne geçti" diyor. Öğrendiğime göre Telekom yönetimini rahatsız eden konu şu. Kablolu yayının ayrılmasını destekleyen, gizli lobi yapan şirketler, daha doğrusu kablo operatörleri var. Koç Grubu'nun ULTRA'sı ve Çukurova'nın Topaz'ı var. Ama bu konuda gizli lobi yapan şirketler bunlar değil. Telekom yönetimine göre, Türk Telekom'la kablo işi yapan Erol Aksoy'un ortak olduğu Kablo Net'in de içinde yer aldığı EVE isimli şirket bu konuda başı çekiyor ve bürokratları etkiliyor. Mehmet Ekinalan, kablolu yayının ayrılmasının pratikte hiçbir faydası olmadığı konusunda da ısrar ediyor. Ben de bu sütunlardan bu iddiaları ve görüşleri aktarıyorum.
|