| |
|
|
Profesörün çelişkisi
Biliyorsunuz bu aralar 'üst kimlik' tartışması var. Bir taraf diyor ki: "Etnik kökeniniz ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıysanız, siz bir 'Türk'sünüz." Diğer taraf farklı düşünüyor: "Türklük, etnik kökenle ilgilidir. Üst kimliğimiz 'Türkiyeli'liktir." Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Yusuf Halaçoğlu ilk gruba dahil. Fikrini de şöyle ifade etmiş: "Ermeniyim, Kürdüm, Rumum' diyen 'Türk vatandaşıyım' diyemiyorsa çok koyu ırkçılık yapıyor demektir. Ben Türk asıllıyım ama Mısır'da yaşıyor olsam, 'Mısır vatandaşıyım' derdim. Burada ise insanlar 'Türk vatandaşıyım' demeye sanki korkuyor. Kürdüm demek başka, Türk vatandaşıyım demek başka. Birbiriyle çelişmiyor ki..." (Vatan, 8 Kasım) İyi de burada başka bir çelişki var: Bir kişi, bir devletin vatandaşı olur. Mısır'ın eş kavramı Türk değil ki, Türkiye... Halaçoğlu orada 'Mısır vatandaşıyım' diyorsa, aynı mantıktan hareketle, burada da 'Türkiye vatandaşıyım' demesi gerekmez mi? Yani... Ya üst kimlik anlamında 'Türküm' diyecek.. Ya da tabiiyetini belirtmek için 'Türkiye vatandaşı' veya 'Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı' olduğunu söyleyecek. Bunu ben iddia etmiyorum. Halaçoğlu'nun kendi kurduğu mantık böyle demesini gerektiriyor. Profesörleri dahi böyle çelişik ifadeler kullanan bir ülkenin medyası ne yapar? O da gönül rahatlığıyla, hiç sorgulamadan 'Türk insanı' der, geçer...
|