| |
|
|
Rüştü'yü ıslıklamalı!
İstatistiklere bakıyoruz: Geçen sezon; topu en çok rakibe kaptıran F.Bahçeli futbolcu Van Hooijdonk'tu. Hem de 'açık ara'! Bu yıl durum farklı. Kanarya'nın oransal açıdan en çok top kaybeden oyuncusu ne Selçuk, ne Pierre, ne de Tuncay... Kim mi? Kaleci Rüştü! Rüştü'nün topu eliyle isabetli bir biçimde epey uzağa atabildiğini biliyoruz. Ceza sahasının ön çizgisinde durup, topu eliyle orta çizgi civarındaki bir arkadaşına gönderebiliyor. Evet bu becerisi var ancak kullanmıyor. Onun yerine topu ayağıyla oyuna sokuyor. Gelişigüzel tekmelediği bu 10 toptan 9'u rakip defans oyuncularına, hatta diğer kaleciye kadar gidiyor. (Benim hatırladığım bu yıl sadece Gençlerbirliği maçında Mehmet Yozgatlı'yı bulan, ardından da Alex'in gole çevirdiği güzel bir degajı var. O kadar!) Daum efendinin yardımcıları arasında kaleci antrenörü de bulunuyor. Peki bu uzman hocalar bir kaleciye topu nasıl oyuna sokması gerektiğini öğretmez mi? (Hoş bu yaştan sonra huylu huyundan vazgeçmez yaa; neyse...) Rüştü'ye gelen 10 toptan 9'unun rakibe gitmesi şart mı? Daum ve arkadaşları buna nasıl tahammül edebiliyor? Hadi onları geçtik... Hem biraz formsuz olan, hem de asıl yerinde oynatılmadığı için aksayan Deniz'in hatalarına tahammül edemeyen taraftar, Rüştü'ye nasıl göz yumabiliyor? Bence F.Bahçe seyircisi Rüştü'nün rakibe giden demode ve dandik degajlarına tepki göstermeli. Mesela bu tip her hareketini ıslıklamalı. Ancak taraftar sadece cezayla yetinmemeli, ödülü de düşünmeli. Yani Rüştü topu arkadaşlarına eliyle verdiğinde de alkışlamalı. Belki biraz olsun değişir.
|