|
|
|
|
|
|
Genlerime dokunma!
Amerika'da Alerca adlı bir araştırma şirketinin alerji yapmayan kediler üreteceğini açıklaması, sınır tanımayan genetik biliminin etik boyutunu tekrar gündeme getirdi. Çok yakında evlerimizde genleriyle oynanmış hayvanlar mı göreceğiz? Uzmanlar yorumladı.
*** Hayvanların da genleri bozuluyor
Amerika'da bir firmanın alerji yapmayan kediler üreteceğini açıklaması, gen teknolojisinin etik boyutunu gündeme getirdi. Yoksa yakında kedi görünümlü köpekler mi göreceğiz?.
Geçtiğimiz hafta hayvanseverleri ilgilendiren gündem maddeleri arasında en ilgi çekici olanı "dünyanın ilk alerji yaratmayan kedi"lerinin üretilecek olmasıydı. Haberde Amerika'da Alerca adlı bir araştırma şirketinin dünyanın ilk alerji yaratmayan kedilerini üretmek için gerekli izinleri aldığı ve gen teknolojisi ile alerji yaratan genlerin ortadan kaldırılmasının kedi için hiçbir zararı olmayacağı yazıyordu. Ardından da birkaç yıl içinde alerjisi, astımı olanların, artık hiçbir sorunla karşılaşmadan evlerinde kedi besleyebilecekleri, onları doyasıya sevebilecekleri, kedilerini yatak odalarına, kucaklarına alabilecekleri müjdeleniyordu. Günümüzde gen teknolojisinin sınır tanımadan hızla ilerlediği bir gerçek... Laboratuvarlarda pek çok yeni hayvan ırkı yaratıldığı, mevcut ırkların genleriyle oynanarak verimlerinin artırıldığı veya insan sağlığı için büyük önem taşıyan genetik deneylerde hayvanların kullanıldığı da herkes tarafından biliniyor. Peki ama alerjisi olan insanların "kedi sevme" duygularını tatmin etmek için bir hayvanın doğasına müdahale etmek ne kadar doğru? Bu çalışma ileriki dönemlerde hayvanın sağlığını nasıl etkiler? Üstelik ticari amaçlı olarak bu tür çalışmalar yapılması etik olarak mümkün mü? İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, bu çalışmayı son derece üzüntü verici buluyor: "Hayvanların doğasına dokunmamak gerekir. Kedi alerji yapıyorsa başka bir hayvanı sevsinler. Hayvan Koruma Yasası, hayvanlar üzerindeki deneyleri izne bağlıyor. Bu da bir deneydir sonuçta. Şu anda Türkiye'de yeni çıkan yasa bile bunu engelliyor. Birtakım insanların keyfi için genlerle oynanmasına karşıyım." Gen teknolojisindeki gelişmelerle, laboratuvarlarda birçok Frankestein hayvan yaratılabileceğini belirten Prof. Dr. Yeşildere bu tür çalışmaların doğuracağı sonuçların hiç de hoş olmayacağı görüşünde: "Daha sonra hayvan ve insan canlı yaşamına ters düşen bir durum ortaya çıkabilir. Bu sefer onlarla savaşmak zorunda kalırsınız. Genlerin değiştirilmesiyle ilgili çalışmaların sonuçları henüz belli değil. Alerji yapan geni bulurlarsa bunu değiştirmeleri mümkündür. Bilimde olmayacak şey yok. Ama bu hayvanda ne gibi problemler ortaya çıkabilir bilinmiyor." İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Zootekni Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr Ahmet Altınel ise hayvanların genleriyle oynamanın etik sınırını şöyle açıklıyor: "Canlının genleri üzerinde canlıların normal yaşama adaptasyonunu bozacak veya onların doğal savunma aracı olan noktalarıyla oynamak etik değildir. Tabii verim seviyesini yükseltmek amacıyla faydalı genleri bir araya getirme konusunda hepimiz çalışıyoruz. Bilimsel anlamda elbette bu tür çalışmalar olacak. Ama bunun ticarete dönük yapılması etik değil."
GİZLİ ÇALIŞMALAR VAR Bu tür gen çalışmalarının etik kurullar tarafından denetlendiğini belirten Prof. Dr. Altınel, ancak başlangıç aşamasında bilgi hırsızlığı, bilim transferi gibi riskler nedeniyle gizli tutulan çalışmalar olduğunu söylüyor: "Türkiye'de dünya standardına yakın çalışmalar yapanlar var. Ancak genetik çalışmalar çok yönlü çalışmayı gerektiriyor. Yani biyokimya bilecek, mikrobiyoloji bilecek, virolojiyi bilecek, bu mümkün değil. Bu nedenle bir ekip olarak çalışmak gerekiyor. Herkesin kendi alanıyla ilgili bir ucundan tutması gerekiyor. Türkiye'de böyle bir çalışma ortamı bulmak çok zor." Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta ise konuya biraz daha ılımlı yaklaşıyor: "Her buluşun olumlu yanı da var, olumsuz yanı da. Bazı şeylerin etkisi uzun zamanda ortaya çıkıyor. Kedi alerjisi çok sık görülen bir rahatsızlık ve son yıllarda kedi besleyenlerin sayısında büyük artış görüyorum. Kedideki bu genin ortadan kaldırılması önemli bir şey. Tabii kediye de bir zararı olmayacaksa..."
UZMANLAR günümüzde laboratuvarlarda yapılan genetik çalışmalarla çok farklı görünümlere sahip hayvan türleri yaratılabileceği görüşünde birleşiyor
Neslihan Tunç
|
|
|
|
|
|
|
|
|