| |
Şaştık, korktuk
"Avrupa Birliği ve Egemenlik" başlıklı yazımız ilgili çevrelerde geniş yankı uyandırdı. Ancak bizi de bir o kadar hüzünlendirdi. Hüzünlenmenin ötesinde, tedirgin olduğumuzu da söyleyebiliriz. Çünkü aklın, hayalin alamayacağı karanlıktaki bir dehlizde yürüdüğümüz ortaya çıktı. Dehlizden kastımız; AB süreci. Karanlıktan ise, sadece kamuoyunun değil, Ankara'nın da bu süreçte otomatik pilotaja bağlanmış uçak izlenimi vermesi. "AB'nin Türkiye İlerleme Raporu"nu tartışıyoruz, ortada Türkçe resmi çevirisi yok. AB Anayasası'na kıyısından kenarından da olsa imza atıyoruz, Türkçe çevirisi yok. Hem de o Anayasa'nın redaksiyonuna resmen 10 Temmuz 2003 tarihinde son noktası konulmuş olmasına rağmen. Aradan geçen 16 ayda 450 madde çevrilmemiş. Peki bu koşullarda bugün 85 bin sayfayı aşan, biz müzakere masasına oturduğumuzda 90 bin sayfayı geçecek "AB müktesebatı"nın çevirisini nasıl zamanında yetiştirip görüşmecilerin önüne koyacağız? Dışişleri Bakanlığı ve AB Genel Sekreterliği işin kolayını bulmuş; "Anayasa'nın resmi, yani geçerli çevirisini AB yapacak, bekliyoruz" diyor. Ankara'daki ilgili makamları uluorta mahçup edeceğimiz için üzgünüz ama gerçeği gizlemenin de alemi yok. Bekledikleri "AB resmi çevirisi" çoktan yapıldı. Adresi de verelim: Anayasa'yı hazırlayan Fransa eski Cumhurbaşkanı Valery Giscard d'Estaing başkanlığındaki Avrupa Konvansiyonu'nun internet sitesine girin. Metnin 24 dilde versiyonunu bulacaksınız. Türkçe'ye 16 ay önce çevrildiğini nereden mi biliyoruz? Sitede uyarı var: "Avrupa Konvansiyonu çalışmalarını 10 Temmuz 2003 tarihinde tamamladı, Anayasa metnini 18 Temmuz 2003'te AB Komisyonu'na teslim etti ve bu site işlevini 31 Temmuz 2003 itibariyle tamamladı. O tarihten sonra site güncelleştirme yapılmadan araştırmacılara yardımcı olması için açık tutuluyor." Biz de o yazımızda epey gürültü koparan ve Türkiye, Fransa gibi "laiklik" ilkesini cumhuriyetin varlık nedeni gören ülkeleri çok ciddi yol ayırımına getirecek Avrupa Anayasası'nın "ilginç" maddelerini işte o sitedeki -Türkçe ve Fransızca- çeviriden yararlanarak sizlere ulaştırdık.
Aileye dinamit maddesi Söz açılmışken, Avrupa Anayasası'nın saymakla bitmeyecek, o ünlü reklam filmindeki replikle "Bize uymaz abi" dedirtecek maddelerinden birini daha aktaralım. Anayasa'nın "haklar ve özgürlükler"i düzenleyen 2'nci bölümünde, 24'üncü maddenin 3'üncü fıkrasında şöyle deniyor: "Her çocuk, menfaatine ters düşmediği sürece, ebeveynlerinin her ikisiyle de düzenli olarak kişisel ilişki sürdürme ve doğrudan temasta bulunma hakkına sahiptir." Bu madde çocuğa düşünce ve ifade özgürlüğünün çok ötesinde, anne-baba otoritesine direnme, "Menfaatine ters düşerse" onların eğitimi için belirledikleri programı reddetme, sıkışırsa anne veya babasına, hatta her ikisine "Sizinle ilişkimi kesiyorum" deme hakkını veriyor. Anayasa'yı bizden çok önce içselleştirecek AB'nin 25 ülkesinde feryatlar yükseliyor: "Bu madde çekirdek aileyi parçalayacak." Hayır, "Bu AB bize uymaz" diye kestirip atılmalı demek istemiyoruz. Sadece nereye gittiğimizi, Avrupa ailesinin bizi ne tür özgürlüklerle tanıştıracağını önceden bilmemiz gerektiğini anlatmaya çalışıyoruz. AB, ekmek ve gelecek kapısı olmanın çok ötesinde, yepyeni bir değerler bütünü. Bunu şimdiden görmeli, kavramalıyız.
|