Serdengeçti, ekonominin geleceğine dönük iki pencere açtı:"Ya Latin Amerika ya da Avrupa Birliği." Enflasyondaki düşüşü ve büyümedeki gidişatı "sevindirici" olarak nitelendiren Serdengeçti, "Reform yorgunluğunun" Latin Amerika tablosu ortaya çıkarabileceğini, mali disiplinin ve fiyat istikrarının korunduğu AB sürecinin ise doğrudan yabancı yatırımlarda ve büyümede artış getireceğini anlattı. Serdengeçti'nin brifing metninde, AB'ye 1 Mayıs 2004'te tam üye olan ülkelerdeki cari açık ve büyüme tablosu da analiz edildi. Bu ülkelerden bazılarında cari açığın GSMH'ye oranının yüzde 13'e tırmanmasına rağmen, kriz riski yaşanmadığına işaret edildi. AB müzakere sürecinde Macaristan, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovenya, Kıbrıs, Romanya, Slovakya, Letonya, Litvanya, Bulgaristan ve Malta'da doğrunda yabancı yatırımların gayri safi yurtiçi hasılaya oranı yüzde 19.2 iken müzakere süreci sonrasında bu oran yüzde 45.1'e yükseldi.