|
|
Ne varsa doğada varmış!
Canınızı ne sıkıyor bugünlerde? Aşk acısı mı çekiyorsunuz, para sıkıntısı mı yaşıyorsunuz, patronunuza mı gıcıksınız, çocuğunuzun derslerine mi kafayı taktınız, yaz geldi, geçiyor 'ne olacak bu kilo durumum?' mu diyorsunuz? Bunlardan bir ya da bir kaçı, alt dudağınızı sarkıtıp, kaşlarınızı çatmaya neden oluyorsa, şifayı doğada aramaya ne dersiniz? Kadın dergilerindeki bir yazının girişi gibi oldu değil mi? Ya da hani vapurlarda, 'Sayın abilerim, sayın ablalarım, şu elimde görmüş olduğunuz leke ilacı, her derde deva olup...' diye başlayan satıcı ağızlarına benzedi. Ama gerisi onların ki gibi palavra olmayacak. Bakın şimdi size bir kaç besin sayacağım. Bunlardan mutlaka bir ya da bir kaç tanesi damak tadınıza uygundur. Şimdi gidin alın onlardan bir miktar. Epey bir miktar. Koyun kucağınıza ve yiyebildiğiniz kadar yiyin. Çünkü bu sayacaklarım insana 'mutluluk' veriyor. Yedikçe 'dert üstü, murat üstü' oluyorsunuz. Doğal 'prozac' gibi birşey yani. Endorfin bulunan besinler insanı mutlu ediyor ya.. İşte bunlardan 9'u: Çilek, muz, üzüm, portakal, çikolata, dondurma, ekmek, fıstık, susam. Fakat işin sakat bir yanı var, bu besinlerin çoğu kalori bakımından çok zengin. Yani her nimetin bir külfeti var derler ya.. İşte mutluluk için de biraz fazla kalori almayı göze alacaksınız. Ama tabii onun da çaresi var; spor yaparken de vücut mutluluk hormonu salgılarmış. Yani ye-iç-koş: mutluluktan çatla. İşte formül!
|