Hayata Dönüş
Ayşe Önal Avrupa'ya göç etmeye çalışan insanların trajedisini kaleme aldı
Bir gece, "Şehrin girişinde bulunan ve bu şehirden olup, Kanada'yı keşfettiği de kaidesinin altında yazılı olan kaşif heykelinin hemen yanında, bir TIR dolusu perişan göçmen görüp afalladım. Sabahın erken saatlerinde bir TIR tarafından buraya bırakılmışlardı ve iltica edebilmek için hayatın başlamasını, daha doğrusu karakola götürülmeyi bekliyorlardı. Sabah soğuk, insancıklar perişandı. Bir yandan garip bir şaşkınlık içinde görünürlerken, öbür yandan yıllarca düşledikleri bir hayale kavuşmanın tuhaf güveni içindeydiler. Onları getirenler çekip gitmişti. Ama her birinin bir Avrupa ülkesinde akrabası vardı. Polis ifadelerini aldıktan sonra akrabalar ortaya çıkıp onları bir bir toplayacaklardı. Öylesine zavallı görünüyorlardı ki çok değil, bir yıl sonra aynı zavallıların kendilerinden sonra gelenleri perişan etmek için bin türlü hile yapacaklarına, olmadık entrikalar çevireceklerine inanmak olanaksızdı. Kehanet tartışma kabul etmese de yürek sızlatan görüntüleri can yakıyordu. Avrupalı akrabaları şimdi gelip onları alacaklardı. Her biri, akrabaların bir başka sokakta açtığı kebapçılarda çalışacaktı. Takeaway'i, take-in'i, cash in carry'i ve sosyal yardımları öğrenecekler, çoğunlukla kendi toplumlarının erkeklerinin ilgisini çekmeyen kadınlarla, dil öğrenmek ve oturuma hakkı elde etmek için evleneceklerdi... Masal gibi anlatılan hoyrat şehvetlerine kendi böbürlenmelerini de ekleyerek, cihad açacaklardı..." 'Hayata Dönüş'ün bu satırları ile uykuya daldım. 'Hayata Dönüş'ün içinde, hiç bilmediğim bir diyarda 'umuda yolculuk edenler'in yanıbaşında buldum kendimi. Üstleri başları perişan insanlarla konuşurken polis tarafından alındık. İtiraz ederek, 'umuda yolculuk edenler'den olmadığımı anlatmaya çalıştım. Kimliğim yanımda yoktu; dinlemediler. Birlikte götürüldük polis otosuyla, filmlerden aklımda kalma bir karakola. İfademde, ben 'umuda yolculuk edenler'den olmadığımı ve gazeteci olduğumu anlattım; yine dinlemediler. Olsun diye düşündüm rüyamda. Ben de bu yaşadıklarımı okurlarımla paylaşırım. Bu da bir tecrübe diye içimden geçirirken, gözlerimi açtım. Evimde, yuvamdayım. Derin bir nefes aldım. Arka penceremden dışarı baktım. Bahçemizdeki salkım söğüt bana el salladı, iyi geceler dilercesine. Huzur içinde yeniden gecenin karanlığına bıraktım yorgun bedenimi.
BİR TRAJEDİNİN ROMANI Ardında onlarca ölü ve sakat bırakan 'Hayata dönüş' operasyonu günlerinde tavır koyabilmiş birkaç aydından biri olan Ayşe Önal, 'Hayata dönüş' trajedisinden Avrupa başkentlerine uzanan serüveni romanlaştırdı son kitabı "Hayata Dönüş" le. Her ne kadar 'esas oğlan' Ahmet'in romanıysa da "Hayata Dönüş", bir o kadar da içinden geçmekte olduğumuz dönemi sorgulayan, irdeleyen, eleştiren ve özeleştirisini de eksik bırakmayan bir yapıt.
|