kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Fikret Aydemir @ SABAH
 

35 Yaşa Dair

Eğer bir gün bir çocuk size 'amca' derse, bilin ki artık yolun yarısını geçmişsinizdir

Zaman durağan mıdır, yoksa akıcı mı Zaman mı geçiyor, yoksa biz mi zamanın içinden geçiyoruz Ne fark eder ki! Zaman da geçse ya da biz zamanın içinden geçsek de sonuçta bugünü dünden farklı yaşamıyor muyuz? Bu gerçeği görmek için birilerine ihtiyacımız var anlaşılan. Ben, Türker Alkan'ın "Aslında insanlar yaşlanmıyor. En azından kendilerini algıladıkları kadarıyla yaşlanmıyor insanlar. Kendilerine başkalarının gözüyle baktıkları zaman yaşlarının farkına varıyorlar. Ama yine de kendilerini yaşlı olarak görmüyorlar" tanımlamasına giren gruptanım. Bir Anvers akşamında, bir tiyatro salonunun girişinde Tarancı'nın bahsettiği "Yaş otuz beş yolun yarısı eder"i yaşadığımın ayrımına vardım. Çünkü bir kız bana "amca" dedi neyleyim. Bir süre önceydi, Belçika'nın ilk amatör tiyatro grubu olan Sesimiz Tiyatrosu'dan 'Kadınlık bizde kalsın'ı izledik. Oyunda başarılı bir performans sergileyen genç bir kız 'yaş otuz beş yolun yarısı eder'i hatırlattı bana. Simsiyah saçları, sevimli yüz ifadesi ve maviş bakışlarıyla gençlik rüzgarları başında esen Hülya Yılmaz'ın 'amca' demesiyle yolun yarısına geldiğim gerçeğiyle yüzleştim. Karacaoğlan'ın "Değirmenden geldim beygirim yüklü / Şu kızı görenin del'olur aklı / On beş yaşında da kırk beş bölüklü / Bir kız bana emmi dedi neyleyim" dizeleri takıldı aklıma. Sonra yıldırım hızıyla lise yıllarında kafamıza vura vura öğrenmek zorunda kaldığımız Tarancı'nın "Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder / Dante gibi ortasındayız ömrün / Gökyüzünün başka rengi de varmış! / Geç farkettik taşın sert olduğunu / Su insanı boğar, ateş yakarmış!/ Her doğan günün bir dert olduğunu, / İnsan bu yaşa gelince anlarmış" şiiri üşüştü beynime. Eylül itibariyle 'yaş otuz beş yolun yarısı eder'i yaşayacağız artık. Bunu bilen dostlar 'yaş otuz beş yolun yarısı eder'e güzel bir yanıt gönderdiler, İlkan San'ın "Gel gör ki" dizeleriyle... İlk dizeleri şöyle: "Yaş 35 yolun yarısı değil / O senin zamanındaydı Tarancı / Yollarımızı, yaşlarımızı şaşırdık / Ne doğduğu belli güneşin, ne de batışı...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 0090, ÖLÜM VE BAĞDAT   / 03-10-2004
 Kazanın Hayırlısı   / 26-09-2004
 Çorbadaki Saç Kılı   / 19-09-2004
 9/11 VE İSİMLER   / 12-09-2004
 Siz Hangi Ligdensiniz?   / 05-09-2004
 35 Yaşa Dair   / 29-08-2004
 Türk'ün Aklı   / 22-08-2004
 Güle Güle Günter Abi   / 15-08-2004
 Farklı Dünyalar   / 08-08-2004
 Hayata Dönüş   / 01-08-2004
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
ALİ POYRAZOĞLU
Bilesin ki seni içime gömdüm
Perşembe akşamı "Havada...
REFİK DURBAŞ
Para, el kiri mi?
Henüz ayın başında sayılırız, "zam"...
Yemeğin lezzeti kokusunda
Koku alma duyusu, bir gurmenin en önemli organı. Eğer kokusunu alamazsak,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.