|
|
|
|
|
|
Çok işsiz kaldığım günler oldu
Eski dönemler şimdilerden çok farklıydı değil mi? Her şey farklı. İnsanlar farklı, hayat görüşü farklı... Gittikte yalnızlaşıyoruz bir kere. Çünkü ekranın başında yapıştık kaldık. İnsan ilişkileri, göze göz, yana yan olmuyor. 'Şekerim benim dizim var bu akşam' deyip de buluşamama durumumuz yoktu. Onun için daha yaratıcıydık, daha üretkendik. Daha politizeydik üstelik; politika, sanat konuşulurdu. Eğer bir erkeği beğeniyorsan; ya iyi bir şiir bilmen lazımdı, ya iyi bir resim yapıyor olman... Mini etek giyip de erkek tavlamak çok zordu o zamanlar.
* Şimdi sanat dünyası apolitik değil mi? Bu ne değiştiriyor, neyi eksiltiyor? Valla sorunlara, meselelere karşı daha vurdumduymazlar şimdi. Ne yaparsa ne olur? Sonucunu düşünmüyorlar. Üreticilik çok azaldı. Ben şimdiki şarkılara şarkı demiyorum zaten, parça diyorum. O parçalar birleşince bir şarkı olacak inşallah!
* Bir dönemin sanatçıları, yani siz ve sizin kuşağınızın sanatçıları, asla yok olmuyorsunuz, kaybolmuyorsunuz ortadan... Yapıştık (kahkaha atıyor yine)...
* Ne güzel! Ama şunu merak ediyorum, o kuşağın sanatçılarında nasıl bir büyü var ki bunca yıl sonra bile karşımıza dikilip aynı tadı veriyorlar? İş bulabilmek şans bir kere. Nasıl iş bulduğumuzu bilemiyorum. Çok işsiz kaldığımız günler oldu. Başkasını bilmem ama benim çok oldu! Bilmiyorum, ben üretmezsem yaşayamam gibi geliyor. Nefes aldığım sürece, elim ayağım tuttuğu sürece mesleğime devam etmek istiyorum. Olur da yaşarsam, 75 yaşında da bir anneanneyi oynamak istiyorum.
* Nasıl bir gençlik dönemiydi ki sizleri bugünlere taşıyabiliyor? Donanımımız başkaydı, gençliğimiz başka geçti. Dostluklarımız çok sağlamdı, ilişkilerimiz yüzeyde değildi. Ben bugün biriyle tanışsam, bir 40 sene daha yaşamam lazım ki '40 senelik dost' diyeyim. Onun için çok özeniyorum dostlarıma. Biz bir kere çok okuyorduk. Şimdi hiç okumuyorlar, hiçbir şey bilmiyorlar. Genel kültür denen bir şey var. Avustralya'yla Avusturya'yı karıştırınca sinirleniyorum açıkçası. 'Yves Saint Laurent'in son kokusu neymiş' biliyor ama... Ufacık bir çaba istiyor oysa. Sanatçılık o demek değil. Sanatın tarifi gerekiyor önce. Eline mikrofon alan sanatçı şimdi. Ama bir yandan da şunu diyorum, 'bırakın savaşacaklarına şarkı söylesinler.' Ama onun da bir haddi olmalı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|