|
|
|
|
|
|
'Sahnede insanları onore ediyoruz'
* Sahnede yaşadığın, ve seni rahatsız eden bir şey oldu mu? Ben çok pozitif bir insanım. Bir olumsuzluk olsa bile yüzüm hep güler. Adam bana kötü baksa, içinden küfür etse bile ben yine ona gülerim. Ancak alkolün alındığı yerlerde bir süre sonra saygı bitiyor. İnsanlar kendisini kaybediyor. Alttan almak zorundasın, çünkü mekânda bütün sorumluk sende.
* Sahneye şampanya kabul etmeyen bazı sanatçılar var. Sen sahnede şampanya kabul ediyor musun? Sana gelen müşteri orada çerez yemek ya da etrafı kesmek için gelmiyor. Sen orada sahneye çıktığın için geliyor ve seni dinliyor. Gecenin sonunda ise para ödüyor. Hayatının 3-4 saatini seninle geçiriyor. Senin için bu özveriye katlanmış, parasını vermiş bir insana mutlaka senin de değer vermen gerekiyor. Sadece şarkı söylemek ile olmaz. Sadece şarkı dinlemek isterse gider kasetini alır evde dinler. Hem seni görmek istiyor hem seninle sohbet istiyor, hem de şampanya gönderiyor. Bir nevi geyşasın orada. Barda 12'den sonra sahneye çıkmak resmen ona hizmet etmektir. Bunun da geyşa ile bir farkı yok. O yüzden şampanya kabul etmek zorundasın.
* Müşteri isminin sahnede okunması hoşuna gidiyor galiba? 500 kişilik bir topluluk içinde hayatı boyunca ismi bir daha telaffuz edilecek bir ortamı yok. Döviz bürosunda çalıyorsa, patronu ismini okuyarak müşterilere takdim etmiyor. Bir avukat ise Baro'da "En büyük avukat Hasan Bey geldi" demiyor. Onun onore olmaya ihtiyacı var. Senede bir kere ya da iki kere geldiğinde bunu yapmak istiyor. O hazı duymak istiyor. Taş atıp kolumuz yorulmuyor. Ben de gereken ilgiyi gösteriyorum.
|
|
|
|
|
|
|
|
|