Tasarımcılar kendi vizyonlarını yansıttı
Geçen hafta gerçekleşen Paris Moda Haftası ile New York, Londra, Milano Moda Haftaları'nın geneline bakıldığında, 2005 ilkbahar yaz koleksiyonlarının sade, detaylarla zenginleşen ama tasarımcıların vizyonlarını yansıtır nitelikte oldukları göze çarpıyor. Gaultier yine provokatif, Marc Jacobs yine rengarenk, Dolce&Gabbana ise Afrikalı olmuştu....
Geçen haftalarda arka arkaya 2005 ilkbahar- yaz koleksiyonlarının sunulduğu New York, Londra, Milano; son olarak da geçtiğimiz hafta Paris Moda haftaları gerçekleşti. Yoğun tempomun içinde koleksiyonları internetten, televizyondan kısa notlar iletebileceğim kadar inceledim. İlk izlenimim, günümüz kadınının her geçen gün daha sofistike olduğu... Koleksiyonların çoğu sade, detaylarla zenginleştirilmiş ve tasarımcının kendi dünyasını, vizyonunu yansıtır nitelikte... En çok dikkatimi çeken John Galliano'nun Christian Dior için hazırladığı koleksiyon oldu. Şimdiye kadar hazır giyim koleksiyonlarını bile "haute couture" niteliğinde hazırlayan, defilelerini her zaman gerçek bir şova dönüştüren Galliano; çok sade, sakin, giyilebilir kıyafetlerle karşımızdaydı. Ufak detaylarıyla, dokunuşlarıyla Galliano'yu tanıyabildiğimiz, farklı bir koleksiyon... Ungaro çan etekli, omuzdan düşen gömlek ve bluzlarla bir çingene kadını düşünmüş. Spor ceketlerle kombine edilmiş flamenko etekleri giyen mankenlerin, defileye ellerinde sigara ve sert tavırlarla çıkışları, Gaultier koleksiyonlarının içinde her zaman az da olsa provokatif bir ruh taşıdığının göstergesiydi.
MCQUEEN ZENGİNLİĞİ Paris Moda Haftası'nın en zengin, dikkat çeken koleksiyonlarından bir diğeri ise Alexander McQueen koleksiyonu idi. McQueen, sanki şimdiye dek hazırladığı farklı koleksiyonlarının bir özetini, farklı yorumlanılışlarını sunar gibiydi. Denizci ceketlerinden, romantik elbiselere, 18'inci yüzyılın izlerinden, farklı kesimlerdeki kimonolara, vücudu saran deri büstlerden, tül kabarık eteklere kadar farklı tarzlar, defilenin sonunda McQueen zenginliğini, bütünlüğünü çok güzel bir şekilde gözler önüne serdi. Bildiğiniz gibi Hüseyin Çağlayan da Paris modası dahilinde koleksiyonlarını sunuyor. Çağlayan, farklı kesim ve tekniklerin denendiği, modern bir koleksiyon sunmuş. Erkek ceketlerinin, gömleklerinin yeniden yorumlandığı, mükemmel kesimlerin, çizgilerin, hafifliğin olduğu bir koleksiyon onunki... New York Moda Haftası'nın her zaman en ilgi toplayan ve en beklenen defilelerinden biri ise Marc Jacobs defileleridir. Renklerle her zaman çok iyi oynayan, basit formları, sadeliği her seferinde çok farklı sunabilen Marc Jacobs; kırık beyaz, ekru, uçuk pembe gibi soluk renkleri papağan mavisi, nar çiçeği, mor, fuşya, sarı gibi canlı renklerle kullanmış. Koleksiyonlarında her zaman romantizm ve naif bir feminenliği hissettiren Jacobs koleksiyonunun bence en göz alıcı parçaları, inanılmaz güzel renk konbinlerindeki trikolardı. Prada ise Milano Moda Haftası'nda neredeyse tüm koleksiyonlarda yalınlık ve feminenliğin ön plana çıktığı bir zamanda, çok renkli, farklı dokuların birlikte kullanıldığı, alışık olduğumuz Prada sadeliğinden uzak, çok eğlenceli bir koleksiyon sundu. Sarı, oranj, yeşil, turkuaz ve mavi gibi renklerin en canlı tonlarının, papağan emprimelerinin, tüylerden aksesuvarların, tavuskuşu tüylerden elbiselerin olduğu farklı bir Prada koleksiyonu...
AVEDON ETKİSİ Dolce&Gabbana ise 2005 ilkbahar- yaz koleksiyonu için geçen hafta kaybettiğimiz moda fotoğrafçısı Avedon'un vizyonundan etkilenmiş ve koleksiyonu "Avedon For Beauty" diye adlandırmış. Afrika temasının ağırlıklı olduğu koleksiyonda 70'li yılların Hollywood kadın yıldızlarına göndermeler var. Her zaman kadınsılığın önde olduğu Dolce&Gabbana koleksiyonunda dantel, iç çamaşırı detayları, leopar desenleri yine var. Moda haftarına dair kısa, ilk notlarım şimdilik bunlardan ibaret... Sizin de fark edebileceğiniz gibi, her tasarımcının farklı bir vizyonu, yorumu var ve sonuç olarak yüzlerce farklı koleksiyon... Ama 2005 ilkbahar- yaz koleksiyonlarından genel olarak ilk çıkardıklarım, bu sezonun sofistikeliği, rafineliği ve egzotizmi taşıyan bir sezon olacağı...
Dilek Hanifi
|