|
|
|
|
|
|
Bizler Sağlık Bakanlığı gibi çalışırız
Ramazan ayında ekranlara dönmeye ve yakında bir şiir kitabı çıkarmaya hazırlanıyor Serdar Ortaç. Çalıştığı mekanda masalardaki çerezden meyveye kadar her şeyle ilgilendiğini, sözleşmesine müşterilerini koruyan maddeler koydurttuğunu söyleyen Ortaç, "Biz Sağlık Bakanlığı gibi çalışırız" diyor.
Bu kış program yapmama kararı alan Serdar Ortaç, psikolojisinin kış aylarında olumsuz etkilendiğini ve canının hiçbir şey yapmak istemediğini söylüyor. Yaz aylarında hemen her gün sahnede olan Ortaç, bu dönemi sevdiğini, yaz sonrasında ise en parlak dönemlerinin ekimkasım ayları arası olduğunu söylüyor. Bunun nedenini ise şu sözleriyle açıklıyor: "Çünkü bu tarihler evlenme tarihleri... Ben de düğünlerde, kutlama yemeklerinde aranan bir isimim. Bu yüzden çok seviyorum bu tarihleri..." Ramazan ayında TV programı ile ekranlara dönme hazırlığında olan Serdar Ortaç, yakında çıkarmaya hazırlandığı şiir kitabı ile de hayranlarını şaşırtacak.
* Yoğun bir sezon geçirdin. Şu aralar neler yapıyorsun? Son albümüm 'Çakra'nın yoğunluğu devam ediyor. 3 ay, 90 iş günü hiç durmadan çalıştık. Bu 90 günün ara günlerinde ekstralar ve özel geceler oldu. En çok Antalya bölgesine gittim. Daha sonra İzmir'de iki büyük konser yaptık. Bu sene benim için çok güzel bir seneydi. Şimdi kış geldi iklim değişecek, iklime göre bizim de moralimiz değişecek. İşlerimizin yoğunluğu mevsim itibari ile azalacak. Ramazan ayında televizyon programı başlayacak. Bir de benim şiir kitabım çıkacak. Çalışıyorum...
* Mevsimden etkileniyor musun? Yazın her gün bir yerde sahneye çıkıyordum. Kışın ise çalışmak istemiyorum. Kışın kendimi kötü hissediyorum. Benim için en iyi zaman ekim-kasım ayları arası. Bu tarihler evlenme zamanı. Düğünlerde aranan bir isim olduğum için sürekli doluyum. Benim için kötü mevsim ise ocak ve şubat ayları.
* Yabancı şarkı müziklerinin üstüne söz yazılıyor. Sen nasıl bakıyorsun bu duruma? Bu da bir tür kopyacılık. Ben bugüne kadar yapmadım. Ancak klip yönetmeni Avrupa'da çekilmiş bir klibi kopya yapabiliyor. Türkiye bir kopyalama cenneti. Herkes bir yerden bir şeyler çalıyor. Kopyacılık bizim özümüzde var. Yapmadım ama çok da karşısında değilim. Üretemediğin yerde kopyalama başlıyor. Herkesten üretmesini bekleyemezsin.
* Şarkılarının fiyatları nasıl belirleniyor? Bestelere para biçmeyi biz değil MESAM üstleniyor. Albüm satıldıkça payımıza kaç para düşüyorsa bize zamanında ödüyor.
* Senden şarkı almak isteyen sanatçının ne yapması gerekiyor? Parayı MESAM'a yatırması gerekiyor. MESAM'ın kanuni bir telif hakkı var. Onlar alındıktan sonra gerisi bize ödeniyor. Albüm ne kadar satarsa o kadar çok kazanıyorsun. Ama ben satacak albüme şarkı veriyorum. O zaman daha çok kazanıyorum.
* MESAM'dan senelik ne kadar alıyorsun? MESAM'dan bu sene yaklaşık 117 milyar lira aldım. Bu sene MESAM'ın benim kendi albümüm için bana ödediği telif.
* Rakip olarak gördüğün biri var mı? Mesala basının belirlediği klasik rakipler var. Hülya Avşar, Gülben Ergen, Tarkan, Mustafa Sandal... Ama 'Serdar Ortaç buna rakiptir' diye basın beni 10 senedir göstermedi...
* Kenan Doğulu ile kendini rakip görmüyor musun? Aynı mekanda sahne alıyorsunuz. En çok parayı kim alıyor? Sahnede olabilir. Ama Kenan ile rakip gösterilmek başkası ile gösterilmekten daha iyidir. En azından yaşam tarzı da, beyni de bana çok yakın bir insan. Aynı işletmelerde çalıştığım dönemlerde ücreti ben belirlerim. Benim belirlediğim ücreti ikimiz birden alırız. Aramızda bir lira fark olmaz.
* Uzun süredir gece sahneye çıkıyordun. Son dönemlerde neden çıkmak istemiyorsun? Çok yoruldum. Bu kış çalışacağımı sanmıyorum... Gece hayatının eski keyfi, tadı yok. Şarkı isteme yöntemleri bile çok asabileşti. Müşteri de hoş müşteri değil. Alkol bütün kibarlığı yok etti. 3-5 kadehten sonra psikoloji değişiyor. Birkaç ay sonra eski kibar müşterin geri döneceğine inanıyorum. Bizler çıkmadıkça insanlar kimi dinlemeye gidecekler?
* Bir mekanda sahne almadan önce nelere dikkat edersin? Mekanı da mekanın müşterisini de mutlaka seçeriz. Bilir ki insanlar, Serdar Ortaç'ın çıktığı mekana gittikleri zaman kimse onları rahatsız etmeyecek. Sigara dumanları altında, klima çalışmayan mekanda söylemez Serdar. Masalara dağıtılan çerezden meyveye kadar her şeyle ilgileniyorum. Sözleşmemizde 30 madde varsa, bunun 20 maddesi müşteriyi koruyan maddeler. Özel parkın olacak. Tuvaletlerin temiz olacak. Biz Sağlık Bakanlığı gibi çalışırız. Cumartesi gecesi programımda bayat kuruyemiş verilirse dinleyenime, ben de o sahneyi bırakırım ve bir daha o mekanda sahne almam.
TAYFUN TOPAL MAGAZİN
|
|
|
|
|
|
|
|
|