| |
N'olur bizi sevin!
"Bu skor '96 yılındaki mağlubiyeti unutturdu mu?" Soruyu soran değerli basın mensubunun adını vermeye gerek yok. Önemli olan sorunun altında yatan gizli mana. ManU-Fener maçından sonraki basın toplantısında Sir Ferguson'a bizim gazetecilerden birinin sorduğu soru buydu. Sir Ferguson, soruyu sorana şöyle bir baktı, sonra hafifçe sırıttı ve cevabı yapıştırdı. "Tarih öncesinden söz ediyor olmalısınız. Ben böyle bir skor hatırlamıyorum" dedi. Sonra yine bizden bir gazeteci, Fenerbahçe'den beğendiğiniz oyuncular kimlerdi diye sordu. Hoca sadece cevap vermek için cevap verdi. Futbolcuların isimlerini bile hatırlamıyordu. Bir iki isim verdi ama tavrı "umurumda bile değil" kıvamındaydı. Fener altı yemiş ve sorulan sorulara bakın. Rakibini hezimete uğratmış bir takımın hocası karşı takımda kimin iyi oynayıp oynamadığına bakmaz her halde. Sonra gerçekten tarih öncesi alınmış bir galibiyetin bu maçla ne ilgisi var, biri lütfen bana söylesin. Bu, dahice verilmeye çalışılan bir mesaj, bir sokuşturma mı yoksa? "Ama biz de sizi yenmiştik, hatırlatayım istedim" Önünde diz çökülecek bir zeka! Vahşice, üstelik acımasız... Eminim Sir Ferguson hayatında böyle köşeye sıkışmamıştır. Yabancılara karşı edindiğimiz bu aşağılık kompleksimizden ne zaman kurtulacağız çok merak ediyorum. Sürekli "aman bizi sevin" dilenciliği... Sürekli "biz de iyiyiz" mesajları... Sürekli "n'olur bizi pohpohlayın" açlığı... Türkiye'yi nasıl buldunuz? Türk yemekleri güzel mi? Bir dünya yıldızı gelir aynı yaklaşım, bir politikacı gelir gene aynı kompleks kusma hali. Biri bir gün çıkacak ve "Türkiye'den ve Türkler'den hoşlanmıyorum, sadece işim olduğu için geldim" diyecek ve ondan sonra kıyamet kopacak. Allah'tan nezaket ve diploması kuralları var. Sonra ara sıra çıkan manşetler ve haberlerde de aynı ton hakim. "Bilmem kim evini Denizli mermerleriyle döşetti." Eeee? Aynı bilmem kim Alman arabası kullanıyor, Çin yemeği yiyor ve ne bileyim Fransız parfümü kullanıyor. Bu ne Denizli için çok büyük bir adım, ne de Dünya için. Biraz sakinleşmenin vakti geldi galiba. Yaptığımız iyi şeyler var. Öte yandan eksikliklerimiz de çok. Ama sürekli bir "aman geri kalmayalım", "aman biz de topa girelim", "aman bizi sevin" hali gerçekten çok itici. Sir Ferguson'un "o" soru karşısındaki bakışını ve pis pis sırıtmasını görmüş olsaydınız siz de böyle bir yazı yazma ihtiyacı duyardınız.
|