Kimin takımı?
Maçın sonucu elbette önemli. Büyük bir takımın kolay kolay kaldıramayacağı ağır bir skor tabelada duruyordu. Şampiyonlar Ligi'nin en önemli özelliği tecrübe. Bu ligde başarı, iyi takım olmaktan değil, akıllı olmaktan geçiyor. F.Bahçe'nin gruptan çıkmak için mücadele edeceği rakip Manchester değil, Lyon ve Sparta. Bu nedenle mağlubiyetin stratejik önemi az. Elbette ağır bir vurgun ama yoldan çevirecek bir darbe olarak yorumlanmamalı. Maçı başka bir bakış açısıyla değerlendirelim. Old Trafford'daki son antrenmanda Van Hooijdonk keyifsiz, yüzünden düşen bin parça. Taktik çalışmaya katılmıyor, eline bir torba buz alıp adalesine bağlatıyor. Daum, taktik antrenmanda Nobre'yi tek santrfor olarak oynatıp Serhat ve Fatih'i 11'de deniyor. Aradan 24 saat geçiyor ki, son G.Birliği kadrosundan değişen tek isim, cezalı olduğu için oynayamayan Servet'in yerine oynayan Fatih Akyel. Daum'u bir gün içinde taktik planından vazgeçiren ne ise, skordaki bu "faciayı" yaratan da odur. Futboldan orta düzeyde anlayan herkes, Baki Mercimek karşısında ezilen ve 90 dakika dökülen Van Hooijdonk'un Rio Ferdinand gibi bir stoper karşısındaki performansını tahmin edebilir. Manchester gibi bir ekiple, 60 bin kişi önünde mücadele ederken en çok ihtiyacımız olan şey "mücadele." Bunu F.Bahçe'de iki kişi yapmıyor; Hooijdonk ve Alex. Türkiye Ligi'nde bu handikabı klasınızla karşılarsınız. Ama M.United önünde adamı affetmezler. Bu tip maçları kazanan teknik direktörlerdir. Daum, mücadeleci takımı tercih etmedi ya da ettirilmedi. Ve F.Bahçe, Manchester'in izin verdiği kadar oynadı, skoru zorladı. Yenilen 6 gol var. Altısında da defans hatası var. Hemen hepsi kişisel yanlışlardan geldi. Diğer yanlışları yapanların da hepsi Milli Takım oyuncusu. Ersun Yanal'ın da bu performansı değerlendirmesinde yarar var. Türkiye liglerini kasıp kavuran kadroya tutulan bir ayna gibi de değerlendirilebilir dünkü maç. F.Bahçe'nin her futbolcusu güçlü rakibi karşısında ne derece yıldız olduğunu ya da olmadığını net bir şekilde gördü. Bu skorların en yararlı tarafı budur. Bu 90 dakikadan ders çıkartmak isteyen gerçekten yıldız olur. F.Bahçe, Lyon ile oynayacağı maçı artık kazanmak zorunda. İddiasını korumasının tek şartı bu. Nasıl, oynadıklarında kazabileceklerini biliyorlar. Bu dersi ağır da olsa aldılar. Umarız, Daum da almış, futbolun prensipleriyle kaprisleri birbirine karıştırmamayı öğrenmiştir. Gerçekten de merak ediyorum, Van Hooidonk'tan ne bekledi acaba?
|