| |
|
|
Yeni hamleler
Başbakan Erdoğan'ın AK Parti'nin "İstişare ve Değerlendirme Toplantıları"ndaki konuşmalarının yapısını artık ezberledik. Çünkü ilk ikisi Antalya'da düzenlenen, üçüncüsü de dün Kızılcahamam'da başlayan bu toplantılardaki konuşmalar aşağı-yukarı aynı öğelerden oluşuyor: "Demokrasiyi zaafa uğratmak, istikrarı bozmak isteyenler" diye tanımladığı odaklara verip veriştiriyor. Eski siyaset anlayışına ve eski siyasilere yükleniyor. Milletvekillerini ve parti yöneticilerini kendilerini geliştirmeleri için uyarıyor. AK Parti'nin kimliğini anlatıyor. Dünkü konuşmanın farkı, bu dört öğeden ikisine daha fazla yer ayrılması oldu: AK Parti'nin kimliği ve istikrarı bozma girişimleri. İlki dışarıya mesajdı, ikincisi içeriye. Zina tartışmalarının Türkiye-AB ilişkilerinde yarattığı hasar onarılmış olsa da, Avrupa'da AK Parti'nin kimliği konusunda hortlayan kuşkular pek dağılmadı. Tersine AB medyasında hergün daha da artan yorumlara bu kuşkular başlıca malzeme olmaya başladı. İşte o nedenle Erdoğan dün, "Biz kimiz, ne yaptık, ne yapıyoruz" diye başlayıp, partisinin kimliğini bir kez daha uzun uzadıya anlatmak ihtiyacını duydu. Ancak asıl konuşmanın demokrasiye çelme çabalarına ilişkin bölümünün üstünde durmak gerekiyor. Sert ifadelerle süslenmiş bu bölümde bakın Başbakan neler diyor: "Siyaseti baskı altına alarak, destabilizasyonla, dezenformasyonla istikrarı bozmak isteyenler muratlarına eremeyecekler. 1940 modeli demode dogmalarınıza göre bir millet tanımı yapamaz, keyfi bir demokrasi anlayışını dayatamazsınız. Çatışma alanlarını kurcalayarak, imalarla, tehditlerle, niyet yargılamalarıyla bu ülkenin çocuklarını geleceksiz bırakamazsınız." Bu uyarıların adresi çok ama hedefi tek: Önümüzdeki yıl gündeme gelecek köklü düzenlemelerin koparacağı kıyamete karşı "gard" almak. Neler onlar? YÖK, türban, yargı reformu ve hepsinden önemlisi yeni bir Anayasa. İlk sivil Anayasa. Erdoğan'ın dediği gibi, "Yeni bir dönemin arefesindeyiz..." AB'li olmak kolay değil.
|