|
|
|
|
|
|
'Emelce' Yazılar Cumartesi Başlıyor
Röportaj bittikten sonra Emel Müftüoğlu'na "Eklemek istediğiniz başka bir şey yok mu? Sonra söylemedim diye pişman olmayın..." diyorum. Yine bildik Emel oluyor: "Seninle daha fazla ne konuşacam ki Şirin! Benim kendi köşem olacak artık. Orada yazarım her şeyi, o kadar aptal görünüyor muyum!" diyor. Evet, Emel Müftüoğlu Emelce" isimli köşesiyle her cumartesi ve çarşamba günleri GÜNAYDIN'da olacak. Neler yazacağını kendisi anlattı: "Emelce adını koyuyoruz madem bu benim çok içimden geçen, hakikaten ciddi paylaşacağım şeyler olsun; çok insanca olsun istiyorum. Dönüp bir baktığında hayata bütün geçmişine... Tanıştığın, tanıdığın insanlarla çok ortak bir şey yaşıyorsun. Hangi işi yaparsan yap, hangi sınıftan olursan ol, yaşadıkların çok aynı. Çok insanca ve çok aynı... En güzeli bunu paylaşmak. Atıyorum kıskançlık mı? Hepimizin içinde var. Ama bunun en doğru ve en dürüst şeklini bulup onu irdelemek lazım. Sinir mi? Nereden kaynaklanıyor bu sinirlilik hali? Duygusallığımız mı? Neler oluyor? Yaşama karşı direncimizi mi yitirdik? Niye yitirdik? Bunları bulalım beraber, bunları paylaşalım istiyorum. Sonra hani bazen olur ya; birilerinin hakkı yenmiştir. İçinde kalır. Bir türlü gerçek değerini bulamamıştır... Bu bir albüm bile olabilir! Ben de bu işle uğraştığım için en güzel dille anlatabileceğimi zannediyorum. Ya da obez olduğum için en iyi yemeklerin nerede yapıldığını bilirim. Günaydın'da bunları paylaşmak istiyorum. Daha fazla insan tanıyacak beni. Daha çok akrabam olacak diye mutluyum."
|
|
|
|
|
|
|
|
|