kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Atina 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Olimpiyatların altın kadınları
Olimpiyatların altın kadınları


Bu kez hayalimiz gerçekleşti. 5 Olimpiyat, 3 dünya rekoru kırarak Atina'da spor tarihine yeni bir sayfa açan ve asırlık hasreti dindiren Nurcan Taylan, başarısıyla diğer sporculara da örnek olacak.

Orada olmayı ve bir hanım elinin, haltere hükmedişini; kadınlarda ilk altın madalyayı Türkiye'nin göğsüne asmasını görmek isterdim. Nice şampiyonluğa gazeteci ve yönetici olarak tanık oldum. 40 küsur yıldır gördüğüm ve yazdığım hep yabancılardı. Olimpiyatların şampiyonluk kürsüsünde bir Türk kadınını görmek bizim için belki de gerçekleşmeyecek bir hayaldi. 5 Olimpiyat, 3 dünya rekoruyla Atina'da spor tarihine yeni bir sayfa açan, asırlık hasreti dindiren Nurcan Taylan, şüphesiz diğerlerine örnek olacak. Çocuklarımız "Ben oradaydım" diyebilecek. Antik Olimpiyatlar'ın şampiyonlarının ödülü başa takılan "taç" gibi yabani zeytin dalı ve 100 amfora dolusu zeytinyağıydı. Ancak kadınların olimpiyatlara katılması yasaktı. Bu yasak modern oyunları da etkilemiş ve kadınlar ilk kez 2. Olimpiyatlar'da yer almıştı. (1900 Paris) Bin 225 sporcunun sadece 19'u bayandı. Modern oyunların ilk kadın şampiyonu unvanını İngiliz Charlotte Cooper almıştı. Cooper, 5 kez Wimbledon kazanmış bir tenisçiydi. Olimpiyatların öncü ismi Bvron de Coubertin'in, kadınların oyunlarda yer almasına karşı olduğu bilinir. Coubertin Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nden ayrılmış ve şeref başkanı olmuştu. Onun ayrılmasından sonra Amsterdam'da kadınların 5 dalda yarışması onaylanmıştı. Kendilerine sporda eşit davranılmadığını ve uluslararası alanda yarışma hakkına sahip olduklarını öne süren kadınlar, "Federation Sportive International Feminine" örgütünde birleşmişlerdi. Örgüt Paris (1922) ve Göteburg (1926) düzenlemeleriyle sadece kadınlara yarış alanı açacak, adını Olympics koyacaktı. Kadınların 1928 Amsterdam yarışmalarına renk getirdiği görülmüştü. Ama istenmeyen sahneler de vardı. Kadın sporcuların yarış sonrası birbirlerini öpmesi gibi... Tutucu çevreler sevinç öpüşmelerini yadırgıyordu. Kadın karşıtları "bedensel" bir görüşe sahip çıkacaklar, bayanların 200 metreden uzun mesafede koşmasına izin vermeyeceklerdi. Bu yasak 32 yıl sürecekti. Sonrasında kadın güreşecek, maraton koşacak ve halter kaldıracaktı. Didrikson, 1932 Olimpiyatları'nda sadece Los Angeles'ın değil, oyunların unutulmaz ismi olmuştu. O, sadece atlet değildi. Çok başarılı bir basketbolcu olarak tanınıyordu. 17 kez ABD Golf Şampiyonluğu'nu elde etmişti. 80 metre engelli koşu ve mızrak atmada altın, yüksek atlamada ise gümüş madalya kazanmıştı. 150 dakikada 3 madalya kazanan Didrikson, ne yazık ki 3 kanser ameliyatı geçirecek ve 42 yaşında Azrail'e yenilecekti. Helen Madison, 19 yaşındaydı ve yüzme müsabakalarında 16 rekora sahip olmuştu. 100 ve 400 metre serbestte olimpiyat ve dünya rekorlarını 2 altınla süslemişti. 1936'da Hendriko Mastenbroek fırtınası esmişti. Hollandalı yüzücü 3 altın ve bir gümüşle oyunlara adını yazdırmıştı. Amerikalı Helen Stephens da 100 ve 200 metre ile 4x100 bayrak yarışında 3 altın madalya elde etmişti. Hayat, en hızlı ve en başarılı olsa da bazıları için acımasızdı. Ve madalyalar mutluluğa yetmiyordu. Yüzücü alkışlarla çıktığı zirveden, sefalet içinde bir hizmetçi olarak düşüyordu. Küçük Fanny yani Blankers denince biraz durmak gerekiyor. Sadece 1948'in değil, bütün zamanların "Uçan Hollandalı"sı atletizmde 4 altın madalya sahibi olmuştu. Rakipleri "İyi ki diğer branşlarda yarışmadı" diyordu. Bazıları da "aşkla" yarışıyordu. Erkek "Çek Lokomotifi" Zatopek'ti. Kadın ise Daha Zatopekova. Karı koca madalyalara el koymuş ve sevgileri kadar rekorları da büyütmüşlerdi. (Helsinki 1952) Çekiç atmanın Amerikalı yıldızı Hal Connely ile disk atmada şampiyon olan Çek Olga, 1956 Olimpiyatları'ndan bir yıl sonra evlenecekler ve şahitleri Zatopekler olacaktı. Hiçbir siyah onun kadar güzel olamaz ve sporu böylesine beyazlatamazdı. Wilma Rudolph 100 ve 200 metreler ile 4x100 bayrak yarışının en hızlısı olmuş, 1964'te "kimin kadın, kimin erkek" olduğu gündeme gelmişti. Polonyalı atlet Eva Klobukovasa bir yarışmada testten geçirilecek ve olimpiyatlara katılması yasaklanacaktı. Eva erkek çıkmıştı. Jimnastik, atletizm ve yüzmede nice kraliçeler görmüştü olimpiyatlar. Nadia Comaneci, Olga Korbut, Shane Gould, Reneta Stacher, Vera Caslavka, Kornelia Ender, Mary Decker olimpiyatlarda bazı satırbaşlarıydı.

NURCAN'IN DEDELERİ

Halterin bugünlere gelmesinde şüphesiz öncü isimlerin büyük payı var. Gülleci Cemal (Erçman) olimpiyatlara ilk katılan haltercimizdi. (1924 ve 1928) Sonraki yıllarda Sadık Pekünlü (1964), Salih Suvar (1972), İsmail Bayram, Mehmet Suvar, Osman Mert, Yusuf Dalgınlı, Hasan Has, Levent Erdoğan ve Mehmet Altun, olimpiyata katılan ilkler oldular. Kadınlarımız ise olimpiyatlara ilk kez eskrimde Suat Aşeni ve Halet Çambel ile katıldılar. (1936) 1948'de Üner Teoman'ı 1968 oyunlarında Canel Konvur, Aycan Önel ve Gül Çiray izledi. Özden Ezinler (eskrim), Semra Aksu (atletizm) 1972 ve 1984'ün sporcularıydı. Zeynep Oka (atıcılık), Elif ve Huriye Ekşi, Selda Ünsal (okçuluk), Hülya Şenyurt ve Derya Çalışkan (judo), Arzu Tan, Ayşegül Engin (tekvando) olimpik alanda yarıştılar. Arzu Tan 1992'de bronz, Ayşegül Ergin ise gümüş madalya kazanarak bir ilki gerçekleştirdiler.
DİĞER HOBİ HABERLERİ
 Çocukların resimlerdeki dünyaları
 Sıradışı filmler İstanbul'a geliyor
 Müslüman olmak ne demek?
 İstanbul'da kalbimi bıraktım
 Kampüslerin dilini anlatan kitap
 Uçmanın alternatifi yok
 Kantin piyasa vaat eder
 Kapadokya ve Girit buluşması
 Fenerbahçe Şenliği bitti Haliç Şenliği başlıyor
 Kerala'da tekne seyahati
 Her keseye uygun uçak
 Şimdi Cunda çok moda
 Cehennem Topçu'nun savaş anıları
 Basının tutkulu sinema yazarları
 Kyoto'da kiraz çiçekleri Seville'deki yaseminler
 İşte Gökyüzünün Yıldızları
 Arzın merkezine yolculuk: Alaska
 New England'da sonbahar
 Denizlerin yeni devi Athena
    Aktüel Pazar Yazarlar
    Güncel
  » Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
ÖNCEL ÖZİÇER
İnan da nasıl inanırsan inan!
Bu memlekette yaşayan...
GÜNTAY ŞİMŞEK
Havayolu medyası
Uçakta insanların hoşça vakit...
FİKRET AYDEMİR
Siz Hangi Ligdensiniz?
Türkiye 'zina' üzerinden hangi...
YASEMİN TAŞKIN
Medeniyetler Çatışması
İtalya'nın...
STELYO BERBERAKİS
Eylül ayı Ağustos oldu
Olimpiyatlar'ın ardından Mikonos...
REFİK DURBAŞ
Dikili'de "barış" festivali
Türk-Yunan dostluğuna zemin...
Güzelliğe hormon dopingi
Güzelliğe hormon dopingi
Östrojen hormonunun yetersizliği kadında bazı sağlık sorunları...
Beş yıldızlı golf sahaları
Beş yıldızlı golf sahaları
G Golf bir dünya sporu. Sahaları ise uzman mimarlar tarafından...
Ünlü edebiyatçılarımızın eşleri kocalarından daha renkliymiş
1954 yılında ünlü edebiyatçıların eşleriyle görüşen Türkolog Sermet...
Zina suç mudur, değil midir yatağımızdaki düşman kim?
Evliler kadar bekarları da düşündüren "zina" tartışması toplumu ikiye...
Kızların mikrokredi mucizesi
Diyarbakırlı on çocuklu, dar gelirli bir ailenin en büyükleri olan Hatun ve...
Genç bir kızın kaleminden uyuşturucu
Aysu Şuben henüz 18 yaşında bir lise öğrencisi. Bazı yaşıtları uyuşturucuya...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.