|
|
|
|
|
Milli golfçülerimiz üç yılda Avrupa'ya adını yazdırdı
|
|
Silivri'nin köylerinde yaşayan dar gelirli ailelerin çocuklarından oluşan Golf Milli Takımı, zengin sporu olarak bilinen 'golf'te Avrupa şampiyonu olarak bu dalda söz sahibi ülkeleri bile şaşırttı.
Türkiye, yeni tanıştığı golf'te uluslararası bir başarı elde etti. Önceki hafta Slovenya'nın Bled kentinde yapılan Avrupa Golf Birliği Genç Erkekler Yarışması'nda, Türk Golf Milli Takımı şampiyon oldu. 2001 yılında kurulan milli takımımız, bu sonuçla ilk uluslararası başarısını elde ederken Avrupa'da büyük şaşkınlık yarattı. Türkiye Golf Federasyonu Başkanı Ahmet Ağaoğlu'nun Silivri'nin köylerinden toplayıp yetiştirdiği çocuklardan kurduğu milli takım, golf sporunda Türkiye'nin adını bütün Avrupa'ya duyurdu. Atay Varlı, Burak Özeşme, Hamza Sayın, Mustafa Hocaoğlu, Tanju Gürses, Yasin Yıldırım'dan oluşan 18 yaş altı Türk Golf Milli Takımı, şimdi de 28 Eylül'de Antalya'da yapılacak 3. Türkiye Uluslararası Açık Golf Turnuvası'nın en güçlü ekibi...
HEPSİ EMEKÇİLERİN ÇOCUKLARI Türkiye'de golfün tarihi çok yeni. Türk Golf Milli Takımı 2001 yılında kurulmasına karşın Avrupa bu sporu 250 yıldır baş tacı ediyor. Üstelik bu spor dünyada "zenginlerin sporu" olarak biliniyor. Golfte Avrupa'da adımızı duyuran milli takımdaki sporcuların hepsi ise dar gelirli ailelerin çocukları. Birinin babası fabrika bekçisi, birinin çiftçi, birinin otomobil tamircisi, birinin fabrika işçisi. Peki bu çocuklar nasıl golfçü oldu, nasıl yetişti ve nasıl kısa sürede Avrupa şampiyonu olabilecek düzeye geldi? Milli takım, Türkiye Golf Federasyonu Başkanı Ahmet Ağaoğlu'nun Klassis Golf Kulübü kaptanı olduğu dönemde çevre köylerden toplayıp yetiştirdiği gençlerden oluşuyor. Ağaoğlu milli takımın kısa hikayesini şöyle anlatıyor: "Milli takımı oluşturan sporcuların hepsi bizim 7 yıl önce Silivri'deki ilkokullardan toplayıp yetiştirdiğimz çocuklar. Türkiye'de golf zengin sporu olarak tanınıyor ama bu çocuklar zengin çocukları değil, toplumun çok farklı kesimlerinden geliyorlar. 1997 yılında, Silivri ve köylerinden 11-12 yaş arasında 60 çocuk seçtik. Bunlara 45 gün golf eğitimi verdik. Bu süre içinde yetenekleriyle öne çıkan 15 çocuğu seçtik. Şu anda bu 15 kişiden 8'i milli takımda. 7'si değişik sebeplerden ayrıldı. Klassis Golf Kulübü'nde bu çocukları dünya standardında yetiştirdik. Yazları üç ay kampa soktuk. Kışın 15 gün Antalya'da kış kampı yaptırdık. Günde 10 saat golf oynatıp bugünkü duruma getirdik. Bugüne gelene kadar çok sıkıntı çektiler. Ezilmişlik, çekingenlik, tecrübesizlik derken ilk zamanlar çok zorlandılar. İlk kez uçağa bindiler, ilk kez yurtdışına çıktılar. Bu şartlar altında Avrupa'ya gidip golf oynamak ve başarı elde etmek kolay değil. Ama sonra yılda her yıl 4-6 uluslararası şampiyonaya giderek tecrübe kazandılar ve üzerlerindeki baskıyı atmaya başladılar. Bunun sonucunda da Avrupa şampiyonu oldular. Bu başarı onları motive etti. Bundan sonra daha büyük başarılar elde edeceklerine inanıyorum. Bu çocuklar sadece başarılarıyla değil, giyimleriyle, kuşamlarıyla; rakiplerine ve hakemlere davranışlarıyla takdir topluyorlar."
İNGİLİZ HOCALAR ÇALIŞTIRIYOR Milli golfçüleri değişen Türkiye'nin değişen yüzü olarak değerlendiren ve Türkiye'de golf sporunun olduğunu Avrupa'ya gösterdiklerini söyleyen Ahmet Ağaoğlu, dar gelirli ailelerin çocuklarını milli takım için yetiştirdiklerini de şöyle açıklıyor: "Zengin çocuğundan golfçü olmaz. Zengin çocuklarından ancak hobi golfçüsü olur. Bizim işimiz spor olduğu için golf sporcularını da dar gelirli ailelerin çocukları arasından seçtik. Bu sporun en büyük kuralı disiplindir. Disiplini sağlamak da kolay değildir." Ağaoğlu, başarılarının sırrını da şöyle dile getiriyor: "Biz her şeyi olması gerektiği gibi yapıyoruz. Dünya nasıl yapıyorsa öyle yapıyoruz. Bir kere disipline çok önem veriyoruz. İki hocamız var; ikisi de İngiliz. Yazın günde en az 8 saat antrenman yapıyorlar. Kışın 15 gün kampa giriyorlar. İngilizler, İspanyollar, ne giyiyorsa aynısını giyiyorlar, ne yiyorsa aynısı yiyorlar, hangi malzemeyi kullanıyorsa aynısını kullanıyorlar. Diğer ülkelerden eksiği yok, fazlası var. Çok disiplinli çalışıyorlar."
ÜNİVERSİTEYE DE GİRDİ Bu arada Ahmet Ağaoğlu kendileri için çok sevindirici bir gelişmeyi de bizlerle paylaşıyor. Marmara Üniversitesi Spor Akademisi, üç yıldır seçmeli ders olarak koyduğu golf branşını ihtisas dalı olarak okutmaya karar vermiş. Bu yıl akademide golf bölümü eğitime başlayacak. Liseyi bitiren milli takımdaki beş sporcu da bu bölümün ilk öğrencileri olacak. Dört yıl sürecek olan bölümde okuyanlar, antrenör, golf kulübü yöneticisi, işletmecisi ve golf sahası dizaynırı olabilecekler. Yani golf üniversiteye de girmiş oluyor. Akademiden mezun olanlar şu anda golf sahalarında gerek antrenör gerekse yönetici olarak çalışabilecekler. Ama kısa sürede Türkiye'de 50 golf sahası açılması planlanıyor. Bu gözönüne alındığında golfçülerin gelecekten beklentileri daha da yükseliyor. Ağaoğlu, "Şu anda bizim kulüplerdeki yöneticiler ve hocalar yurtdışından geliyor. Onlara 5 bin dolar civarında para veriyoruz. İleride bu görevlerde neden bizim golfçülerimiz olmasın? Golf, gelecek vadeden bir spor dalı" diyor. Golf Milli Takımı'ndaki oyuncuların bütün ihtiyaçları federasyon ve Ahmet Ağaoğlu tarafından karşılanıyor. Ailelerine hiç yük olmuyorlar.
Golf oynamaktan ve milli takımda bulunmaktan çok mutlu olan milli golfçülerimiz, bu sporun zengin sporu olduğunu hatırlatmamız üzerine, "Çalıştığımız Klassis veya Kemer golf kulüplerinde hep zenginler bu sporu yapıyor. Bizler de onlarla zaman zaman oynuyoruz. Bu doğru ama biz hiç etkilenmiyoruz" diyorlar. "Bu durum psikolojik olarak sizi etkilemiyor mu?" diye sorduğumuzda "Ahmet Ağaoğlu bize öyle destek oldu ve öyle imkanlar sundu ki, onların yanında kendimizi hiç ezik ve eksik hissetmedik" diye yanıt veriyorlar. Hatta Mustafa Koç, Kaya Çilingiroğlu, Raif Bilir gibi isimlerle sık sık golf oynadıklarını söylüyorlar. Onlarla sohbet edip golf oynamaktan çok mutlular.
|
|
|
|
|
|
|
|
|