Merkezde umutsuz arayışlar

Tarladan hasatı kaldıran çiftçinin oğluna evlenecek kız bakması gibi, Ankara'da siyasetçi de hep bu dönemde "yeniden yapılanma" arayışına giriyor.
Siyasetin merkezlerine tatil havası hakim iken, bazı bürolarda son günlerde "Yeni bir siyasi yapılanma nasıl olur?" sorusunun yanıtı aranıyor.
Bu arayış, hem merkez sola, hem de merkez sağa hakim...
Ancak her ikisinin de gelip tıkandıkları nokta; iktidar partisi AKP...
Özellikle merkez sağda, yeni bir yapılanma arayışına girenlerin şu tespiti önem kazanıyor:
"Anadolu'da, hükümetin bir şeyler yapabileceği ve kendisini rahata erdireceği noktasında bir erozyona uğrama henüz söz konusu değil..."
Her ne kadar çiftçi geçen yıl 360 bin liradan sattığı buğdayı, bu yıl 280 bin liradan satabiliyor olsa da yine de hükümete karşı büyük bir tepki göstermediği kayda geçiriliyor.
Neden, halkta Avrupa Birliği'nden müzakere tarihi alınacağı, böylece işsizlik ve ekonomik sorunların hemen giderileceğine ilişkin inancın çok yüksek olması...
Ayrıca, aile ekonomisine henüz katkı yapmamış olmasa dahi, enflasyonun son 30 yılın en düşük seviyelerine inmesi de bir diğer etken.
AKP'nin, hem Meclis çoğunluğunu, hem de iktidar olanaklarını iyi kullanması da yeniden yapılanmanın kısa sürede tutabilmesindeki engel olarak gösteriliyor. Eskilerin bir kenara bırakıldığı, sırtını sağa dayamış, sola da yelpazesini açmış, ulusal değerlere sahip yepyeni isimlerin çıkması gerektiği vurgulanıyor.
Bu ne kadar gerçekçi olur, sorusuna verilen yanıt da yine aynı noktada düğümleniyor:
"AKP bu kadar güçlü olduğu sürece bunu gerçekleştirme şansı yok..."
Meclis ekimde açıldığında komisyon başkanlıklarına yapılacak seçimler sonrasında AKP'de bir iç çekişmenin yaşanabileceği olasılığına dikkat çekilse de bunun çok büyük bir etki yapmayacağı kaydediliyor.
Mevcut sağ partilerde bir çıkış yakalanıp yakalanmayacağına gelince;
ANAP'tan umut tamamen kesilmiş olmakla birlikte beklenti DYP üzerinde yoğunlaşıyor.
Aralık ayında yapılacak DYP Büyük Kongresi'nde Genel Başkan Mehmet Ağar'ın mevcut kadrolarında köklü değişikliğe gitmesi halinde ilgi odağı haline gelebileceği belirtiliyor.
Yine de kısa süre içinde halkın teveccühünün DYP'ye dönüş yapma olasılığına da ihtimal verilmiyor.
Yeni bir isim ve yapı ile yola çıkmayı da kimse göze alamıyor...

Merkez sol
Merkez soldaki duruma gelince; Merkez solun, sağdan tek farkı, Mustafa Sarıgül'ün tek başına çıkıp Anadolu'da yer bulabilmiş olması...
Merkez solda arayış içinde olanların
yeni bir siyasi yapılanma cesareti de bu aşamada ortaya çıkıyor:
"Yanında güçlü isimler olmadan Mustafa Sarıgül tek başına çıkıp bu başarıyı gösterebildiğine göre, güçlü isimlerin desteklediği yeni bir lider neden çıkmasın..."
Güçlü isimlerin dışarıdan destek halesi oluşturacağı, kesinlikle yönetim içinde yer almayacağı, adı yıpranmamış, dinamik isimlerden oluşacak bir siyasi yapılanmanın tutacağına inanılıyor.
Bunun kısa sürede hayata geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Bu arayışa girenlerin büyük çoğunluğu da CHP'de yer alıyor. Ancak, orada da her önüne gelen yeni bir isim ortaya atıyor;
"Kemal Derviş'in oluşturacağı ancak liderliğini üstlenmeyeceği bir ekip ile yola çıkalım" veya "Mustafa Sarıgül çıktı epey yol aldı, onu güçlendirelim" anlayışı içinde hareket ettiğinden, kimse bir noktada buluşamıyor.
Sonuç olarak, merkez sağda da solda da yeni bir yapılanmaya kısa süre içinde gidilebilmesi bu aşamada gözükmüyor. Umutlar bir başka bahara saklanıyor...