|
|
Roche'dan 3 ders
Deve kuşu ya da yorgan sendromu ileti- şimde hiçbir işe yaramaz. Yani etrafta fırtınalar koparken kafayı kuma gömmenin ya da yorganı başndan yukarı çekip uyuyormuş gibi yapmanın bir anlamı yoktur iletişimde. Tam da tersi etki yapar. Krizin hasarını azaltacağına artırırsın. Roche ve ilaç sektörünün son bir iki haftadır SSK konusunda başlarına gelenleri, kim haklı kim haksız noktasında ele almak bizim haddimizi aşar. Ama bu dönemde iletişimi nasıl yönettikleri, ya da yönetemediklerinden iletişimcilerin öğrenecekleri çok şey olabilir. Sadece iş dünyası için değil, özel hayat için de... Ders 1: Roche '3i' kuralının hiçbirini hayata geçiremedi: İstişare, İkna ve İttifak... Tüm sosyal paydaşları ile istişare içinde olmalıydı ve bu da basına yansımalıydı. Olmadı. İkna edebildikleri kişi ve kurumlar kalkıp onlar adına olumlu mesajlar vermeliydi. Olmadı. Başta İlaç İşverenleri Sendikası olmak üzere, Türk Tabipler Birliği, Türk Eczacılar Birliği gibi kurumları yanlarına almaları gerekirdi. Bunları yapabilmek için 'en büyük benim, ben her şeyi bilirim' türünden hüsnü kuruntulardan kurtulmak gerekirdi. Görüldüğü kadarıyla o hüsnü kuruntu sürüyor... Ders 2: Gazetelere verilen kamuoyu duyuruları tam ters bir algılama oluşturur. Her gazeteye yarım sayfa 'Ben masumum' diye reklam vermek, 'Demek ki bir yarası var' algısı uyandırır. Gazeteye tabii ki ilan verilir. Ama savunma ilanı değil... Ve ilan diğer ileti- şim etkinlikleriyle entegre edilir. Polisin genel müdürlüğe düzenlediği baskından sonra yapılan açıklama da talihsizdi. "Hukuki sürecin gereği bir uygulamadır. Saygılıyız." Malumu ilan. Yok ne yapacaktın... Belli ki krizi iletişimciler değil yöneticiler yönetiyor... Ders 3: Düşenin dostu olmazmış. Demek ki, düşmeye başlamadan önce dostlukları garanti altına almak gerek. İlaç İşverenleri Sendikası (İEİS) da, Başkanı Bülent Eczacıbaş da susup kaldı... Bu gibi durumlarda bağlı olduğunuz kurum sustu mu, bu pasif bir şey de- ğil, aktif bir suçlama olarak algılanabiliyor. İEİS de büyük yara aldı. Üyeleri nezdinde inandırıcılığını tehlikeye attı. Ya üyesini koruma altına almalıydı, ya da gerçeklerin ortaya çıkmasında referans görevi görmeliydi. İE- İS susarak iyi bir şey yapmadı.
|