|
|
Bu toprağın sesi mi kısıldı?
"Bu toprağın sesini bulmak" üzere yola çıkan "Anadolu Ateşi" yarışmasının İstanbul seçmelerindeydim
Hafta sonunda atv'nin yeni yarışma programı "Anadolu Ateşi" nin İstanbul elemelerinin yapıldığı Taksim'deki Lares Park Otel'deydim. Ama bu kez "Kıdemli jüri üyesi" olarak değil de, "izlenim yazmak" için jüri masasındaydım. Öncelikle söylemeliyim ki, bu toprağın sesi kısılmış... Şöyle "yürekten" söyleyen, sesi duvarlarda yankılanıp, tüylerimizi ürpertecek, Anadolu'nun bereketli topraklarında açan binbir renkli çiçeklerin kokusunu bir nefeste ciğerimize dolduracak, hepimize "helal olsun" dedirtecek bir sese rastlamadım. Ama umutsuz değilim. Zira "bu toprağın sesinin" Adana, Diyarbakır, Erzurum, Samsun gibi Anadolu illerinde yapılacak elemelerde daha "gür" çıkacağından eminim. İşte iki günlük elemelerde not defterime düşenler:
NEDEN TAKLİT?
* Adaylar, "Uzun hava okuyun" denildiğinde neredeyse yüzde 95'lik bir çoğunlukla "Erzurum dağları kar ile boran"ı söylüyor. Türkü deyince de yüzde 80'inin "Neden ağlarsın benim çeşm-i siyahım" dökülüyor. Evet, ikisi de çok güzel eserler ama Anadolu'nun gökkuşağı renklerindeki türkü mozaiğinde bu "saplantı" niye?
* Kızlar seslerini Zara'ya, erkekler ise Yavuz Bingöl'e benzetmek için olağanüstü çaba harcıyor. Onlardan zaten birer tane var. Size niye ihtiyaç duyulsun ki?
* Adaylardan biri Ağrı'lı olduğunu söylüyor. "Bir Ağrı türküsü okur musun?" diyorsunuz, "Ben Ağrı türküsü bilmem, ama isterseniz Kırşehir'den okuyayım" diyor. Kendi toprağının sesine soluk veremeyen, nasıl Türkiye'nin sesi olur ki?
* İstanbul seçmelerinde Karadeniz yöresinden gelen ve Karadeniz türküsü okuyan neredeyse hiç yoktu. Karadeniz'den katılan ve Gaziantep yöresinden iki türkü okuyan bir adaya ön jüri neredeyse zor kullanarak "Ordu'nun Dereleri"ni okuttu!..
* Erkek türkücülerin neredeyse yarısı "top sakal" bırakmıştı. Bu durum daha önce Taksim civarındaki türkü barlarında da dikkatimi çekmişti. Sanırım "türkücü" imajı hızla değişiyor.
* Her zaman olduğu gibi adaylarda heyecan son haddindeydi. Bir tanesi "Arif" olan adını başvuru formuna "Atıf" yazacak kadar kendini kaybetmişti. Bir diğeri içeriye girip, sordu: "Türkü mü okuyacağım?"
* Adaylar arasında ilginç isimleri olanlar da vardı. Örneğin birinin adı Kenan Zede idi. Sanırım babası 12 Eylül mağdurlarındandı! Bir bayan yarışmacının ismi ise Emine Erdoğan'dı. "Neden heyecanlanıyorsun? Nasılsa Başbakan'dan torpillisin" diye espri yapıp, ortamı yumuşatmak istedim. Meğer bu konuda çok dertliymiş. "Sadece adım benziyor. Keşke talihim de benzeseydi" diye başlayıp, 10 dakika konuştu!
|