|
|
Spor ekranında ikinci raunt
Belli ki bir süre daha salı yazılarımızı spor programlarına ayıracağız
Geçen hafta sezona "merhaba" diyen spor programlarıyla ilgili yaptığımız genel değerlendirme büyük yankı buldu. Bu hafta sonu da gözümüz yine spor programlarının üzerindeydi. Faik Çetiner yönetiminde TRT-1'de sporseverlerle buluşan "Stadyum" ilk hafta heyecanını biraz olsun üzerinden atmış, toparlanmış görünüyordu. Ancak yine de programdaki "trafik" sorunu çözülebilmiş değil. Sahadaki, tribündeki ve merkezdeki kişiler birbirlerine hep "yanlış paslar" attılar.
YOKSA KOPYALANDI MI? Lig TV'deki "Maraton" ile TRT-1'deki "Stadyum"u aynı anda izlerken şaşırdım. Her ikisinde de Beşiktaş Teknik Direktörü Del Bosque ile röportaj yapılıyordu ve her iki ekranın köşesinde de "Canlı" ibaresi vardı. Acaba İspanyol teknik adam klonlanmış mıydı? Sonradan anladım ki, "Maraton" daki gerçekten canlı, "Stadyum"daki ise banttan. Ama "Stadyum"cular beş dakika önce yaptıkları röportajı "canlı" gibi ekrana servis edip, durumu "çaktırmamaya" çalışıyorlar.
TELEGOL YİNE ATLATTI Gecenin haber bombası, Star'daki "Telegol" den geldi. Serhat Ulueren yönetimindeki "Telegol" ekibi "Fenerbahçe Stadı'ndaki büyü olayıyla" habercilikte rakiplerini yine atlattı. "Maraton" ise maçların öncesinde ve sonrasındaki genel havayı ilginç detaylarla yansıtan "perde arkası" VTR'leri ile yine fark yarattı. Bu arada Lig TV'de ilginç maç istatistikleriyle adeta karşılaşmaların el falına bakan Dr.Gürkan Kubilay'ın tahminlerindeki isabet herkesi şaşırtmaya devam ediyor. Sky Türk'te Can Küçükyıldırım ise mütevazı imkanlarıyla harikalar yaratıyor. Özellikle "Futbol Data" yı izlemenizi şiddetle öneririm.
HAKEMLER NE YAPSIN? Haftanın olayı ise Gençlerbirliği-Beşiktaş maçında, Ali Güneş, Sedat ve Uğur'un karıştığı itiş-kakış görüntüleri ve sarı kartlardı. Üç kanalın üç yorumcusu da olaya farklı yorum getirdi. Erman Toroğlu, "Sarı kart doğru" dedi. Ali Aydın "Kırmızı kart verilmeliydi" şeklinde görüş bildirdi. Ahmet Çakar "Kırmızı, hem de kıpkırmızı" yorumunda bulundu. Yılların deneyimli teknik direktörü Mustafa Denizli ile eski hakem Ali Aydın ise Fenerbahçe maçındaki ofsayt pozisyonunu 15 dakika tartışıp, uzlaşmaya varamadılar. Söyler misiniz, siz elinizdeki görüntüleri dakikalarca evirip çevirip, ortak bir karara varamadıktan sonra, saniyeler içinde karar vermesi gereken gariban hakemler ne yapsın?
MAAŞLAR KİMDEN? Ve aklımı kurcalayan sorulara gelince: TRT, Lig TV'den aldığı görüntüleri nasıl oluyor da bu kanalın spikeri ve yorumcusunun sesiyle yayınlayabiliyor? Anlaşma sadece "görüntülerin" yayınlanması üzerine değil mi? Ercan Taner'in, Öztürk Pekin'in, Melih Gümüşbıçak'ın, Melih Şendil'in ve de Rıdvan Dilmen'in maaşını TRT mi ödüyor?
|