|
|
Muazzez Hanım'ın yüzündeki ifade...
Sinirli miydi, kırgın mı? Yoksa mutsuz mu?.. Bir tuhaftı işte. Az önce kameralar eşliğinde yanına Ebru Gündeş'i getirdiler. Bir anda neşelendi, röportajı verdi. Ebru'ya sarıldı, karşılıklı iltifatlar edildi. Ebru gitti. İşte o anlayamadığım ifade yüzüne yerleşti Muazzez Abacı'nın. Tutamadım kendimi sokuldum yanına sordum "Muazzez Hanım, Ebru Gündeş'i gerçekten sever misiniz?" Durakladı, gözlerini kocaman açtı (ılık bir korku yayıldı bedene). Gerilip patlatacakmış gibi baktı, baktı... "Aaa Ebru number one'dır" (Yani bir numaradır) dedi. "Sesiyle, her şeyiyle number one..." "Sizin yanınızda bir numara demek olmaz Muazzez Hanım öhö öhöö!" "Piyasaya göre, medyada, kaset satışlarında, şarkılarla Ebru number one." Soruma yanıt alamadım, şüphe düştü içime bir kere. Zılgıt yemeyi göze alarak "Biraz sinirli gibisiniz, Ebru Gündeş'i hakikaten sever misiniz?" "Hakikatli olursa severim, evet hakikatli olursa..." Değer verilmez, alınır galiba. Herkes yakınırken 'değerim bilinmiyor' diye. Abacı'nın vurguladığı enteresan geldi. Değerliysen, bir şeyler ediyorsan göstereceksin. Lafla değil, davranışlarla. "Ben buyum" diyeceksin. Neyse... Vardı bir durum, hissettim işte. Muazzez Abacı tuhaftı. İstemedi kameralara çıkmak. Saatler süren Televole Gecesi'nde sonlarda akıllara geldi, devi sahneye çağırmak. Çömezler cirit atarken. Bir ara Can Tanrıyar, "Bir devi, Muazzez Hanım'ı sahneye alıyoruz" dedi. Yanındakiler Abacı'yı uyardı. Abacı ayaklandı, sahneye ilerlerken Muazzez Ersoy çoktan sahneye çıkmıştı. Abacı yüzünü asmadı, espriyle yaklaştı. Sigarası ve viskisi elinde... Ha bir de o ifade yüzünde.
|