|
|
|
|
Bir bardak içkiyle bütün gece pazar elbiseleriyle bütün sene
İçkilerin su gibi aktığı, sınır tanınmayan gecelerde sadece gerçek zenginler değil, kendisine o görüntüyü veren sahte zenginler de kol geziyor. Üstelik hepsi birbirine benziyor.
Türkiye, özellikle İstanbul'un hızlı gece hayatı ile dünyanın birçok ülkesini geride bırakıyor. İstanbul'da, Çeşme'de, Bodrum'da farklı tarzlarda yüzlerce gece kulübü, beach, cafe ve restoran bulunuyor. Binlerce insan, bu pahalı yerlerde eğleniyor, yiyor, içiyor. Bu manzara ise akıllara Türkiye'de zengin kesimin bir hayli fazla olduğunu getiriyor. Ama durum pek de göründüğü gibi değil. Çünkü bu 'kaymak tabaka' arasında kendine 'zengin' imajı verenler hiç de az değil. Sahte playboylar güzel kızlarla birlikte olmak için her yolu denerken, zengin maskesi takan kızlar ise zengin bir koca bulup evlenmenin peşinde...
Sahte playboy 'cep'lekonuşarak yürür! * Saçlarını jöleleyip geriye doğru tararlar. * Kıyafetleri hemen hemen klasiktir. Sivri burunayakkabı, kot pantalon, beyaz cafcaflı geniş yakalı birgömlek ve üzerine blazerceket giyerler. Spor tarzolarak da Moschino gömlek, altına Gucci pantolon,en alta da Prada ayakkabıyı tercih ederler. Tabi bu kıyafetlerin hepsi imitasyondur. * Akşamüzerleri Akmerkez Home Store ve SCafe değişilmez mekanlarıdır. Bir çay içer, üç saat otururlar. * Geceleri ünlü kulüpler değişmez adresleridir.100 dolar verdikleri bodyguardlar sayesinde mekana kolayca girerler. Gecenin başında söyledikleri absolut-elma bardağıyla sabahı ederler. * Son çıkan cep telefonu modellerini bir şekilde temin ederler. Telefon kulaklarında saatlerce yürürler. * Sponsorları, paraları olan ama piyasada nasıl dolaşacağını bilmeyen tekstilciler ve müteahhitlerdir. Piyasaya soktukları bu kişiler, bir süre sonra piyasayı öğrenip onları yanlarında daha fazla tutmaz. * Laf cambazıdırlar. Herkesle iyi geçinirler. Bu sayede komisyonculuk, iş bitiricilik yaparlar. * Lüks otomobillere binerler. Ama hiç direksiyonda olmazlar. Çünkü otomobilin sahibi hiçbir zaman kendileri değildir. Otomobilden inişleri, onlara otomobilin sahibi havası verir. * Etiler, Levent ya da Maslak'ta otururlar. Biriken kira borçlarını tatlı dille halletmeye bakarlar. * Mankenlere kendini iş adamı olarak tanıtırlar ama, hesabı bile 'kartım bloke olmuş, cüzdanımı evde unutmuşum' gibi bahanelerle sevgililerine ödetirler. * Akşam lüks yerlerin yakınına kadar otobüs ya da dolmuşla gelirler. Lüks mekana gelmeden sota bir yerde inip, başka bir mekandan geliyormuş havasında yürürler.
Sahte zengin kızı semt pazarından giyinir * İstanbul'un varoşlarında veya mütevazı semtlerinde otururlar. * Güzellikleriyle bulundukları semtte öne çıkarlar ve zamanla çevrenin 'çok güzelsin buralarda ziyan oluyorsun' gibi sözleri nedeniyle bulundukları semte sığmazlar. * Okulla ve derslerle pek arasının olmadığı ve bir fabrikada ayda 400 milyona çalışmayı kabul etmediği için hayallerinde tek amaç vardır: Zengin bir kocayla evlenmek ya da kötü yola düşmek. * Onlar da sahte playboylar gibi taklit ürün kullanırlar. Moda giyinirler ama giyindikleri yer genelde Ulus Pazarı'dır. Düşük bel kot pantolon ve göbeği açıkta bırakan kıyafetleri tercih ederler. Saçları dag ölgelidir. * Akmerkez'de kafaladıkları playboy, iş adamı ve şöhretli çapkın erkekler sayesinde kaliteli restoranlara, gece kulüplerine giderler. * Ailelerinin ekonomik durumundan ve oturdukları mahalleden utanırlar. Bu yüzden kendilerini gece mahalleye bıraktırmazlar. Ya kendilerinden daha profesyonel olan kızların lüks semtlerdeki evlerine giderler ya da geceyi playboyun, iş adamının evinde geçirirler. * 1 hafta bile evlerine uğramadıkları olur. Anne-babalarını "Demetler'de kalıyorum. Yarın da Gülşahlar'dayım" diyekandırırlar. * Ellerine geçen üç beş kuruşla ya kıyafet alırlar, ya solaryuma giderler ya da makyaj malzemesi alırlar. * Şanslı olanları kafaladığı ilk zenginle evlenir. Öyle alımlı ve ateşlidirler ki, işadamlarını karılarından bile boşatıp kendileri evlenirler. * Şanssız olanları ise malum yola düşer. Ama iyi paraya çalışırlar. Kazandıkları ilk toplu parayla lüks bir semtte ev tutarlar. Sonra da kendilerine küçük bir otomobil alırlar.
|
|
|
|
|
|
|
|
|