|
|
|
|
|
|
Doğu'nun kraliçesi Antakya
Taş döşeli daracık sokaklarında yürürken, yüksek duvarlarla dışarıya kapalı yapılara aldanmayın. Duvarların ardında yeni avlulara açılan bambaşka dünyalar var. Antakya; Roma, Bizans, Arap ve Osmanlı karışımı çok farklı bir kent.
Roma İmparatorluğu'nda, Roma ve İskenderiye'den sonra üçüncü büyük kent olan Antakya, "Doğu'nun Kraliçesi" diye anılırmış bir zamanlar. Hıristiyanlık, Kudüs dışında ilk kez burada yayılırken; cemaat, Hıristiyan adını da ilk kez burada almış. Antakya, tarihi İpek Yolu'nda önemli bir kavşak, Anadolu ile Ortadoğu arasında köprü olmuş. Doğal güzelliklerinin yanı sıra, üzerinde kurulmuş büyük uygarlıklar bugüne, tarihi zenginliği ve kültür çeşitliliğini miras bırakmış. İşte, tatillerini yaz sonuna bırakanlar için Antakya ile ilgili "tadımlık" bilgiler...
KİLİSE VE CAMİ BİR ARADA Antakya'da pek çok tarihi kilise ve cami var. Antakya-Reyhanlı yolu üzerinde bulunan St. Pierre Kilisesi bunlardan birisi. Eklemeler yapılarak mağaradan kiliseye dönüştürülmüş. İsa'nın on iki havarisinden biri olan St. Pierre (Aziz Petros) Antakya'ya M.S. 29-40 yılları arasında gelmiş ve Hıristiyanlığı yaymaya çalışmış. İşte, ilk dini toplantının yapıldığı ve cemaate ilk kez Hıristiyan adının verildiği yer bu kilise. Papa VI. Paul tarafından 1963 yılında Hac yeri olarak ilan edilen St. Pierre Kilisesi'nde her yıl 29 Haziran'da Katolik Kilisesi'nce bir ayin düzenleniyor. Antakya'nın içindeki Habib Neccar Cami ise Hz. İsa'nın havarilerine ilk inanan ve bu uğurda canını veren bir Antakyalının adını taşıyor. Memlük dönemi eseri olduğu sanılan Ulu Cami, Habib Neccar'dan daha eski. Antakya'da görülmesi gereken yerlerden birisi de Arkeoloji Müzesi. Dünyanın ikinci büyük mozaik müzesi olan bu mekanda sergilenenler gerçekten büyüleyici. Roma ve Bizans dönemi M.S. 2,3,4,5,6. yüzyıllara ait mozaiklerde mitolojik konular işlenmiş; Oceanus ve Tetis, Sarhoş Dionysus en meşhur olanları. Müzede ayrıca lahitler, Hitit ve Asur dönemine ait eserler de sergileniyor.
GELENEKSEL GEÇİM KAYNAĞI Bir zamanlar, İpek Yolu üzerinde önemli bir kavşak olan bu bölgede ipek dokumacılığı hala önemini koruyor. Özellikle Samandağı ve Harbiye ilçelerinde aile işletmeleri ipek dokumacılığına devam ediyor. Eski çağlardan beri taş ve metal işlemeciği, ahşap oymacılığı bölgenin diğer önemli bir özelliği. Zaten, tarihi mekanları gezdiğinizde duvar, pencere ve kapılardaki işlemelerden gözünüzü alamıyorsunuz. Antakya'yı bir çırpıda anlatmak zor. Örneğin, tarihi surlardan, Hızır Baba Türbesi'nden, manastırlardan, Türkiye'nin tek Ermeni köyü Vakıflı'dan ve daha birçok yerden bahsedemedik. En iyisi gidip görmek. Bu arada, Antakya'dan Halep'e uygun bir fiyata günübirlik turlar olduğunu söyleyelim ama vize zorunluluğu var. Doğru bir mevsimde, farklı bir coğrafyada yolculuk etmek isteyenlere hararetle önerilir Antakya...
Gül Atmaca
|
|
|
|
|
|
|
|
|