|
 |
 |
 |
|
| Erkekler seks değil skor konuşuyor
|
|
Savaş Ay'ın bu haftaki konuğu Esin Maraşlıoğlu, ilişkilere, aşka ve sekse bakışını cesurca anlattı.
* Seks erkeğin kapasitesi kadar yaşanabilecek bir şey.
* Aşk kesinlikle delik kapatmak için yaşanmamalı.
* Kadının performansı erkeğin kapasitesine göre eksilir ya da artar.
* İlişkinin ilk halini sevmiyorum. Dırdır yok, kıskançlık eksik.
* Kızımla standart bir anne-kız ilişkim yok.
***
Her şey erkeğin kapasitesi kadar
Savaş Ay'ın bu haftaki konuğu sosyetenin en güzel kadınlarından, modacı Esin Maraşlıoğlu. İlişkilere, sekse bakışını anlatan Maraşlıoğlu, "Türkiye'de kimse seksi konuşmuyor, konuşulan sadece skor ve götürdüm muhabbeti" diyor.
Bu kadın var ya bu kadın. Esin Maraşlıoğlu yani.. Ben ona börekler de açar, senede 365 gün 6 saat fotoğraflarını da çekerim. Uğruna ölümlere bilem gider gelirim. Onda o endam, onda o asit sülfirik bakışlar ve ille de gömlek altı ucundan acuk açtığı göbeğinde o büklümlü dövmeler yok mu, aneeey. Buluşmamız öncesi kendimi sıkı tembihledim. "Hissiyatımı faş etmeyeceğim asla. Ona ezeli bezeli yangın- vurgun olduğumu çaktırmayacağım." Lakin heyhaaat, daha ilk sorumda çömlek patlattım, ühüü!..
* Şu kapıdan içeri 50 kadın girsin, sonra bir de sen gir. İlave jeneratör geldi sanırım valla. Zatı şahanenizde öyle bir elektrik var ki paçalarıma akım geliyor tallahi. Doğuştan mı bu hasletler, yoksam sonra çalışıp didinip mi kazandın Esin?
Neyi şekerim? Tam duyamadım da?
* Duymamak işine geliyor tabii cadı. Duyma ki, bir daha tekrarlayayım, hoşafın yağ biriktirsin. Bunca seksi olmanı söylüyorum. Nasıl ettin de böyle oldun?
Herkes doğarken bir hediye paketiyle geliyor dünyaya canikom. Herkesin hediyesi ayrı.
* Sana en torpilli hediye düşmüş valla. Peki sonradan geliştirilmez mi bu istidat?
Elbette katkıda bulunulur.
* Aslında aklımda yoktu da (yalanıma bak) yeri geldi sorayım dedim. Çok seksi kadın demek çok iyi seks yapan kadın demek mi?
Yooo. Bence seks, öncelikle erkeğin kapasitesi kadar yaşanabilecek bir şey.
* Ne diyorsuuuun?..
Yüzde yüz böyle bu hayatım.
* Yani kadın, milliyetinden, yaşı başından, kültüründen bağımsız olarak hep güçlü bir potansiyel. Erkeğin kapasitesi kadar da işlevselleşiyor bu güç he?
Yok o kadar değil. Aynı kadın söz konusu olsun mesela. O aynı kadın karşısındaki erkeğin kapasitesine göre artar ya da eksilir performansına.
* Aynı şey erkek için de geçerli değil mi 'hocam?'
(Gülüşmeler) Yok yok. Erkek çok aktif bence. Erkeğin kapasitesi çok belirleyici. Çok doğru düşünerek söylediğim bir şey bu benim..
SEKS DEĞİL SKOR KONUŞULUYOR
* Kadın ajite edemez mi, domine, proveke edemez mi hiç?
Eder elbet. Ama o provakasyondan sonra action kısmı da erkeğe aittir yani. Çünkü her şeyi eder de manipüle edemez kadın erkeğini...
* Yaşarken tamam da adam ertesi gün ortalık süt liman olmuşken arızaya bağlayıp; "Sen bu kadar marifeti nereden öğrendin?" diye hesaba oturmaz mı?
(Gülerek) Anamdan doğarken bilerek doğdum der, geçersin.
* Haa yine şu hediye paketi meselesi. Aşkım yaa, bi şey soracağım sana; bu kadar seksten bahsedilen bir memlekette seks düzeyi ne sence?
Erkekler seksten bahsetmiyor ki. Seks konuşmuyor ki erkekler. Bu toplumda seks hiç konuşulmuyor. Skor konuşuluyor. Bu toplumda seks çok büyük tabu. En eğitimlisinden en cahiline. En zengininden en fakirine tabu bu. Çok biçimsel şeyler konuşuluyor. 'Götürdüm getirdim, şöyleydi böyleydi.'
* Gerçek seksi konuşmak ne demek?
Yani mesela Amerika'da iki insanla oturduğunda o gün yaşanan herhangi bir şey nasıl konuşuluyorsa seks de öyle konuşuluyor. Bu kadar doğal orada. Bizde ise insanlar karşı tarafa kendilerini ifade etme biçimini konuşuyorlar aslında. O kadar doğal olmayan şeyler konuşuyorlar ki.
* Doğru valla...
İnsanın en samimi hali yav. En samimi hali bu Savaş. Bir insanı tanımanın en samimi hali. Ruhunla da, bedeninle de. Uyanması, uyuması, bedenini kullanması ve mutlu olup olmaması gibi bir sürü şeyine, bilinç altı- bilinç üstüne şahit olduğun biri var yani karşında.
* Ağzından çam balı akıyor kraliçem konuşşş!
(Daha da ciddileşerek) İki kişinin birbiri hakkında daha büyük bir şahitliği olabilir mi?
* Off!.. Bingo laf bu işte!
Bu kadar büyük bir şahitlik de bu kadar ucuzlatılabilir mi bu toplumda? Ucuza algılama, ucuza konuşma var.
* Tesis de önemli değil mi sekste?
Bazen 4 metre karelik yatak dar bir alan olabilir. Ya da o 4 metre kare, dünyanın yanında uzay gibi kalabilir.
* Bu yazıyı Hakkari'de bir kadın okursa ne desin ki?
Tabii bunları kendi göz hizamdaki insanlar için konuşuyorum. Bu belki de 50 kişilik bir dünya. Bak bana diyorlar ki 'Niye konuşmuyorsun yıllardır?' Ben kamuya açmadım ki kendimi. Böyle bir şey olsa kendim kitap yazarım; 'İşte ben... Gelin parçalayın' derim.
* Eskiden biraz öyleydin sanki.
O zamanlar nasıl yaptım kılığımla kıyafetimle di mi? Şimdi de böyle bir dönem bekleme zamanı yani. Paylaşma ihtiyacımın doğması lazım. Şu anda kendi paylaşımlarım beni çok tatmin ediyor.
* Aşk dediğin öyle yaşanır mı? Biri gelir içinde koca bir yer kaplar. Yaşarsın doludizgin.
Yok yoook. Sen kaplamazsın. Orada zaten bir deliği vardır, kara deliği vardır karşı tarafın. İnsanların kendi delikleri zaten var. Senin varlığınla kendi eksikliğini renginden, ışığından çalarak senle dolduruyor.
* Yani?
Yani aşklar delik kapatmak için yaşanmamalı.
* Hıı!.. Efenim anlamadım...
Aşklar diyorum delik kapatmak için yaşanmamalı... Bak gülme. Fesata çekme lafımı deli. Demek istediğim insan eksikliğine birini monte ediyor...
* Feylesof gibi konuştun. Tartışma yaratır bu kamuoyunda şimdi. Keşke tartışılsa. Çok isterim. Tartışmak, aşmak, hayatı hep değiştirmek lazım.
* Ne bu yahu? Yorgan çarşafı mı bu, her gün değiştir.
İçerilere bakarsak 'öyle gerek' diyor ta derinlerimiz.
* Psikanaliz değil muhabbet yapıyoruz Esin'im, etme n'olur... Hem zaten başımı döndürüyorsun.
Sahi miii? Bilmiyordum bak. Hah hah haay!..
* Bunu tüm Türk gençliği adına soruyorum. Seni cezp etmenin 5 temel yolu ne mesela?
Sahici olmak. Başka şeye gerek yok.
* Sen var ya. Adamın böğrüne lök diye oturursun. Yaralarsın.
Yarasız, hasarsız yaşanır mı? Göze al, hayatın köküne kadar git...
* Adam ya evliyse. Viran olası hanede evladı ayal var durumuysa yani...
Evlilerle hiç işim olmaz.
* Sen ilk 17 yaşında evlendin. Atlı mı kovalıyordu ardından, acelen neydi?
Çok aşık olmuştum, öyle gerekiyordu, evlendim. Adam da hayli büyüktü benden. 34 yaşındaydı.
* Bu kitap. Şeytan'ın fısıldadıkları. Emre Yılmaz'ın kitabı yani. Elinden düşürmedin geldiğinden beri.
Çünkü muhteşem bir kitap. Bak şurada ne diyor; "Kadınlar evlenmeden önce tam tahmin etmediğiniz gibi evlendikten sonra da tam tahmin ettiğimiz gibi çıkar." Ne kadar doğru bu hi hi hiii!..
* Başka etkinlik yok mu? Konsere, sinemaya gidiş filan. Iyy stajyer sorusu oldu özür...
Yok yok. İyi ki sordun. Şeytanın Avukatı filmi var ya. O film benim hayatım işte. Baştan sona kendimi en iyi ifade edebileceğim her şey var o filmde.
* Sen bu şeytana taktın haa. İçinde şeytan geçmeyen şeyler yok mu hayatında?
Bak şu mesajı oku. Bir arkadaşım çekti. Oku bak diyor ki; "Biliyorsun değil mi şeytan seni ne kadar dürterse dürtsün, sen aslında sulu gözlü, uzun saçlı, koca kalpli bir meleksin. Bence melek kılığında şeytanların dünyasında şeytan kılığında meleklere çok ihtiyaç var."
* Sen buna bayıldın di mi?
Hi hi hiiiii.... Hepimiz buyuz aslında Savaşçım. Bir çok şeyin arkasına sığınıyoruz. İyiliksever kılığında, namuslu kılığında. Ama iyiler nasıl canımızı sıkıyor aslında di mi? Kötülerse kışkırtıyor ve kötünün arkasından koşuyoruz
* Namuslu buluyor musun peki kendini?
(Hınzırca gülüyor) Cevap vermeyeceğim...
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
